|
Moskova ile yürütülen arka plan trafiği
2012 başında Yenimahelle'deki yerleşkede gazete ve televizyonların yöneticilerini/Ankara temsilcilerini ağırlayan MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bize o gün, başında bulunduğu teşkilatın yeni
'misyonunu'
şu sözlerle anlatmıştı:


“İstihbarat teşkilatları

d

ış politikada artık sadece bilgi toplayan birimler olmaktan çıkıyor. Bunun dışında yeri geldi mi arabuluculuk

misyonunu da üstlenebiliyorlar. Burada gizli bir dünya var ve pek çok yönetici sorunları kamuoyu ile paylaşmadan istihbarat mekanizması içerisinde halletme yolunu seçiyor.”


İşlerin artık böyle yürüdüğü, dış istihbarat birimlerinin sadece bilgi toplamayıp eylem düzeyinde de dış politikanın

'arkasını dolduran'

faaliyetlerde bulunduğu bugünden geriye bakınca birden fazla örnekte görülebiliyor.



Hakan Fidan'ı değişik zamanlarda

'hedef adam'

haline getiren sebeplerin başında da

'bağımsız dış politika'

izlemeye çalışan hükümetle etkin bir eşgüdümle çalışıyor olması geliyor.



MİT'in son dönemde

'meseleleri istihbarat mekanizması içerisinde halletme'

amacına uygun düşecek bir programla çalıştığı, görünür alandaki

'temassızlığı'

kapatan arka plan çalışmaları yaptığı ve özünde krizlerin daha da derinleşmesini engellemeye matuf girişimlerde bulunduğu meselelerin seyrinden anlaşılabiliyor.



Rusya meselesine geleceğim ama önce başka bir yerden örnek vereyim.



6 ay önce üst düzey bir güvenlik yetkilisi, içinde bulunduğum bir grup gazeteciye

'Mısır'la olan krizde daha fazla derinleşme beklemeyin”

dediğinde şaşırmıştık.



Gün aşırı Türkiye'deki hükümete salvolar gönderen darbeci yönetimin sözlü dalaşmalarının epey bir süredir bıçak gibi kesilmiş olması, bu tespiti doğrulamış oldu.



RUSYA İLE ARKA PLAN TRAFİĞİ


Üç dört gündür, Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova'nın yaptığı

“Türkiye ile Rusya arasındaki krizin 'geçici' olduğu”

açıklamasının mahiyetini öğrenmek için bu işleri bilenlerle görüşmeler yapıyorum.



Rus sözcünün sözleri Ürdün gezisi öncesi Başbakan Davutoğlu'na sorulduğunda, Başbakan

“lafzi olarak yani cümlenin kendisi itibariyle değerlendirme yapmamı isterseniz, bu bizim de görüşümüzü yansıtmakta. Ama siyasi olarak nasıl bir arka plana sahip olduğunu önümüzdeki günlerde göreceğiz”

dedi.



Ankara'da konuştuğumuz bir güvenlik yetkilisi, Rusya ile Türkiye arasında bir

'arka plan trafiği'

yürütüldüğünü teyit etti.



Aynı isim, Rus sözcünün yaptığı açıklamanın lafın gelişi söylenmediğini, belli bir zemine oturduğunu da sözlerine ekledi.



Bu temasların başbakanın işaret ettiği gibi Rusya açısından nasıl bir geri dönüşü olacak, bunu henüz bilmiyoruz.



Ancak ülke sathına yayılan terör hadiselerini durdurmak için bu mekanizmaları işletmenin ne kadar kıymetli olduğu ortada.



“İRAN KAZANIRKEN MASAYA OTURMAZ”


Bölgemizde, bir nevi tarihin hızlandığı, ittifak ve husumet ilişkilerinin sık sık yer değiştirdiği bir dönemden geçiyoruz.



Rusya ile gizlilik içinde yürütülen görüşmelerin başka başka faktörlerle de etkileşim halinde olduğu anlaşılabiliyor.



Başbakan Davutoğlu'nun geçen ay İran'a yaptığı sürpriz ziyaret, devamında İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif'in Ankara'ya gelişi, bir süre sonra İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin buraya gelecek olması, Türkiye-İran ilişkilerinde yeni bir pencere açıldığını gösteriyor.



Ama nereye kadar.



Kulak verdiğimiz çevrelere bunu da sorduk.



“İran, kazanırken masaya oturmaz, bir şeyler kaybediyor ki Türkiye ile yakınlaşma ihtiyacı hissetti”

cevabını aldık.



İran'ın Türkiye ile yakınlaşma ihtiyacı hissetmesinin arka planında da Suriye'de

'yemekte olduğu kazık'

meselesi var.



Ateşkese kadar Suriye'de birbirlerinin müttefiki olarak hareket eden Rusya ile İran, ateşkes ilan edildikten sonra ters düşmeye başladı.



Rusların Suriye'de İran açısından

'alan kapatan'

tutumları Tahran'ı rahatsız etmiş olmalı ki,

'kaybederken masaya oturacağı'

yeni bir müttefik arayışına girip, Türkiye'ye yöneliyor.



Peki Rusya, Ankara/Tahran arasındaki bu yeni yakınlaşmayı nasıl okuyor?



Şimdilik bu tam belli değil.



Ama Moskova'da da, Türkiye ile kriz halinde olmanın birçok bakımdan ciddi maliyetler ürettiği artık görülüyor olmalı.


#Hakan Fidan
#dış politika
#İran
٪d سنوات قبل
Moskova ile yürütülen arka plan trafiği
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü