Aman eşim duymasın! | Hüseyin Likoğlu

Hizmet adı altında devlet kurumlarına çöreklenen paralel yapı, gerçekten ‘Hizmet’te sınır tanımıyormuş. Bu yapı ile ilgili her gün değişik bilgiler gün yüzüne çıkıyor. Hizmet Hareketi denilen Gülen örgütünün gerçek amacının 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından ortaya çıkmasıyla insanlar geçmişte yaşadıklarına anlam vermeye başladılar. Paralel yapının kişilerin özel hayatlarına girme konusundaki maharetini ve merakını artık bilmeyen kalmadı. Her gün yasa dışı ve sahte isimlerle dinleme yaptıklarına dair yeni bilgiler, belgeler ortaya çıkıyor. “Hayatına girin” talimatı ile tehdit, şantaj veya başka nedenlerle hedef tahtası yapmadıkları kalmamış. İnsanları 7/24 dinlemişler. Uzun yıllar bürokratlık yapmış bir isim anlatıyor:

“Bakanlığa dadanmışlardı. Uzak tutmaya çalıştığım günlerde sabah bir genel müdür elinde bir dosya ile geldi. ‘Efendim askeri istihbarat sizi dinledi. Dosyayı kurtardık CD’yi de imha ettik’ diyerek dosyayı uzattı. Baktım, günlerce her telefon görüşmemi kaydetmişler. Dosyayı okuduktan sonra kendi kendime dedim ki ‘Ne iyi adamlarmış. Ben onları uzak tutuyorum ama bak onlar bana nasıl da iyilik yapmışlar’. Günlerce düşündükten sonra konuyu Bakan’a arz ettim. ‘Sen ne kadar safsın. Seni dinleyen asker değil, sana bu dosyayı gönderenlerdir. Adamların hukuksuz isteklerini geri çevirdin. Ondan dinlediler seni’ dedi. Dosyaya tekrar baktım. Sadece annem ile yaptığım konuşmanın tapelerini eşim görse beni boşardı.”

Evet işte insanların hayatına böyle girdiler. ‘Eşim beni boşardı’ ifadesi işin esprisi tabii. Çünkü gelin-görümce anlaşmazlığında annesine “Bizimki haksız” demiş telefonda.

İlginç tesadüf

Ankara’da geçen hafta boyu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in birbirlerine yönelik ‘paralel’ ithamı tartışıldı. Her iki isim birbirlerini paralel yapıya destek vermekle suçladı. Tartışmanın başladığı gün paralel yapıya yönelik en büyük operasyon gerçekleşti. KPSS operasyonu ile paralel yapının devlet kurumlarına soru hırsızlığı ile nasıl sızdığı ortaya çıkarıldı. Ancak bu büyük operasyon Arınç ve Gökçek tartışmalarının gölgesinde kaldı.

Davutoğlu’nun “enerji meyvesi”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çalışkanlığını bilmeyen yok. Günde ortalama 16 saat ve çok yoğun tempoda çalışan Davutoğlu’nun enerji kaynağı merak konusu. Başbakan’ın enerji kaynağı, sofrasından eksik etmediği “durian” meyvesidir. Bu meyve Malezya ve Endonezya’da yetişiyor. Davutoğlu, bu meyveyi 5 yıl kaldığı Malezya’da Uluslararası İslam Üniversitesi’nde görev yaptığı sırada keşfetmiş. Durianın besin değeri çok yüksek. 100 gram durianın 153 kalori enerji verdiği belirtiliyor.

Duriana, “cennet-cehennem” de deniliyor. Cehennem denmesinin nedeni, dikenlerle dolu kabuğunun kokusu. Duriana bu kadar önem verilmesinin nedeni “cennet” kısmıyla ilgili. Çünkü o dikenli kabuğu sıyırıp açtığınızda ortaya çıkan meyve, bazı insanlara göre olağanüstü lezzetli.

37 gün sonra 32 kişi kaldılar

İç Güvenlik Paketi olarak bilinen Özgürlükleri Koruma Paketi’nin Meclis'teki görüşmeleri sırasında muhalefet büyük direniş gösterdi. Meclis tarihinin en şiddetli direnişi de denilebilir yaşananlara. Hatta iktidar patisi direniş karşısında, tamamıanı yasalaştıramayacağını anlayınca paketi İçişleri Komisyonu'na çekerek 63 maddelik 4 ve 5’inci bölümlerini tasarıdan çıkarttı. Kabul edilen bölümlerinin yasalaştırılması için paket yeniden Genel Kurul’a sevk edildi. Yürütme ve yürürlük maddeleri Genel Kurul’da oylanarak paket yasalaştı. 37 gün süren mücadelenin sonunda 199 evet oyuna karşılık 32 hayır kullanıldı. 223 milletvekiline sahip muhalefet 37 gün sonra 32’ye düştü…

#paralel yapı

#Arınç

#Gökçek

#Davutoğlu

#İç Güvenlik Paketi

15 Temmuz

Kudüs: Bir şehrin hikayesi

Ramazan

Seçim

Spor

Borsa