30 kiloluk yükleriyle gece boyu yürüyen komandolar, sabah 06.30'da PKK'nın 3200 metre yükseklikte bulunan Urşe bölgesindeki kampına baskın yapıyordu.
Orada güven içinde uyuduklarını düşünen PKK'lılar sabah sabah neye uğradıklarını şaşırmışlardı.
Bu türden bir operasyon, Ağustos ayı ortalarından itibaren PKK'nın tecrübeli dağ kadrolarını üçüncü defa hedef alıyordu.
Ankara'da belirlenen '
doğrultusunda önce Şemdinli kırsalındaki Ziyaret Tepe-Cami Tepe bölgesinden başlayıp Ağaçdibi bölgelerinde devam eden operasyonlarda PKK'nın dağ kadrosundan 25 terörist etkisiz hale getirildi.
Eylül başında Çukurca Çağlayan bölgesinde yapılan operasyonlarda ise PKK son yılların en büyük darbesini yedi, 230 civarında örgüt militanı öldürüldü.
En başta sözünü ettiğimiz Buzul Dağı zirvelerinin zorlu şartlarında yapılan operasyon bu zincirin üçüncü halkası oldu.
Bu operasyonların en önemli özelliği şuydu:
PKK'nın bölgede propaganda rüzgarı estirerek efsaneleştirdiği, dokunulamaz, ulaşılamaz dediği yerlere dokunulabileceği gösteriliyordu.
Dokunmakla kalınmıyor, buralardaki kamplar yerle bir ediliyordu.
Bir başka deyişle PKK'nın en güçlü iddiasına darbe indiriliyordu.
Evet PKK kaybediyor.
Geçen sene 7 Haziran seçimleri sonrası sufle alarak başlattığı bu kirli savaşın bütün cephelerinde kaybediyor.
Geçen hafta Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç'un dikkati sayesinde öğrendiğimiz gibi bu durum dışarıda da fark edilebilir hale geldi.
Oruç'un yazısına konu olan yazı Fransız Le Monde Gazetesi'nde çıkmıştı.
Yazıda, “
değerlendirmesi yapılıyordu.
Ankara'daki güvenlik kaynaklarına kulak verdiğimizde duyduğumuz değerlendirmelerin de aynı istikamette olduğunu görüyoruz.
Haziran 2015'ten günümüze geçen 15-16 aylık zaman diliminin bir fotoğrafını çektiğimizde gelinen noktanın PKK açısından gerçek bir yenilgi olduğu görülebiliyor.
Bu 15-16 ayda neler gördük ve ne durumdayız isterseniz hızlıca bir bakalım.
Hatırlayalım;
Eşkıya dağdan şehirlere inmişti.
Bu üç ayaklı taarruzun temel hedefi
kurmaktı.
Deminden beri saydıklarımız da gösteriyor ki, gelinen noktada PKK, açtığı bütün bu cephelerde kaybediyor.
Şöyle bir özet yapabiliriz:
Bu başarının iki temel nedeni var:
Ankara'daki devlet aklının daha önce yaptığı hataları tekrarlamadan, hukuk sınırları içinde kalarak hareket etmesi.
Kürtlerin, devletin bu yeni tutumunu görüp PKK'nın açtığı bu kirli savaşa prim vermemesi.