|
Nafile hurufat, beyhude kelam

Son zamanlarda bizzat kelimelerin anlamla aramıza girdiğini düşünür oldum.

Biz kendi kelimelerimizden bir hakikat inşa edebileceğimiz zannına kapılıyoruz. Oysa hakikatin kendi kelimeleri var!

Kendi kelimelerimizle ancak hakikatin kapısını bulabileceğimizi söylüyor bize irfan ehli. İçeriye adım atabilmek için kendi kelimelerimizden soyunup arınmamız, kendimizden bildiğimiz her şeyle birlikte kelimelerimizi de o kapının dışında bırakmamız gerekiyor bu durumda.

“Sür çıkar ağyârı dilden tâ tecellî ede Hakk/Pâdişâh konmaz saraya, hâne mamûr olmadan” buyurmuş meşhur gazelinde Şemseddin Sivasî Hazretleri...

“Uzun yıllar boyunca hep söyleyecek çok sözüm olduğunu düşündüm” diye girdi söze ve devamını kulağıma fısıldadı: “Neyse ki yokmuş!”

Bir insanî derinliğimiz olsun istiyorsak, belki önce derin bir nefes almalıyız!

Diğerlerinden tamamen farklı bir karakterdi. Her zaman o kadar derin düşünceler içinde oluyordu ki; yazar, roman boyunca ona diyalog yazabilmek için bir türlü boşluk bulamamıştı.

Her gün sayısız başka hikaye bizim hikayemizin yanından teğet geçip gidiyor.

“Kimi aramıştınız?” diye sordu sekreter. “Bilmem, kimler var?” dedi arayan kişi.

Galiba en büyük hatam şuydu: Ben hep bazı günlerin beni iple çekmesini bekledim.

Nerede buruşturulup atılmış bir ‘y’ harfi görsem Cemal Süreya geliyor aklıma. Ve nerede eksik bir ‘t’ harfi görsem Attila İlhan’dan şüpheleniyorum!

Rahat bir vaktinizde bir de şunu düşünün: ‘Satılık’ kelimesinin ilk ‘ı’ harfi ne hisseder?

“Kulakların çok güzel” dedi zebra. “Senin kostümün de öyle” diye karşılık verdi tavşan.

Bazen bir güzelliğin en son göz farkına varır.

Deniz kendisine ait olmayan her şeyi karaya iade eder, gün batımları hariç!

Onlarca turist iskelede birikmiş defalarca aynı manzaranın fotoğrafını çekiyor, fotoğraf makineleri için ne sıkıcı bir gün!

Ses çıkaran ve göz kırpan bütün o eski floresanlar... İnsanlık bazı badireleri gerçekten ucuz atlattı!

Uzaktan kumanda cihazınızın zap sırasında bazı kanalları atlamadığından emin misiniz? İşte bunlar hep paranoya!

Bazılarına ‘taze’ diyerek diğer bütün fasulyelerin duygularıyla oynadığımızın farkında mıyız?

“Kendinle sürekli tezada düşüyorsun” dedi biri. “İşte benim tek tutarlı tarafım da bu!” dedi diğeri.

Herkes o kadar zeka takıntılı bir hale geldi ki, aptallar orijinal görünmeye başladı gözüme!

“Tahammül et kendine” dedi meczup, “zamanla alışırsın!”

#Cemal Süreya
#Attila İlhan
#meczup
9 yıl önce
Nafile hurufat, beyhude kelam
Tereddüt ve tedbir: Libya’nın kaybı
Dink davasında yeni gelişmeler...
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!