|
YÖK Başkanı Yekta Saraç ile 4 saat ne konuştuk?

İstanbul Üniversitesi'nin 150 yıllık rektörlük binasının merdivenlerini adımlarken, yıllar önce dönemin rektörü olan Kemal Alemdaroğlu ile o merdivenlerin bittiği noktada yaptığım, daha doğrusu tamamlayamadığım ayaküstü röportajı hatırladım.



Kendisine o dönem darbe hazırlığı yaptığı söylenen bir Kuvvet Komutanına verdiği destek açıklamasını sorduğumda Alemdaroğlu sinirlenmiş, konuyla alakasız bir sürü laf sayıp döktükten sonra bizi öylece bırakarak çekip gitmişti.



Takriben 13 yıl sonra, hafta sonu aynı binada bu defa İstanbul beyefendisi bir rektör tarafından karşılandık.



İstanbul Üniversitesi'nin şimdiki rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, bizi aldı, binanın bağırsanız yankı yapacak kadar büyük ve yüksek tavanlı odalarında gezdirdi, bilgiler verdi.



(Mesela tavanlardaki deniz ve gemi figürlü resimlerin sırrını o kısa gezintide öğrenmiş olduk.


150 yıl önce, bu binanın inşa edildiği dönemlerde Kırım savaşından yenik ayrılmış olan Osmanlı ordusunda Donanma'nın ne kadar kıymetli olduğu fark edilmiş, savaş sonrası Donanma'ya yapılan yatırımlara olağanüstü önem verilirken, o dönemde inşa edilen binalarda da buna binaen deniz ve gemi figürleri kullanılmış.)


Sonra davetin asıl sahibi olan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile birlikte 1923 yılına kadar genelkurmay başkanlarının makam odası olarak kullandığı odanın bulunduğu bölümde (Değişik gazetelerden 10 köşe yazarı olarak) uzun bir görüşme yaptık.



SARAÇ: ASIL GÖREVİMİZ ÜNİVERSİTELERDEKİ EĞİTİMİN NİTELİĞİNİ ARTIRMAK


YÖK Başkanı Yekta Saraç ile daha önce herhangi bir yerde karşılaşmadık.



Bu ilk buluşmamızda kendisi ile ilgili gözlemlerimi şöyle sıralayabilirim:



Yönettiği kurumun konularına hakim olma bakımından hayranlık verici derecede donanımlı,


Vatandaşın kendilerine emaneti olarak gördüğü üniversite öğrencilerine verilen eğitimin kalitesini artırmayı temel hedef olarak belirlemiş bir idealist,


Kaliteyi insanların inançları ya da ideolojilerinde değil birikimlerinde arayacak kadar özgüvenli,


Televizyon yayınlarına katılmak şöyle dursun, ses kaydının yapılmasını dahi istemeyecek kadar gizemli, ama bıraksanız 10 saat kesintisiz ders verecek kadar konuşabilecek bir 'Hoca.'


Peki Yekta hoca 4 saat boyunca ne anlattı, biz ne dinledik?



Biraz daldan dala atlayarak gideceğiz ama hepsi önemli.



Aldığımız notlardan ilerleyerek sözü kendisine bırakalım.



1.

Tıp ve hukuk eğitimine öncelik veriyoruz.



Neden derseniz, bireylerin sağlığı tıp fakülteleri, devletin sağlığı hukuk fakültelerinden geçer. Ama ikisinde de sorunumuz var. Özellikle vakıf üniversitelerinde tıp eğitimi konusunda ciddi sorunlar var.

Mesela tıp fakültelerinden birinde bir yıl boyunca okutulması gereken anatomi dersinin yarım günde bir ders verilip geçildiği oluyor.


Bunlara karşı önlemler alıyoruz.



Hukuk ve mühendislik fakültelerinde de sorunlar var.



Dört işlemi bilmeyen mühendis adayları, 300-400 kelimelik Türkçe ile konuşan hukuk öğrencileri var. Anadilini iyi bilmeyenden iyi hukukçu olmaz. Neden? Çünkü muhakeme ana dille yapılır.



2.

Hazırladığımız bir yasa tasarısı hakkında bilgi vermek için CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan randevu alıp görüştük. Kendisi bu çalışmaya destek vereceklerini söyledi. Yüksek öğretim alanını bir ayrışma değil, uzlaşma alanı haline getirebiliriz. (CHP parti programında YÖK'ün tamamen kaldırılması öneriliyor. M.A.).



3.

ABD'de iyi üniversiteler olduğu gibi çok kötü üniversiteler de var.



Bizim en kötü üniversitemizden daha kötü üniversiteler var orada. Yüksek öğretimde yerli referansları kullanacağız.

100 alanda 2 bin doktora öğrencisine burs vereceğiz. Ama bu öğrencilerin hepsi Türkiye'de doktora yapacak.


4.

15 Temmuz'dan sonra FETÖ soruşturması kapsamında 15 üniversite kapatıldı. Bu okullardaki 65 bin 216 öğrenci başka üniversitelere yerleştiriliyor.



15 Temmuz'dan sonra Üniversitelerdeki dekanların topluca istifası istenmişti. Bin 577 kişiden bin 393'ü FETÖ ile alakaları olmadığı tespit edilerek geri atandı.



Aynı kapsamda 2 bin 346 Öğretim Elemanı üniversitelerden uzaklaştırıldı. Bunların yüzde 30'u doktor.



5.

Üniversitelerden FETÖ'cüleri temizlemekte kararlıyız. Bununla birlikte öğrencilerin hepsine FETÖ'cü muamelesi yaparak onları devlete küskün hale getirmememiz lazım.



6.

Güneydoğu'dan hoca kaçışı var. Oradaki hocalar, asistanlar hep o bölgenin insanı. O bölgedeki üniversitelerin rektörleriyle toplantı yaptık.


#İstanbul Üniversitesi
#YÖK
#Yekta Saraç
8 yıl önce
YÖK Başkanı Yekta Saraç ile 4 saat ne konuştuk?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak