|
Siz tam olarak ne yapıyorsunuz?

Bazen 'yazmayayım' diyorum. 'Reel politik olanla, gündelik siyasetle bu kadar içli dışlı olmamayım' diyorum. Hatta Bıyıklı Bekir Efendinin bana tavsiyesi üzere yaşayayım ve 'sadece kendi gündemimle meşgul olayım' istiyorum ama işte olmuyor.



Aslında bir bakıma oluyor da… Çünkü ben doğrudan 'asıl siyaset'le ilgili olmayan hiçbir şey hakkında yazmama gayretimi sürdürüyorum. Ne ki, reel politik olanla 'asıl siyaset' çok fazla iç içe geçiyor güzel ülkemizde. Çaresiz kalıyorum anlayacağınız.



Yahu mesela Alamanya'nın meşhur pisliği Bild neredeyse tamamen Türkçe yayınlanacak referandumdan 'hayır' çıkması için. Duramıyorum ki yerimde. Gâvur bunca gâvurluk ederken (son sürüm 'gâvur' tanımı şöyle: Kafirin, Müslümana düşmanlık edenine gâvur denir), tabir-i caizse yedi düvel birleşip adı Recep Tayyip Erdoğan olan adamın yükselişini engellemek için azmederken yerinde durabilmek de biraz şeyliktir çünkü.



Doğrusu bu ya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarih için kısa sayılabilecek ömründe gâvurlar tarafından hiç bu kadar net, hiç bu kadar açık, hiç bu kadar seçik tehdit edilmemişti. 'Darbe olmazsa suikast olur, suikast olmazsa Lahey olur' diyebilecek denli köpekleşmemişlerdi hiç. (Hemen duyar kasma hayvan sever kardeşim. Buradaki 'köpekleşmek' bir kavramsallaştırmadır. O sevimli hayvancağızlarla hiç ilgisi yoktur.)



Bunca tehdide, bunca alçaklığa, bunca düşmanlığa karşı bir direniş hattı oluşturmayan, bu direniş hattındaki yerini almayan kim varsa bunun da hesabını kendi vicdanına vermek zorunda kalacaktır. Umalım da bu hesaplaşma 'artık her şey için çok geç' denilecek zamanlara kalmasın.



Ne diyor bir abimiz? 'Yahu daha Amerika'yı, Almanya'yı, Fransa'yı, bilmem nereyi falan 15 Temmuz darbe girişimini FETÖ'nün yaptığına ikna edemedik. Avrupa ile, Amerika ile ilişkilerimiz çok kötü gidiyor çok. Böyle mi olacaktı?' diyor.



Yapma be abi. Her şeyi yap da bunu yapma. Amerika ya da Avrupa, büyüttüğü, beslediği, gözü gibi baktığı itlerin kalkıştığı darbeyi kimin yaptığını bilmez mi? Bilir. Bu durumda Avrupa'ya, Amerika'ya bu darbeyi anlatmak için ne yaparsak yapalım faydasızdır. Adamların 'darbeyi FETÖ'nün yaptığına dair delil yok' demelerindeki kastın ne olduğunu göremeyecek kadar saf olmadığına göre…



Burada bir duralım abi. İlerlersek biraz şey olacak çünkü.



Bak bir de bir ablamız var. AK Parti teşkilatlarının referandum için çalışmadıklarını, çünkü anayasa değişikliğinin içeriğini tam olarak bilmediklerini falan anlatıp 'nerede o eski AK Partiler' diyor. Ben de 'Allah Allah' diyorum. AK Parti teşkilatları, hadi senin güzel hatırına bazılarını dışarıda tutmak için şöyle diyelim, genel olarak AK Parti teşkilatları, her seçimde olduğu gibi, hatta kimi yerlerde her seçimden daha fazla olmak üzere seçim çalışmaları yürütüyorlar. Üstelik anayasa değişikliğinin içeriğini de sular seller gibi biliyorlar, bunu da halka anlatıyorlar.



Burada da bir duralım abla. İlerlersek biraz şey olacak çünkü.



Bir başka abimiz var. Diyesi ki 'efendim, bütün vatan hainleri hayır veriyor söylemi yanlıştır. Toplumu böler, çarpar, eksiltir, çıkarır.' Ben de diyorum ki, 'yahu be abi. Türkiye'deki siyaset dilinin ürettiği ilk retorik bu değil. Sonuncusu da olmayacak. Üstelik 'hayır verenlerin hepsi vatan hainidir' demiyor kimse. Tikel önermeyi tümel önerme katına yükselterek ne yapmaya çalışıyorsun? Bakınız FETÖ'nün, bakınız PKK'nın, bakınız DHKP-C'nin falan doğrudan hayır kampanyası yaptığını hepimiz görüyoruz değil mi? Yoksa sen görmüyor musun abi?'



Bak burada durmayalım işte.



Misalen ben AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'la vaktiyle sizin kurduğunuz ilişkiye benzer bir ilişki kurmadım abilerim, ablalarım. Böyle bir ilişkiden bilerek, isteyerek uzak durdum. Kendi efkârımca yapıp ettim yapıp ettiklerimi. Verdiğim desteği de kendi efkârımca, geliştirdiğim eleştiriyi de kendi efkârımca… Buna da 'bağımsız kalmaya çalışmak' dedim.



Gördüğüm odur ki siz alışmışsınız bir kere bağımlı olmaya. Dün biz 'bu iş böyle olmaz' derken bize durmadan 'o işler senin bildiğin gibi değil' diyordunuz. Şimdi biz size 'o işler sizin bildiğiniz gibi değil' dediğimizde bazı bağımlılıklarınız sizin meseleyi anlamanıza engel oluyor anladığım kadarıyla. Gözünüz kör, kulağınız sağır.



Fakat bilesiniz ki sizin için dahi hâlâ geç değil. Anlatabiliyor muyum?



Ne diyordu Bıyıklı Bekir Efendi: 'Abi boş ver bunları. Bak Ankaragücü de şampiyonluğa yürüyor. Bahar da gelmiş hem. Lütfen.'


#PKK
#FETÖ
#DHKP-C
#AK Parti
7 yıl önce
Siz tam olarak ne yapıyorsunuz?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset