|
Sorun kurallarda değil iklimde

Daha önce yazmıştık galiba ama tekrar hatırlatalım; dağılan Yugoslavya gibi çok kültürlü bir devletin eylemlerinden sual sorulmaz. Lideri Mareşal Tito, bir futbol maçı esnasında hakemin yetkileri için “Dünyanın hiçbir yerinde bir adama bu kadar yetki vermezler” demiştir. Evet, anlaşılacağı üzere konumuz Futbol Federasyonu'nun hakemlerin huzur ve güven ortamında maç yönetebilmesi adına almış olduğu kararlar. Peşinen yazalım ki kararlı ve anlamlı bulanlardanım; anlamlıdır, zira ortada bir sorun olduğunu kabulün ilanıdır bu kararlar. İşlevsel olarak değilse bile adil ve güvenli bir oyuna dair sorunun varlığını ikrar anlamında önemlidir bu kararlar. Ancak oyunun marka değeri beş para etmez seviyelere düşmesinin nedeni hakemlerin gerekli yetkiye sahip olmaması değildi. Aynı maç içerisinde X takıma farklı Y takıma farklı düdük çalınmasının nedeni de hakemlerin gönül verdikleri takım falan değildi. Sorun oyunun ikliminde... Türkiye’de futbol atmosferi dolayısıyla iklimi hala “birileri konuşursa kaçacak delik arayacak baronların” elinde değil mi? Hakemler bilhassa formasında sarı renk bulunan takımların maçlarını tatil ederlerse başlarına gelecekleri bilmeyecekler mi bundan sonra? Anlı şanlı yazar ağabeyler programlarıyla, manşetleriyle “büyüklerin” haklarını korumayacaklar mı? Yoksa bu kararlarla top, daha büyük bir bomba olarak hakemlerin eline mi verilmiş oldu? Şimdi Allah aşkına son 10 yılda oyun içi kararları geçelim, maç iptali kararlarını bir hatırlayalım ve soralım: Aynı şartlarda bir Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, bir Bursaspor-Sivasspor maçı oynansın, her iki maçta da hakemin maçı iptal yetkisi doğuracak hadiseler olsun; hangi maç iptal edilir? Bu soruya herkes elini vicdanına koyup “her ikisi de” cevabı vermedikçe, veremedikçe Türk futbolu huzura kavuşmayacaktır. Ama Allah var, hal ve gidişat böyle devam ettikçe, Sakaryalıların, Kocaelililerin, Zonguldaklıların, şehirlerinin takımlarına bağlılıklarının arttığına dair ilginç bir gözlemim var. Bu anlamda birileri “galibiyet galibiyet küçülürken” birileri “yenilgi yenilgi büyüyor” inşallah. Masaya yumruğunu vurup istediklerini alanlar, bu halleri devam ettikçe önümüzdeki 10 yılda ikili bir sıkıştırmanın arasında ezilecek gibi. Bir yandan Avrupa’nın “ulus ötesi” takımları, bir yanda insanların uzanıp dokunabilecekleri mesafedeki şehir takımları...Ortada kalan, şimdilik “güçlü olmanın” tadını çıkarsın, uzun sürmeyecek zira...

#Yugoslavya
#Mareşal Tito
#Futbol Federasyonu
9 yıl önce
Sorun kurallarda değil iklimde
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi