|
‘Kibirle yürüyerek yolu incitenler’e…

Ak Parti 3. Olağanüstü Kongresi geride kaldı. Kurucu lider Recep Tayyip Erdoğan 1000 gün sonra yeniden 1414 oy Genel Başkanı oldu.



Ak Parti kongresini sadece Erdoğan'ın genel başkan olması şeklinde okursak yanılırız. Yine cumhurbaşkanının bir partinin üyesi ve genel başkanı olması şeklinde yorumlarsak da…



Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanı olduktan sonra hayal ettiği ancak başaramadığı partilerine geri dönme arzularını hatırlayalım.


Köşk'e çıkan bu iki lider de partilerindeki güçlerini yitirdiler. Partileri bambaşka bir yöne evrildi. Ve sonunda elleriyle kurdukları partiler onları Köşk'e hapsetti!


Millet tarafından cumhurbaşkanı seçilen

Erdoğan'ın “Bu bir fatihadır” diyerek veda ettiği 1. Olağanüstü Kongre sonrası Ak Parti'de de Erdoğan için Özal ve Demirel'in akıbetine benzer bir süreç yaşanmadı dersek yalan olur. Meclis koridorlarında “Erdoğan dönemi bitmiştir” cümlesini kuranlar Ak Partili bazı milletvekillerinden başkaları değildi…


Bu kez

Köşk'e değil belki ama Beştepe'ye hapsedilmek istenen, Ak Parti ile arasına yüksek duvarlar örülmek istenen lider Erdoğan'dı.


Ancak Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın 7 Haziran ila 1 Kasım 2015 arasındaki olağanüstü liderlik kabiliyeti…



Partisiyle olan gönül bağı… Ve kurduğu ilişki biçimi belirleyiciydi…



Neticede 15 Temmuz sürecindeki liderliğinin sonucu 16 Nisan anayasa değişikliği ile nihayete erdi.


Özal ve Demirel Köşk'e çıkarken partileri erimeye yüz tutmuş siyasi gelecekleri sallantıdaydı… Erdoğan ise millet tarafından cumhurbaşkanı seçildiğinde gücünün zirvesindeydi. Özal ve Demirel'in akıbetini yaşamadı. 1000 günlük zorunlu ayrılığın ardından 21 Mayıs'ta tekrar partisinin başına geçti.

Hayırlı olsun.



HESAP YAPANLARIN ŞAŞIRMIŞLIK HALLERİ


Erdoğan'ın genel başkan olması ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ak Parti Genel Başkanı olması kadar Ak Parti'nin yeni yönetiminde de değişim yaşanması kongrenin önemli hadisesidir.



Kongreyi yerinde takip etme şansım oldu. Sabahın erken saatlerinden akşam saat 18.30'a kadar Ankara Arena ve çevresindeydim.



Salona girebilenlerle de salon dışındakilerle de konuşma şansım oldu. Ak Parti'nin yeni yönetimine girenlerle de listede kendisine yer bulamayanlarla da konuştum.



Ak Parti içinde kendi networklerini daha aktif hale getirmek isteyenler hüsrana uğradı

. Tasfiye bekleyenler de… Bir mutabakatla yeni yönetim belirlendi. Şaşkın olanların çoğunun şaşırmışlık halleri “kendi çıkar hesapları”nın tutmamasıydı.



Bunlar önemli belki ama ben size zaman zaman eleştirdiğim bir husus konusunda Cumhurbaşkanımızın kongre konuşmasında verdiği mesajdan bahsetmek istiyorum.



Yok yok,

“veda”, “fatiha”, “hedef”

ya da

vuslat

üzerinden verdiği mesajlardan bahsetmiyorum.



Sevgili

Bestami Yazgan

ağabeyin

“Gülü İncitme Gönül”

şiiri üzerinden verdiği mesajdan bahsediyorum.



KİBİR ABİDELERİNE ŞİİR İLE GÖNDERME


Ak Parti'de öyle bir zümre oluştu ki

“kibir abidesi”

hepsi. Yürürken… Trafikte araç kullanırken… Konuşurken… Astıyla iletişim kurarken… Sıradan vatandaş ile ilişki geliştirirken… Öyle bir

kibirle yaklaşmalara şahit oluyoruz ki…


Bunların “muhafazakar” insanlar olduğuna inanamıyor insan. Bunların dindar olduğuna inanamıyor insan. Bunların yerli olduğuna inanamıyor insan.


Paraları var… Ama paranın kültüründen uzaklar. Unvanları var ama o unvanın çok gerisinde vizyonları…

Yıllarca eleştirdikleri Kemalistlerden bir farkları yok.

Topluma, millete üstenci bir bakışla bakmaya başlamışlar.



Ukalalar, cüretkarlar… Olabildiğine de cahiller!


Raconu parayla kesip, unvan ile imzalayıp; yürüyüp gitme eğilimindeler… Bu halleriyle, kırdıkları gönüllerle dolu etraf.


Mensup oldukları siyasal partinin gücünü kendilerine statü, para ve şöhret için kullanıyorlar. Hem kel, hem fodullar… Lakin kerameti kendinden menkul sanıyorlar!



Onların cümlesine “Gülü incitme gönül” diyerek mesaj verdi Erdoğan…


Ben de o mesajı 3. Ak Parti Olağanüstü Kongresi'nin en önemli mesajı olarak not ettim.



İşte Cumhurbaşkanımızın okuduğu o kibir abidesi gibi ortalıkta fink atanlara göndermelerle dolu

Bestami Yazgan

ağabeyin şiiri.



GÜLÜ İNCİTME GÖNÜL


Çiçeklerle hoş geçin,


Balı incitme gönül.


Bir küçük meyve için


Dalı incitme gönül.


*


Konuşmak bize mahsus,


Olsa da bir güzel süs,


'Ya hayır de, yahut sus.'


Dili incitme gönül.


*


Sevmekten geri kalma,


Yapan ol, yıkan olma,


Sevene diken olma,


Gülü incitme gönül.


*


Başın olsa da yüksek,


Gözün enginde gerek,


Kibirle yürüyerek


Yolu incitme gönül.


*


Mevlâ verince azma,


Geri alınca kızma,


Tüten ocağı bozma,


Külü incitme gönül.


*


Dokunur gayretine,


Karışma hikmetine.


Sahibi hürmetine


Kulu incitme gönül.



(

Bestami Yazgan

)


#AK Parti
#Recep Tayyip Erdoğan
#Turgut Özal
#15 Temmuz
7 years ago
‘Kibirle yürüyerek yolu incitenler’e…
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak