|
Önce ‘evet’ de! Sonra ‘hayır’ dersin…
Kadrini seng-i musallada bilip ey Baki


Durup el bağlayalar karşına yaran saf saf

,

demiş

Baki Hazretleri.


Şu referandumdan önce bir hatırlatayım bu beyti, zamanı gelince konuşuruz.





AK Parti

'de bazı teşkilatların kasıtlı olarak referandum çalışması yapmadıkları söyleniyor, doğruysa durum çok vahim.



Yakışmaz!...



Kimse kimsenin iradesini boyunduruğa vuramaz, herkes fikrini zikrini söyler, parti içi demokrasi işler, amenna…



Fakat bu teklifi, teşkilatlarıyla, milletvekilleriyle, genel merkez yönetimiyle, bir bütün olarak hazırladı,

AK Parti

.



Referandumdan çıkacak sonuç birinci derecede

AK Parti

'yi etkiler,

AK Parti

'nin geleceğini belirler.





Teşkilatlar şu aşamada gece gündüz çalışmayacaklarsa ne zaman çalışacaklar?



Recep Tayyip Erdoğan

, başbakanlığı döneminde

Beştepe

'ye külliye binasını yaptırırken, bu teşkilatlar

“neyin, niçin”

yapıldığını bilmiyorlar mıydı?



O gün geldi işte…



Muhalefet istediğini söylesin,

“tek adam”

desin,

“tek parti”

desin, hatta

“diktatör”

desin, desin de desin, sana ne, sen muhalefet misin?!...



O, muhalefetin sorunu, o söyler, sana ne oluyor?



Yok, sen de gidişattan memnun değilsen, çıkar sen de açık açık söylersin, herkes adımını ona göre atar, alacağı vereceği oyu ona göre sayar, hazırlığını yapar.





Bu referandumu,

AK Parti

açısından iç hesaplaşmaya çevirmek isteyenler siyasi olarak kaybederler.



Kulağıma gelen bazı söylentiler var…



“Referandumdan 'evet' çıkarsa, AK Parti'de, teşkilatların çoğu değişecek”

diyorlar.



Bunları konuşmanın zamanı değil,

AK Parti

'nin gündemi de değil.



Birileri, yola çıktığı arkadaşının alnına silah dayamışsa, ona doğru dönüp,

“Ama senin de hataların vardı”

diyemezsin!...



Zaman hata sorma, kusur arama zamanı değildir çünkü.



Öyle yol arkadaşlığı olmaz.





Özellikle

AK Partililer

,

7 Haziran/ 1 Kasım

arasında yaşadıkları boşluğu hatırlamalılar, sahipsizliği yeniden hissetmeliler ve öyle karar vermeliler.



Kutuplaşmaktan, sertleşmekten, gerilimden nefret ederim ama bazı hakikatleri de söylemek zorundayım.



Bu referandumda

CHP

seçmeni hangi gerekçelerle

“hayır”

diyecekse,

AK Parti

seçmeni de, o gerekçelerin karşısında

“evet”

demelidir.



Herkes

Türkiye

'nin sahibidir, kimse kimseyi bir yere kovmuyor, burada yaşadık, burada öleceğiz.



Etrafımda

“hayır”

diyecek bir sürü dost, arkadaş, akraba var, ne yapalım hayatın gerçeği, birlikte yaşıyoruz.



Mesele,

Türkiye

'nin nasıl yönetileceği meselesidir.



Mesele, tarihi iddialarla milleti toparlayan siyasi hareketin son virajda seçmeni tarafından yalnız bırakılıp bırakılmayacağı meselesidir.



Mesele, daha dün

Özal

'ın,

Erbakan

'ın elini kolunu bağlayanlara hesap soracağını söyleyip, bugün

“hayır”

cephesinin bayraktarlığına soyunanların geçirdiği mutasyon meselesidir.



Adam kırk yıllık

CHP

'li…



Babadan deden

CHP

'li, soydan kütükten

CHP

'li, tabi ki

“hayır”

diyecek, o adama kimsenin sözü olamaz ki.



Sen, uğrunda savaştığın vatanı, üstünde kurduğun devleti yönetmek istiyor musun, istemiyor musun?



Daha da önemlisi, ne demek istediğimi anlıyor musun, anlamıyor musun?





AK Parti

, bir bütün olarak son nefesine kadar çalıştı, didindi, elinden geleni yaptı, fakat teklif kabul edilmedi, farz edelim böyle oldu…



AK Parti

, bundan önce yaptığı gibi balkona çıkıp,

“Milletimizin canı sağ olsun”

demeyi de bilir.



Çünkü

AK Parti

,

Türkiye

'yi yönetmek zorunda olduğunu bilir, ona göre davranır.



Bizim muhalefet, yıllardır takdir etmediği büyüklükten tevazu bekledi, sorun buradaydı zaten.





Şu aşamada

CHP

açısından işler iyi gidiyor,

CHP

, referandum haritasını belirlemiş gibi görünüyor.



Tartışmalara kendi seçmenini katmıyor, akıllıca hamleler yapıyor.



Her

CHP

'linin

“hayır”

oyu vereceğinden eminler, meseleyi

AK Parti

seçmeni kendi içinde tartışsın istiyorlar.



Referandumun sonucunu

AK Parti

seçmeninin belirleyeceğini görüyorlar, ona göre davranıyorlar.



Daha da önemlisi,

AK Parti

seçmenine,

“Bu ülkeyi siz yönetiyorsanız 'hayır' deme hakkınız da var”

aklını veriyorlar.





Baki

'nin beytini boşuna hatırlatmadım girişte.



CHP

'nin, istediği konuya

“evet”

, istediği konuya

“hayır”

deme lüksü vardır, çünkü sistemi kurmuştur.



Ama

AK Parti

'nin bir kere bile

“hayır”

deme hakkı var mıdır, onu da

AK Partililerin

takdir etmesi lazımdır.



Referandumda

“hayır”

demeyi düşünen

AK Partililer

, bir kere

“hayır”

derlerse, ondan sonra her şeye mecburen

“evet”

demek zorunda kalacaklardır.



Ama

“evet”

derlerse, bundan sonra istedikleri şeye

“hayır”

deme hakkını da elde edeceklerdir.



Ben teşkilattan meşkilattan anlamam, bu işin özeti budur…


#AK Parti
#CHP
#Anayasa referandumu
7 yıl önce
Önce ‘evet’ de! Sonra ‘hayır’ dersin…
Dersimiz şiddet
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü