15 Temmuz gecesi, televizyon kanallarına uydu hizmeti veren Türksat’ı silah zoruyla basan darbecilerle ilgili karar, önceki gün çıktı.
Ayrıca 8 asker sanık, Türksat personelleri Ahmet Özsoy ve Ali Karslı’nın şehit edilmesi nedeniyle ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı.
Darbe girişiminin Türksat ayağı ile ilgili gelişmeler, kişisel radar alanımda yer bulan konular arasında oldu hep.
Akıncı Üssü’ndeki FETÖ kanıtlarının bir benzeri Türksat’ta karşımıza çıkmıştı.
Konuyu bir soruyla açalım;
Ya da şöyle soralım:
Kafası karışık, ya da karışmaya müsait olmakla birlikte, ikna kanallarını açık tutan yerli/yabancı muhataplara ne anlatmalı?
Darbedeki somut FETÖ kanıtlarını sunmaktan daha iyi bir seçenek var mı?
Buna gerek var mı diye soracak olanlara peşinen bir cevap verelim önce.
Akıncı davasında bu kanıtlardan epeycesi ortaya çıktı.
Adil Öksüz’ün, Harun Biniş’in, Kemal Batmaz’ın ve diğerlerinin o geceki rolleri, FETÖ’nün suçüstü haline dair yeterli veriler sundu.
Benim Türksat davasına önem atfetmemin gerekçelerinden bir tanesi de bu.
Şimdi, o geceye dönüp, önceki gün ağırlaştırılmış müebbet cezası alanlardan 4’nün kimliğine bir bakalım.
İsmini zikredeceğimiz 4 kişi, o gece yerleşkeye girmek isterken, durumlarından şüphelenen polis tarafından Türksat nizamiyesinde durdurulup gözaltına alınıyor.
Bu kişilerin rolleri şu:
İçeride kurum personelinin direnişi nedeniyle televizyon kanallarının yayınlarını durduramayan darbeciler tarafından oraya çağrılıyorlar.
Ne diye çağrılıyorlar?
Şimdi.
Bu resimden karşımıza ne çıkıyor?
Özel Kuvvetler’de görevli bir grup asker, tam teçhizatlı halde helikopterle Türksat yerleşkesine indiriliyor.
Yapmak istedikleri şey, uydu yayınlarını keserek televizyon ekranlarını karartmak.
Ama karşılarına şöyle bir sorun çıkıyor.
Kendileri uydu sisteminin karmaşıklığına dair bir fikir sahibi olmadıkları için, içeride silah zoruyla tehdit ettikleri Türksat personeli de taleplerini karşılamadığı için, dışarıdan bu işi yapabilecek birilerine ihtiyaç duyuluyor.
Ne tesadüftür ki, televizyon kanallarının yayınlarını karartmak için tercih edilen 4 kişiden ikisi örgütün televizyon kanalının ilgili uzmanları iken diğer ikisi, aynı örgütle iltisaklı oldukları için Tübitak’tan uzaklaştırılanlardan seçiliyor.
Önceki gün karara bağlanan Türksat davasında ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan sanıklara hakim son sözlerini soruyor.
Anadolu Ajansı’nın geçtiği habere göre Osman Özsoy ve Ali Karslı’yı şehit eden askerlerden Mustafa Altunay şunları söylüyor:
Osman Kemal Küçük isimli bir başka darbeci asker de, içinde yine Mahkeme-i Kübra geçen tehdit dolu şu sözleri sarf ediyor:
Ne diyorsunuz?
Tam bir FETÖ ağzı, değil mi?
Peki şuna ne dersiniz?
Mahkeme-i Kübra’da adalet terazisi şaşmayacağına göre, o adalet Osman Özsoy ve Ali Karslı için mi, yoksa bu makinalaşmış varlıklar için mi tecelli edecektir?