Genellikle İsrail zulmü eleştirilirken Kur’an-ı Kerim’deki İsrailoğulları kıssalarından yola çıkılır. Kur’an-ı Kerim’deki İsrailoğlulları ile ilgili kıssalar, çok az sayıda iman edip, ibadet eden Yahudiler dışındaki Yahudilerin “yaptıkları dolayısıyla” lanetlendiğinden, sürüldüğünden bahseder.
Kur’an-ı Kerim bize kıssalar ile Yahudilerin/İsrailoğullarının yaptıklarını yapmamamızı telkin eder, onların yaptıklarını yapmamamız vurgusunda bulunur, yani lanetlenen İsrailoğulları değil onların kendi elleriyle işledikleri fiilleridir, Allah bu hasletlerden men etmiştir, yoksa bir ırkı, bir şahsı ismen hedef almaz. Lanetlenen, kibirleridir, Tevrat’ı hevalarına göre yorumlamalarıdır, peygamberlerini yalanlamalarıdır. Tam bu noktada işaret edilen hal Siyonizm’dir. Allah’ın Yahudi/İsrailoğulları olarak yarattıkları kendilerine ideoloji/din olarak Siyonizmi seçmiştir. Tüm Yahudiler olmasa dahi İsrail bir devlet politikası, resmi ideoloji olarak Siyonizm ile var olmuş, devamlılığını ise bu ırkçı/şoven ideoloji ile sağlama yoluna gitmiştir.
Birkaç gün evvel Kudüs'ün Har Nof Mahallesinde bulunan bir sinagoga ellerinde bıçak ve baltalarla gelen 2 kişi 5 İsrailliyi öldürdü. Tabi bu bir sonuç, 1948’de başlayan İsrail işgalinin kadın, çocuk, yaşlı demeden Filistinlilere mütemadiyen zulmetmesinin vardığı nokta burası, elbette istemediğimiz bir sonuç ama hiç de sürpriz olmayan kestirilebilir bir sonuç.
Hiç şüphesiz sinagog saldırısının da öncesi var; geçtiğimiz hafta İsrail askerleri 1967'den beri ilk kez Mescid-i Aksa külliyesinin ana mihrabının bulunduğu kubbenin altına kadar girerek mihrabı postallarıyla çiğnedi, Kur’an-ı Kerimleri çiğnedi. Yine kasım ayı içerisinde, İsraillilere ait otobüs firmasında şoför olan Filistinli Hasan Yusuf er-Ramuni (32), araçta asılı halde ölü bulundu, İsrail polisi olaya "intihar" dedi, bu açıklama tepkilere neden oldu, ayrıca Ramuni'nin Filistin medyasında yayınlanan fotoğraflarında yüz, sırt ve ayak kısmında morlukların olduğunun görüldü. Bu vahim gelişmeler ise sinagog saldırısını hazırlayan, bardağı taşıran son damlalardı.
İsrail’in vaad edilmiş topraklar mitiyle ve kutsal kitabının öğretisiyle bir zulüm devleti kurduğu iddia edilir, Ağlama Duvarı, kippa ve cüppe gibi dini motifler ile Yahudi dindarlığından bahsedilir, oysa bunlar dini/kutsal olan nüveler değil bir zulüm devletinin zulmüne gerekçe bulma amaçlı ortaya koyduğu, altını çizdiği Siyonist/ırkçı bir ideolojinin kullanışlı aygıtlarıdır. Bir Yahudilikten bahsedemeyiz zira ortada bir Yahudilik yoktur, mücadele edilen ve edilmesi gereken o ırkçı Siyonist ideolojidir zaten o ideoloji, İsrailoğullarını Siyonist yapan temel argümandır, Siyonistlikleri yalnızca Filistinlilere değil, ilahlarından başlamak üzere kendileri gibi olmayan herkesedir.
Bakın ne diyor, Nazi toplama kamplarından kaçmış olan İsrailli insan hakları savunucusu Israel Shakak “Yahudi Tarihi Yahudi Dini” kitabında: “… İsrail’de 1980’li yılların başında muhalif bir Yahudi topluluk ortaya çıktığında, Knesset’in (İsrail Yasama organı) büyük çoğunluğu tarafından ‘Yahudi devleti prensibine açıktan muhalefet eden ya da onu demokratik yöntemlerle değiştirmeyi teklif eden hiçbir parti Knesset seçimlerine katılamaz.’ yasası çıkarıldı.”
Diyeceğim o ki; Yahudilikten istifa edip Siyonizme doğru bilinçli bir tercih yapmış olan İsrail’in sokaklarında her türlü olay sonrası “Araplara Ölüm” sloganları atılsa da, İsrail zulmüne gerekçe olarak dinini/Yahudiliği gösterse de meselenin Yahudilikle değil onun türlü çirkin sıfatlardan devşirerek oluşturduğu Siyonizmle alakası vardır. O Siyonizm, yeri gelir Siyonist olmadığı için bir Yahudi’yi de hapseder. Baba İbrahim’in iki evladı İsmail ve İshak arasında, “İsmail’in annesi köleydi, Araplar onun soyudur, biz hür olan Sare’den İsrailoğullarıyız.” diyebilen bir ahlak/ahlaksızlık ancak Siyonizme biat ile açıklanabilir.
Meseleye bu ideolojiden bakılarak, Yahudi tanımlamasına gidilmeden, antisemitizm barikatına takılmadan, İsrail zulmü Siyonist siyaseti öne sürülerek eleştirilmeli, bu kadim ırkçılık ile toplu halde mücadele edilmelidir, zira emin olun Filistinli Araplar kadar İsrail, İsrail’de doğan Yahudi çocukları Siyonizm aşısıyla zehirliyor, dünyanın bu zehirle mücadele etmesi elzem, zira o kontrolsüz Siyonist varlığın nerede, ne zaman, kimi hedef alacağı belli değil. En az Filistinlilerin olduğu kadar insanlığın geleceğinin hayrı için bu yıkıcı ırkçı/Siyonizm ıslah edilmeli.
İsrail karşıtı bir İsrailli müzisyen-yazar olan Gilad Atzmon’un “Göçebe Kimlik” kitabında dikkat çektiği üzere: “İsrail, Yahudi devleti olmasına rağmen, dünya genelinde Yahudi lobilerinin desteğine sahip olmasına rağmen, neredeyse hiçbir yorumcu Yahudi kelimesinin neyi temsil ettiğini sorgulayacak kadar cesaretli değildir. Bu problem Batı söylemi dahilinde de bir tabudur.”
Buyurun biraz da Yahudiliği, neyi temsil ettiğini, Siyonizmin Yahudiliği nasıl silip süpürdüğünü konuşalım, Yahudi şeriatını konuşalım, İsrail’i bu hale getiren iç dinamikleri konuşalım, ister misiniz? Belki İsrail’i en azından Yahudileri böyle böyle ikna ederiz, kim bilebilir?
