“Ben Lidia Thorpe, samimi şekilde, bir sömürgeci olan majesteleri Kraliçe 2. Elizabeth’e sadık kalacağıma ve bağlı olacağıma ant içiyorum.”
Olay Avustralya’da yaşandı.
Yerli Aborjinlerden bir kahraman senatör, parlamentodaki yemin töreni sırasında Kraliçe Elizabeth için ‘sömürgeci’ ifadesini kullandı.
Yumruğunu da havaya kaldırdı.
İngiltere kraliçesi aynı zamanda Avustralya’da devletin başı sayıldığı için “Kraliçe ikinci Elizabeth ve varislerine sadık kalınması” yemini zorunlu.
*
Londra’daki saraydan bu konuda bir açıklama yapılmadı.
Birkaç yıl içinde senatörün “elim bir trafik kazasında” hayatını kaybetmesi sürpriz olmaz.
*
Aborjinler kardeşimizdir.
Yeni Zelanda’nın yerlisi Maoriler de.
Apaçiler, Mohikalar, Şerokiler, Komançiler, Siyular, Keçuvalar, Natçezler, Dakotalar…
Kısacası bütün Kızılderililer…
Amerika’nın diğer yerlileri Aztekler, Mayalar, İnkalar, Eskimolar…
Afrika’nın bütün mazlum halkları; hepsi kardeşimiz.
Baskı, zulüm, işkence gören, köleleştirilen…
Hakları elinden alınan, soykırıma uğrayan…
Yok edilen veya aşırı ölçüde azaltılan kim varsa hepsi.
*
Biz mazlumun diline, dinine, soyuna sopuna bakmayız. Derisinin rengini, saçını başını sorgulamayız.
Desteklemek, korumak, yardımcı olmak, haklarını savunmak için elimizden ne kadarı gelirse harekete geçer, asla geri durmayız.
O yüzden kardeşimiz görürüz.
Dünyanın fakir ülkelerine gelirine göre en fazla yardım yapan ülkeyiz. Gelir seviyesi hariç tutulup düz hesap yapıldığında da en tepelerde yer alıyoruz.
İnsan hakları, cart curt diye dünyaya kafa tutanların sicili bozuk. Dün de öyleydi, bugün de aynı.
Afrika’da üç beş çocuk açlıktan veya kötü beslenme yüzünden ölecek ki Avrupa’daki Amerika’daki bir çocuk, rahat içinde el bebek gül bebek büyüsün.
Köleler terini ve kanını feda edecek ki ötede gelişmiş ülkedeki efendi, rahat etsin.
Karşı çıkanlar, cevabı top ve tüfekle aldı.
İsyan edenler katledildi.
Kimisini zehirlediler, kimisini öldürücü mikroplu battaniyeler hediye ederek topluca ortadan kaldırdılar.
Ateş suyu dedikleri içkiye nasıl bağımlı yapıldıkları da kayda değer.
*
Hangi kabileleri yok ettiklerini ve isimlerini nerede yaşattıklarını Gogıl amcaya sorabiliriz.
ABD yayılmacılığı altında yok olan kabilelerin, ürünlere verilen isimleri dikkat çekicidir.
Amerikalılar tüm dünyaya pazarladıkları ürünlerinden bazılarına Kızılderili kabilelerin isimlerini vermiş. Bir nevi günah çıkarma mıdır ya da “Yok ettik ama isimleri duruyor” demek için mi?
Cherokee: Chrysler tarafından üretilen bir SUV aracı.
Apache: ABD Hava Kuvvetleri tarafından kullanılan bir helikopter modeli, bir bilgisayar donanım ürünleri üreten marka, bir server ismi.
Comanche: ABD Hava Kuvvetleri tarafından kullanılan bir helikopter modeli, Chrysler’in ürettiği bir kamyonet modeli.
Pontiac (Ünlü Kızılderili Şefi): 80’li yılların ABD kaynaklı en meşhur spor araba markalarından biri.
Cayenne: Porsche’nin ilk kez ürettiği SUV aracına verdiği isim.
Black Hawk: Sikorsky firması tarafından üretilen bir helikopter modeli.
Kentucky: Iroquois Kızılderililerinin kullandıkları dilde “ken-tah-ten” sözcüğünden gelen ve “Yarının Ülkesi” anlamına gelen kelime. Aynı zamanda tüm dünyaya yayılmış bir restoran zincirinin ismi. (Kentucky Fried Chicken).
Kiowa: Bell firması tarafından üretilen askerî keşif ve gözlem helikopteri.
Tomahawk: Fırkateyn ve destroyer tipi savaş gemilerinden fırlatılan uzun menzilli güdümlü füze.
Chinook: Boeing firması tarafından üretilen ağır nakliye sınıfı askerî helikopter.
Iroquois: Bell firması tarafından üretilen genel maksat helikopteri.
