|
Sonra ‘aşk olsun’ diyorsun…
Ahmet Hakan
, C vitamini ihtiyacını gidermek için eczaneden portakal isteyen biri gibi davranıyor.


CHP

'li sözcünün, vaftiz edilmiş bir Hıristiyan olduğu

ni yapan

Bugün Gazetesi

'ne yönelik olarak,

Ak Parti

cenahından ses çıkmamasını eleştirmesi doğru fakat açıklama yapmaları için çağrıda bulunduğu isimler yanlış.




Kendi programında uğradığı haksızlığın aynısını,

Etyen Mahçupyan

'a ve

Markar Esayan

'a yapması da hiç hoş değil doğrusu.



Bu iki aydının nasıl bir açıklama yapmalarını bekliyor

Ahmet Hakan

?



Ne desinler mesela?



Etyen hoca

, çıkıp,

“Hıristiyan olmak suç mudur kardeşim!”

dese,

Selin Sayek

Böke rahatlayacak mı?



Markar

,

“Ben de Hıristiyanım”

deyince,

Selin hanım

, meclis koridorlarında

“Din kardeşim!”

diyerek

Markar

'a mı sarılacak?



Ne olacak yani, nasıl bir demokratlık gösterisi icra edilmiş olacak ki?



Sonra

Ahmet Hakan

, bu iki ismin

Ermeni

olduklarını bilmiyor mu?



Bu ülkede

Ermenilerle

ilgili maalesef acı hatıralar yaşandı.



İnsanlar yerlerinden yurtlarından oldu, tarih boyu dost olan iki halk birbirine düşman kesildi.



Yakın zamanda buna benzer tartışmalar yüzünden

Hrant Dink

, hedef gösterildi ve alçakça öldürüldü.



Daha iki üç akşam önce

Ahmet Hakan

'ın kendi programında

Celal Doğan

, kendisine açık bir suç isnadında bulundu.



“Senin sorularına cevap verdiği için Tahir Elçi öldürüldü”

dedi.



Celal Doğan

'ın, kendisine yaptığı bu haksızlığı, bir başkasına yapması doğru mudur?



Şimdi birisi de çıkıp dese ki (o kişi ben oluyorum ve diyorum);

“Yahu Ahmet Hakan, sen yıllar önce Kanal 7 televizyonunda, İskele Sancak'ta, bu memleketteki mason localarını ifşa etmedin mi, o iş, neyin nesiydi?”


“Kendi rızalarıyla oldu, zorla mı getirdik stüdyoya?”

diyecektir, muhtemelen.



Tamam o zaman

Celal Doğan

da kendi rızasıyla geldi, demek ki adamın yaptığı, “

Tahir Elçi

cinayetinin sorumlusu sensin” suçlaması doğru!



Böyle mi kabul edeceğiz yani?



Aklına geleni diyorsun sonra da

“Aşk olsun”

diyorsun.




Bugün Gazetesi

'nin yaptığı haberin eleştirilmesine hiçbir itirazım yok, bunu açıkça söylüyorum.



Selin Hanım'

ın dini imanı kimseyi ilgilendirmez ama

Markar

'ın sırf

Ak Partili

olduğu için bu savunmayı yapmaya zorlanması dürüst bir çağrı mıdır?



Anayasaya göre kimse dinini açıklamaya zorlanamaz, kabul.



Fakat aynı anayasaya göre insanlar dinini saklama ihtiyacı duymadan da rahatça açıklayabilmeli, değil mi?



İşin bu tarafına bakılmıyor hiç.



Selin Hanım

,

Hıristiyandır

ya da değildir, konu bu değil, konu

Selin Hanım'

ın dinini açıklaması durumunda, olumsuz bir tepkiyle karşılaşmaması durumudur.



O halde,

Bugün Gazetesi

'ne itiraz etme görevi de

CHP

'li vekillere düşer, ki

Mehmet Bekaroğlu

da zaten gerekli cevabı verdi.




Kimse ucuz tahrikleri fondip yapacak değil,

Ahmet Hakan

boşuna çırpınmamalı.



Ermenisin, Hıristiyansın, Ak Partilisin

, üstelik

“gizli Hıristiyan vekil”

haberi de,

TMSF

tarafından el konulan gazete tarafından yapılıyor,

TMSF

de hükümetin kontrolünde, o halde bu ayıbı kınama görevi de sana düşer, diyorsun ama kimse yemez bu işi.



Kim bilir, belki de

CHP

seçmeni

Ahmet Hakan

gibi düşünmüyordur sonra.



Madem haber yapıldı, kamuoyunda konuyla ilgili bir düşünce oluştu, o zaman ben de fikrimi söyleyeyim bari.



Ahlak, etik, hak, özgürlük, gizlilik, falan filan doğru da, acaba bu kavramlar, halkının yüzde doksan dokuzunun

Müslüman

olduğu bir ülkede, sırf oy kaybı yaşarız endişesiyle, dinini gizleyen birini bağlamaz mı?



Tekrar söylüyorum,

Hıristiyansın

ya da değilsin, bu benim meselem değil.



Ama

Hıristiyansan

ve bunu gizleyerek siyasi itibarını korumaya çalışıyorsan, halkı kandırmış olmuyor musun, bu durumun etikle ahlakla bağdaşır yanı var mı?



Ne ayıp şeyler, kimin neye inandığından bize ne yahu!...

#CHP
#Ahmet Hakan
#Böke
8 yıl önce
Sonra ‘aşk olsun’ diyorsun…
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle