|
Ebced ve Cümmel
Bir önceki yazımızda söylediklerimizi tamamlayalım.

İslam adına Ebced hesabına değer verenlerin tutundukları olay da yine Yahudilerle alakalıdır ve özetle şöyledir:

Rivayete göre Yahudiler Hz. Peygamber’den Bakara Suresinin ilk ayeti olan ‘elif-lam-mîm’ kelimelerini duyunca hemen ‘Ebced’e vurup cümmel hesabıyla bunun 71 rakamına denk geldiğini görmüşler. Çünkü bu hesaba göre; elif=1, lâm=30, mîm=40 değerindedir. Bunun üzerine İslam’ın ömrünün de 71 sene olacağını çıkarmış ve “71 yıl ömrü olan bir dini neden kabul ediyorsunuz?” diyerek bir bakıma kendilerinin de müslüman olmamalarının gerekçesine işaret etmişler. Sonra Hz. Peygamber’e, sizin kitabınızda bunun gibi daha başka ifadeler de var mı? Diye sormuşlar, o da: “Evet, mesela ‘elif, lâm, mîm, saâd’ var demiş. Hemen onu hesaplamışlar ve 131 sayısına denk geldiğini görmüşler. Daha var mı? Diye sormuşlar, ‘elîf, lâm, râ’ var denmiş. Onu hesaplamışlar, 231 olduğunu görünce, bu iş bize karışık/müteşabih geldi deyip ayrılmışlar.

Böyle bir rivayetin aslının olmadığını söyleyenlerin yanında İbn Kesir, Süyutî ve Şevkânî gibi zayıf olduğunu söyleyenler de vardır. Yani en iyi ihtimalle zayıftır ve özellikle de imanla alakalı müteşabih bir konuda böyle zayıf bir haberin değeri olmayacağı açıktır. Çünkü Kuranı Kerim’in bizzat kendisi ayetlerinin bir kısmının muhkem, yani manası açık ve net, bir kısmının da müteşabih, yani birden çok ihtimalli ve ancak muhkem olanlara vurularak anlaşılabilen ayetler olduğunu söyler, sadece müteşabih olanlarla uğraşanların fitne çıkaracaklarına, sapacaklarına ve saptıracaklarına dikkat çeker.

Varsayalım ki, böyle bir olay bulunmuş olsun, bu durum Ebced, ya da Cümmel Hesabı gibi bir bilgi kaynağının olabileceğini gösterir mi? Çünkü Hz. Peygamber şayet böyle söylemiş olsaydı bile onların bu hesaplarını onaylamış olmazdı, aksine sizin hesabınızı dayandırdığınız bilgi bile eksik demiş olurdu.

Onların bu tür harflerden İslam’ın ömrünü çıkarmış olmaları, Kıyametin ne zaman kopacağını da bilmiş olmaları anlamına gelir. Oysa Hz. Peygamber’in dahi böyle bir bilgisinin olmadığını Kuranı Kerim haber veriyor. Allah’ın ona bildirmediği bir şeyi, kim oldukları bile belli olmayan o insanların bilmiş olması mümkün olamaz.

Böyle mühim bir konudaki bir haberin müslümanlarca önemli sayılmayıp sahih bir rivayetle nekledilmemiş olması da olayın aslının olmadığını gösterir.

Eğer bu kabil hesaplamalarla Kuranı Kerim’in şifreleri çözülebilseydi büyük tefsirciler himmetlerini bu noktaya yoğunlaştırır ve en azından bazı açıklamalarını bunun üzerine kurarlardı. Oysa tam aksine böyle bir metoda hiç başvurmamışlardır.

Ama şu da bir gerçektir: Ebced, ya da Cümmel Hesabı gibi şeylerin ve onlara dayalı çıkarsamaların aslı olmamakla birlikte Kuranı Kerim’de elbette tesadüf yoktur ve onda bulunan her kelimenin ve her sayının bir anlamı, denk geldiği, işaret ettiği bir hakikat olabilir. Yanlış olan bunların peşine düşüp bunlarla hüküm çıkarmaya kalkışmaktır. İslam tefsir ve yorum geleneğinde böyle bir anlama yönteminin bulunmamasını hesaba katmamaktır. Çünkü bu konuda şer’i delil diyebileceğimiz bir bilgiye sahip değiliz.

İşin tehlikeli bir yönü de şudur: Böyle hesaplarla değil Kuranı Kerim’den, her hangi bir kitaptan pek çok denk düşmeler çıkarabilirsiniz. İbn Arabî’nin böyle bir hesapla dünyanın iki yüz küsur yıl ömrünün kaldığını söylediğini okumuştum. Oysa bunu söylemesinin üzerinden sekiz yüz sene geçti, hala yaşıyoruz.

İmam Hatipte okuduğum yıllarda okulun kütüphanesinde Cumhuriyetin ilk yıllarında basılan bir kitapta, Kuranı Kerim’deki altmış iki ayetin Atatürk’e ve onun büyüklüğüne işaret ettiğinin anlatıldığını okumuştum.

Günümüzde de başlangıçta samimi duygularla bu kabil şifrelere tutunan, ama iş ilerledikçe insanların aklını çelen bir gencimiz doksanlı yıllarda Kuranı Kerim’den çıkardığı şifrelerle 2006 yılının İsrail’in zevali olacağını söylüyordu. 2015’e giriyoruz ve İsrail zulmünü artırarak devam ettiriyor. Bu genç ise şifrelemenin rantını keşfedince insanların akıllarını çelmeye başladı.

Kuranı Kerim’in ifadesiyle ‘bir fitne’ yani zorlu bir imtihan konusu olan 19 sayısıyla kafayı bozup gerçekten fitne çıkaran bir diğer yiğidimizin nasıl savrulduğunu ve gerçek bir âlim olan rahmetli babasının bizzat bu fakire söylediği gibi nasıl mürtet olduğunu gördük.

Bunun için İslam bilgi teorisini, yani usulü fıkhı her okuma yazma erbabı müslümanın çok iyi bilmesi gerektiğini söylüyoruz.

Ayrıca bir de Remel Hesabı vardır. Yerimiz kalmadığı için ona değinemiyoruz. Ama Hz. İbrahim için Kuranı Kerim’de söylenen ‘yıldızlara baktı’ ifadesinden Astrolojiyi çıkaran sapkın zihniyet, Hz. Peygamber’in bir gün doğru yolu ve yanlış yolları anlatmak için yerde çizdiği çizgilerden de Remel Hesabı’nı çıkarmıştır. Bilindiği gibi ‘reml’ kum demektir.
#ebced
#faruk beşerin yazıları
#yeni şafak yazarları
9 yıl önce
Ebced ve Cümmel
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi