|
İnadına mini etek, inadına dekolte

Soner Yalçın papyon takmış. Yakışmış.

Seyircilerden gelen mesajlar vasıtasıyla gazı da alınca, kendini tutamayıp papyon güzellemesi yapıyor.

“Mustafa Kemal papyon taktığı için papyon takıyorum. Bu Mustafa Kemal’in kıyafetidir arkadaşlar. Siz de öyle yapın. Papyon takın.”

Mustafa Kemal sadece papyon kullanmadı ki...

Kravat da taktı, fular da...

Kalpak da giydi, baston da kullandı.

Şapkanın bin türünü denedi; Mandreke şapkası, melon şapka dâhil.

Fes de kullandı, pelerin de.

Onların arasında papyon hiç göze değmez.

Eğer çok gayret ederseniz bu şekilde, küçücük bir yer tutar belki.

Açıp bakın fotoğraf albümlerini, hepsini görürsünüz de papyonlu fotoğrafı bulmak için epey zaman harcarsınız.

Kısacası, Mustafa Kemal, papyonu pek de sevmemiş.

Soner Yalçın öyle sanıyor olabilir ama fotoğraflar aksini gösteriyor.

“Getirin şu kelebeği bir de onu deneyelim, hatırı kalmasın” demiş olma ihtimali bile var.

Çünkü Mustafa Kemal (yukarıda sadece bir kısmını saydık) mevcut bütün kıyafetleri denemiş, beğendiklerini uzun süre kullanmış.

Ayakkabı ve pantalonları hiç saymayalım.

Mustafa Kemal’in yakıştırarak giydiği diğer kıyafetleri de giysin Soner Yalçın, o zaman anlayalım sözünün gerçekliğini, samimiyetini.

Onun yolundan yürümek, eğer kıyafetlerini giymekse, çok geniş bir elbise dolabı gerekecek Soner Yalçın’a.

*

Gelelim mini etek konusuna.

Soner Yalçın, modern olmayı soyunmak şeklinde anladığı için, salondaki kadınlara mini etek giyme konusunda tavsiyelerde bulundu.

“İnadına mini etek giyeceksiniz, inadına dekolte giyeceksiniz...”

Bir defa, giyinmekle inat bir arada olursa, sınırı bulmak imkânsız hale gelir.

O mantıkla, kim daha kısa ve daha açık giyiniyorsa, o daha modern, daha Atatürkçü, daha Kemalist zannedilir.

Fazla inatçı olanlar ne yapacak?

*

“Soner’in biri”, yanında kız arkadaşı, nişanlısı, sevgilisi mi yoksa eşi midir bilinmez, bir hatun kişi ile lunaparka gitmiş.

Açılan salıncaklara binmek isteyince “Soner’in biri” kabul etmemiş.

“Olmaz” demiş, “donun görünür”.

Mini etekli ya, ondan...

Öteki bir ara tuvalete gitmiş, gelince “hadi şimdi binelim” demiş, “çıkardım”.

Konuya açıklık getirelim.

Bu Soner, o Soner değil tabii. Lakin, kadınların inadına mini etek giymesini, inadına açık dolaşmasını tavsiye eden o Soner, böyle bir durumda ne yapar?

*

Yeni Şafak’ta yayınladığı söyleşileri, “Zamanın Tanıkları” adlı kitapta toplayan Emeti Saruhan’ın ilk misafiri Ayşe Hümeyra Ökten. Merhum Celaleddin Ökten’in kızı.

Kitap, “Başını örtmek alay konusuydu” başlıklı söyleşiyle başlıyor.

Hümeyra Hanım, atkıyı başörtüsü gibi kullandığını anlatıyor.

Bugünse Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın eşleri başörtülü.

Hatırlarsanız, Mustafa Kemal’in eşi de başörtülüydü hatta çarşaf giyerdi.

Annesi de, kız kardeşi de.

Mustafa Kemal onlara “İnadına mini etek giyeceksiniz, inadına dekolte giyeceksiniz” demedi.

*

Sosyal demokrat, solcu olmayı açık giyinmek şeklinde anlayanların düşüncesi gerçek olsaydı, hiç kimse Afrika’nın çıplak dolaşan kabileleri kadar solcu sayılamazdı.

Ayrıca Mustafa Kemal solcu değildi, solculardan hazzetmezdi.

Ve bizim solcular da ondan hoşlanmazdı. Gazete ve dergi arşivleri yerinde duruyor, merak eden baksın.

Şimdi ne oldu da solcular Kemalist ve Atatürkçü kisvesine büründü?

Sırf inattan mı?

*

Soner Yalçın papyon takmakla Mustafa Kemal’in yolundan gittiğini sanıyor ama yanında oturan Uğur Dündar, fizikî bakımdan Atatürk’e daha çok benziyor.

Üstelik papyonsuz haliyle.

Son soru: İnadına mini etek, inadına dekolte diyerek ülke ileri gider ve solcularımız iktidara gelir mi?

Yazık vallahi, önlerinde kaya gibi örnek dururken, iktidara nasıl gelineceğini hâlâ anlamadılar.

#Soner Yalçın
#Mustafa Kemal
#Ayşe Hümeyra Ökten
9 yıl önce
İnadına mini etek, inadına dekolte
Evinize alın o zaman
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir