|
Erdoğan ve AK Parti’nin yol haritasında neler var

Türkiye, içe kapanma lüksü olmayan bir ülke.



Kuzey'de, Güney'de, Atlantik ötesinde zafiyet anlarını kollayan, açık yara peşinde koşan, bulduğu anda hemen harekete geçen stratejik akıl sahibi aktörler var.



Türkiye içe döndüğü anda bunu fırsata dönüştüren güçler var.



İki tane örnek vereyim.



Birincisi, 7 Haziran seçimlerinin ertesi günü yaşandı.



Seçim sonuçları ile kabus senaryoları ortaya çıktığı gün, Şanlıurfa'nın karşısında bulunan Telabyad kenti,

'okus pokus yapılarak'

PKK'nın Suriye kolu PYD'ye teslim edildi.



DAİŞ'in tek kurşun sıkmadan çekildiği, nüfusu Arap ve Türkmenlerden oluşan bu kentin düşmesiyle PYD'nin Cezire ve Kobani Kantonları birleşmiş oldu.



Tel Abyad halkı Urfa'ya doğru kaçışırken, 7 Haziran gündemiyle meşgul olan memlekette bu gelişmeler doğru düzgün haber bile olmadı.



İkinci örneğimiz 4 Mayıs 2016 tarihinden.



Yani geçen haftadan.



Ankara'da herkesin Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun veda konuşmasına kilitlendiği saatlerde, Şam'da Esat rejimi, bunun kutlamasını kendi yöntemleriyle yapma hazırlığına girişti.



Yeni bir savaş suçu işlemek üzere havalanan bir rejim uçağı, İdlip'in Türkiye sınırındaki Sarmada kasabasında bulunan mülteci kampını bombaladı.



60'dan fazla masum insan hayatını kaybetti.



Artık şu cümlenin anlamını herkes idrak edebiliyor.



Ak Parti'nin kaderi, Türkiye'nin kaderi demek.



Ak Parti'nin krize girmesi demek, Türkiye'nin iddialarını kaybetmesi, kabuğuna çekilmesi, kabuğunun içinde bugün yaşadıklarından çok daha derin meselelerle meşgul olması demek.



Bu olmamalı.



O nedenle Ak Parti'nin bundan sonraki serencamını yakından izlemek büyük önem taşıyor.



PARTİLİ CUMHURBAŞKANI ARAYIŞI


22 Mayıs'ta Ak Parti yeni Genel Başkanını seçecek.



Yeni bir hükümet kurulacak ve ondan sonra yeni bir dönem başlayacak.



Bugünden baktığımızda yeni dönemde öncelikli konunun, Partili Cumhurbaşkanlığı modeline geçiş düzenlemesini öngören bir Anayasa değişikliği girişimi olacağı görülüyor.



Dün ikindi vakti iki önemli açıklama geldi.



Parti'nin Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Partili başkanlık için Anayasa'da 4-5 maddelik değişiklik yapılacağını açıkladı.



Canikli şöyle dedi: “

Yeni anayasa çalışmaları bekletilecek. Öncelikli olarak, daha dar kapsamlı değişiklik içeren 4-5 maddelik bir anayasa değişiklik teklifini getirmeyi düşünüyoruz. Mevcut sistem, yarı başkanlık sisteminin yüzde 70-80 özelliğini taşıyor. Bizim getireceğimiz sistem partili başkanlık.”


Aynı saatlerde Reuters'e konuşan ve ismi açıklanmayan bir üst düzey partili ise, bu değişikliğin takvimini verdi.



Haziran ortası…



ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE MUHALEFET DESTEK VERİR Mİ?


Bu noktada üzerinde durulması gereken temel nokta, Ak Parti'nin getireceği anayasa değişiklik teklifine muhalefetin destek verip vermeyeceği sorusu.



İzledikleri siyasetin temelini Erdoğan düşmanlığı üzerine oturtan CHP ve HDP'nin bu değişikliğe evet demesi zor görünüyor.



MHP'ye gelince;



Bugünlerde zihni, Kurultay belirsizliği ile meşgul olan bu MHP, bu teklife destek verme ihtimali olan tek parti gibi duruyor.



Bahçeli'nin birkaç gün önce sarf ettiği

“hükümete olan fiili desteğimizi, hukuki boyuta taşıyabiliriz”

cümlesi heyecanla karşılanmıştı.



Gerçi dün bunu tavzih etti.



Niyetinin terörle mücadele kapsamıyla sınırlı olduğunu anlatmaya çalıştı.



BAHÇELİ'NİN YAKIN KURMAYI: BU KONUDA BİR KARARIMIZ YOK


Ak Parti'den bu açıklamalar gelince, Bahçeli'nin yakın kurmaylarından birini arayıp sordum.



Partili Cumhurbaşkanı ile ilgili düzenleme gelince ne yapacaksınız? Diye.



Muhatabım, bu konunun henüz parti organlarında ele alınmadığını, dolayısıyla oluşmuş bir karar bulunmadığını söyledi.



Bahçeli'nin

“düşük profilli başbakanı bu ülke kaldıramaz”

anlamındaki sözleri, MHP'nin Haziran ortasındaki tavrının ne olacağına dair bir ipucu veriyor mu?



Parçaları birleştirince veriyor gibi.



Ama MHP'nin bu konudaki kararının ne olacağını, partinin yetkili organlarının toplanıp bir tutum belirlemesinden sonra görebileceğiz.



Tabi bütün bunlar, bir kurultay olması halinde Bahçeli yönetiminin parti yönetiminde kalıp kalmayacağı ile doğrudan ilişkili konular.



ANAYASA OLMAZSA ERKEN SEÇİM Mİ?


Evet böyle bir ihtimal var.



Hem de ciddi bir ihtimal.



Haziran ortasında gündeme gelecek kısmi anayasa değişikliği başarıyla sonuçlanırsa, 2019'a kadar erken seçim yapılması düşünülmüyor.



Ancak referandum için Meclis'te yapılacak oylamada gerekli 330 üstü oy oranı yakalanamazsa, sonbaharda bu çoğunluğu elde etme amacı taşıyan bir erken seçim kararı çıkabilir.


#PYD
#DAİŞ
#Telabyad
#Nurettin Canikli
8 yıl önce
Erdoğan ve AK Parti’nin yol haritasında neler var
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?