YYıllar öncesiydi...

Sovyetler Birliği yeni dağılmıştı...

Muhabirdim o günlerde...

Atlayıp Sinop''a gitmiştim, kameramanla birlikte..

Kocaman bir tahtadan Lenin kafası Sinop sahiline vurmuştu...

Belli ki Karadeniz kıyılarındaki bir Sovyet şehrinde heykel olarak görev yapıyordu... Sovyetler dağılıp Lenin heykelleri yıkılınca...

Herhalde birileri caddede veya bir binada duran tahtadan Lenin heykelinin kafasını gövdeden ayırıp... Denize atmışlardı öfkeyle...

Sinop''taki devlet erkanı şaşkındı...

Denizden gelip karaya vuran bu Lenin kafasını ne yapacaklarını bilmiyorlardı...

Sonrasında ne oldu bilmiyorum...

Geçenlerde ekran başına kilitlendim...

National Geographic kanalıydı izlediğim...

Lenin''in son günlerini anlatıyordu.

Stalin''in, hasta olduğunu öğrendiği Lenin''in tahtına oturmak için ne kumpaslar, dalavereler çevirdiğini anlatıyordu.

Mumyalanıp ölümsüzleşmesini istemiş Stalin..

Bu amaçla ülkenin en seçkin bilim adamlarını bir laboratuarda toplamış...

Ve mumya tekniklerinin geliştirilmesini sağlamış...

Laboratuarda rejim düşmanı bilimadamları da varmış... O dönemde rejim aleyhinde gram konuşmak öldürülmeyi seçmek demek...

O dönem her iki kişiden biri muhbir...

Tabii jurnallemişler hemen mumyacı rejim karşıtı profesörleri Stalin''e...

“Mumyalama işlemi devam ettiği sürece dokunmayın hiçbirine, onlara ihtiyacımız var” demiş...

Hedefi mumyalanmış Lenin''in cesedini koruyarak halkı tekrar birgün dirileceğine inandırmak...

Ve Lenin üzerinden baskıcı faşist-komunist rejimi koruyarak iktidarda kalmak...

Çok etkileyici bir belgeseldi...

İzlerken Türkiye''nin en meşhur sanatçılarından biri aklıma geldi...

Kim olduğu bende kalsın...

Yıllarca sağ görüşlü, hatta biraz da muhafazakar olmasına rağmen sosyal demokrat, hatta komünist takılmış...

“Sanat dünyasında ekmek yemek istiyorsan bir dönem böyle takılmak zorundaydın... Yoksa iş vermiyorlardı” dedi...

Sağcı olduğunu açık etse “Gerici” damgasını yiyormuş...

Entellektüel, aydın sanatçı olabilmek için “Ben Sosoyalistim” demesi gerekiyormuş...

İş alabilmek için yıllarca Lenin''i anlatan kitapları okuyup yutmuş...

“Tekerlenin çocuklar...

Tekerlenin...,

Tek Er Lenin”

Şiirini okumuş yıllaca muhabbetlerde...

Halbuki Lenin''in tahta kafasını Sinop sahilinde devlet yerine o bulsa...

Eve götürüp parçalar...

Isınmak için sobada yakarmış...

“Geçti o günler artık” diyor sanatçı dostum...

Artık sanatçı olup iş alabilmek için ideolojilerin arkasına saklanmaya gerek yokmuş...

Tabular yıkılmış...

Tıpkı Lenin heykellerinin yıkıldığı gibi...

Mumyası bile iş yapmıyormuş artık..

Rusya''daki Lenin müzesine artık Ruslar da gitmiyormuş...

Sadece turistler geliyormuş...

Yıpranan mumyanın onarımı için gereken parayı bulmakta zorlanıyormuş müze yetkilileri...

National Geographic''teki belgesel öyle diyor.