Örneğin, Reina katliamcısı o gece, o gece kulübündekileri katlederken
diye yazılıp çizilmişti. Ama yakalandığı gece yatağın altına saklanırken
diye feryat etmiş! Neden, kapıyı kırıp içeri giren
Yine,
Ama yakalandığında yanında
Yine,
Oysa yakalanan kadınlardan
olanın (O da DAEŞ militanıymış) poliste “
vamış, ne ilginç öyle değil mi?
Bu
yılbaşı gecesi.
Oysa,
Sözün burasında, DAEŞ terör örgütünün bize yutturulduğu, gösterildiği, dikte ettirildiği gibi
ile eylem yaptığı yalanını hatırlamamız gerekiyor. Dini motivasyonla eylem yaptığı söylenen
, bir maşa olarak kullanılıyor ve istikrarsızlaştırılmak istenen bölgelere, devletlere zerk ediliyor, onu kuran
tarafından.
Reina canisi, CİA ve MOSSAD'ın ajan ve tetikçi yetiştirdiği bölgeden gelmiş.
O bölgeden gelmesi bile bize bir şey söylüyor aslında. Ama kimsenin oraya odaklandığı yok.
Sonuç olarak, yılbaşı gecesi ne hikmetse
diye düşünen(!) DAEŞ militanının Allahu ekber nidalarıyla girip Reina'da 39 kişiyi katlettiği lokmasını yutmayız!
Bu iş çok daha profesyonel ve servis işidir.
.
Sahi, saldırıdan bir gün sonra tekerlekli sandalye ile havaalanına gelen ve elindeki bileti sallayıp istihza ile etrafa gülücükler atan
İçişleri Bakanı
, İstanbul Valisi
ve İstanbul Emniyet Müdürü
'ın şahsında tüm teşkilatı kutlamak boynumuzun borcudur. Helal olsun!
Oldum olası, mesafeli durdum..!
Kendilerinden başkasını
görenlere… Kendilerinden başkasını hor görenlere… Kendilerinden başkasını “seviyesiz, cahil, cühela” görenlere…
Mizan olarak sadece kendilerini görüp, diğerlerini ya da ötekileri
le itham edenlere…
Kendileri dışındakilerin söz söyleme ya da perspektif sunmalarını “alaya alma” hallerine mesafeli durdum.
Son günlerde yaşananlara bakıyorum da afilli cümlelerle, “tarihe not düşmeler”, kendi gibi düşünmeyenlere laf sokmalar,
E be kardeşim,
Hem de size dokunulunca avazınız çıktığınca seviyesizce bağırıyorsunuz!
El üstünde tutulurken, iktidar nimetlerinden ziyadesiyle faydalanırken iyiydi, hoştu…
Şimdi üzerinizdeki boya dökülünce
Vah…