'li sözcünün, vaftiz edilmiş bir Hıristiyan olduğu
ni yapan
'ne yönelik olarak,
cenahından ses çıkmamasını eleştirmesi doğru fakat açıklama yapmaları için çağrıda bulunduğu isimler yanlış.
Kendi programında uğradığı haksızlığın aynısını,
'a ve
'a yapması da hiç hoş değil doğrusu.
Bu iki aydının nasıl bir açıklama yapmalarını bekliyor
?
Ne desinler mesela?
, çıkıp,
dese,
Böke rahatlayacak mı?
,
deyince,
, meclis koridorlarında
diyerek
'a mı sarılacak?
Ne olacak yani, nasıl bir demokratlık gösterisi icra edilmiş olacak ki?
Sonra
, bu iki ismin
olduklarını bilmiyor mu?
Bu ülkede
ilgili maalesef acı hatıralar yaşandı.
İnsanlar yerlerinden yurtlarından oldu, tarih boyu dost olan iki halk birbirine düşman kesildi.
Yakın zamanda buna benzer tartışmalar yüzünden
, hedef gösterildi ve alçakça öldürüldü.
Daha iki üç akşam önce
'ın kendi programında
, kendisine açık bir suç isnadında bulundu.
dedi.
'ın, kendisine yaptığı bu haksızlığı, bir başkasına yapması doğru mudur?
Şimdi birisi de çıkıp dese ki (o kişi ben oluyorum ve diyorum);
diyecektir, muhtemelen.
Tamam o zaman
da kendi rızasıyla geldi, demek ki adamın yaptığı, “
cinayetinin sorumlusu sensin” suçlaması doğru!
Böyle mi kabul edeceğiz yani?
Aklına geleni diyorsun sonra da
diyorsun.
'nin yaptığı haberin eleştirilmesine hiçbir itirazım yok, bunu açıkça söylüyorum.
ın dini imanı kimseyi ilgilendirmez ama
'ın sırf
olduğu için bu savunmayı yapmaya zorlanması dürüst bir çağrı mıdır?
Anayasaya göre kimse dinini açıklamaya zorlanamaz, kabul.
Fakat aynı anayasaya göre insanlar dinini saklama ihtiyacı duymadan da rahatça açıklayabilmeli, değil mi?
İşin bu tarafına bakılmıyor hiç.
,
ya da değildir, konu bu değil, konu
ın dinini açıklaması durumunda, olumsuz bir tepkiyle karşılaşmaması durumudur.
O halde,
'ne itiraz etme görevi de
'li vekillere düşer, ki
da zaten gerekli cevabı verdi.
…
Kimse ucuz tahrikleri fondip yapacak değil,
boşuna çırpınmamalı.
, üstelik
haberi de,
tarafından el konulan gazete tarafından yapılıyor,
de hükümetin kontrolünde, o halde bu ayıbı kınama görevi de sana düşer, diyorsun ama kimse yemez bu işi.
Kim bilir, belki de
seçmeni
gibi düşünmüyordur sonra.
Madem haber yapıldı, kamuoyunda konuyla ilgili bir düşünce oluştu, o zaman ben de fikrimi söyleyeyim bari.
Ahlak, etik, hak, özgürlük, gizlilik, falan filan doğru da, acaba bu kavramlar, halkının yüzde doksan dokuzunun
olduğu bir ülkede, sırf oy kaybı yaşarız endişesiyle, dinini gizleyen birini bağlamaz mı?
Tekrar söylüyorum,
ya da değilsin, bu benim meselem değil.
Ama
ve bunu gizleyerek siyasi itibarını korumaya çalışıyorsan, halkı kandırmış olmuyor musun, bu durumun etikle ahlakla bağdaşır yanı var mı?
Ne ayıp şeyler, kimin neye inandığından bize ne yahu!...