İdlib’de rejim saldırısı sonucu 34 askerimizin şehit düşmesinin ardından oluşan hava birlik ve beraberliğimiz için sevindiriciydi. Özellikle cuma günü kenetlenen Türkiye, şehitlerimizin kanının yerde kalmadığını görmek için gözlerini Suriye ve İdlib’e dikmişti. Ve beklenen haberler gelmeye başladı. Türk İHA’ları dünyada eşi emsali görülmemiş bir şekilde rejim unsurlarını yerle bir ediyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Şehitler tepesi boş kalmayacak” ifadesine takılan Kılıçdaroğlu, skandal bir karşılık verdi. Tayyip Erdoğan’ın bu ifadeyi çok uzun zamandır kullandığını hepimiz biliyoruz. Bu ifadenin bayrak şairi Arif Nihat Asya’nın çok meşhur bir şiiri olduğunu da edebiyat ile az çok ilgili olan herkes bilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şiire ilgisi malum, özellikle Arif Nihat Asya’nın şiirlerini birçok konuşmasında okuduğuna şahidiz. Özellikle; “Biz, kısık sesleriz... Minareleri,
Sen, ezansız bırakma Allah’ım!” mısralarıyla başlayan dua şirini Erdoğan’ın 15 Temmuz temalı konuşmalarının neredeyse tamamında dinlemişizdir.
“Şehitler tepesi boş değil,
Biri var, bekliyor?
Ve bir göğüs nefes almak için
Rüzgâr bekliyor…
Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor!
Ve bir bayrak dalgalanmak için
Rüzgâr bekliyor…”
Bayrak şairi Arif Nihat Asya, ‘Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor’ adlı şiirinde bu mısralarıyla Türk Bayrağını kişileştirerek onu bir kahraman ilân ediyor. Ve bulunduğu tepeye de şehitler tepesi adını veriyor.
Şehitler tepesi boş bırakılsaydı Çanakkale geçilirdi, şehitler tepesi boş bırakılsaydı “Ya istiklâl ya ölüm!” nidalarıyla başlayan kurtuluş mücadelemiz bağımsızlıkla neticelenmezdi. Şehitler tepesi boş olsaydı 15 Temmuz amacına ulaşırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İdlib saldırısı sonrası Kılıçdaroğlu’nun dışında tüm liderlerin kendisini aradığını söylemesine cevap vermek için kameralar karşısına geçen Kılıçdaroğlu, niye aramadığını anlatmak yerine, “Şehitler tepesi boş kalmayacak diyor. Ben buradan bütün milletime söz veriyorum: Millet İttifakı’nın iktidarında şehitler tepesi boş kalacak” ifadelerini kullandı.
