|
Sev Dedi Gözlerim

Hikâye, mahallede başlar. Zira bilindiği gibi mahalle, toplumsal çatışmanın ana merkezi ve sembolüdür. Şehirleşme oranının artması mahallelerin kültürel imge olmasını veya sosyolojik niteliğini değiştirmez. Bu mekânda hikâyenin ana ekseni ise çoğunlukla aşktır. Ve bu durum sinema, edebiyat, müzik gibi pek çok alanda etkilerini gösterir. Hikâyelerin başlangıcı çoğunlukla şöyledir: Mahalleden genç bir erkek bir kızı sever ve olaylar gelişir. Sevmiştir bir kere. Önce bunu arkadaşlarına açıklar, ardından arkadaşları da kendi arkadaşlarına... Derken olay duyulur ve bütün mahalle çocuğun kıza karşı olan duygularını öğrenir. Ama bir tek kızın haberi yoktur olan bitenden. Bazen çaresiz bir şekilde bilir de saklamak ister…



Sevdiğini, sevdiğine söylemeyenlerin hikâyesi; bir kültür, yani bir Anadolu meselesidir. Dolayısıyla, Arabesk müziğinin 1960'lı yılların sonundan itibaren bir yanardağ gibi patlaması toplumsal beklentileri artırıyor ve bunun bir şekilde sinemaya aktarılmasını zorunlu kılıyordu. Bu tür ilk örneklerden biri de “Sev Dedi Gözlerim” filmiyle gerçekleşir. Başrollerini Orhan Gencebay(Orhan), Selma Güneri(Serap) ve Perihan Savaş (Meral)'ın paylaştığı filmde, Serap bir nevi gazinolar kraliçesidir. Hayat çeşitli tesadüflerle, Serap ve Orhan'ı bir araya getirir. Sonra bir gün, Orhan gazinoda şarkı söylerken Serap'ı görür; onunla göz göze gelirler ve olaylar gelişir.



Selma, Orhan'a bir görüşte âşık olmuştur; ama Orhan bu durumu görmezden gelir. Hikâye devam ederken filmin en esaslı sahnesi başlar: Herkes çılgınlar gibi dans etmektedir. Orhan, içeri girer. Selma'nın yanında kız kardeşi Meral'i görür ve hemen genç kıza çarpılır. İşte an müthiş bir bağlama solo devreye girer. Bütün aşk hikayelerinde olduğu gibi hikaye Orhan Gencebay'ın tarif ettiği gibi başlar: "Gördü gözlerim, Gördü gözlerim…” şarkının devamında ise bir insanın yaşayacağı bütün aşk aşamaları şöyle dile getirilir:



Bir gerçeği gözlerinde /Gördü gözlerim



Bir heves değil bir arzu değil/ Sevgilin budur senin sev dedi gözlerim



Seni yıllardır bekliyordum/ Bir sevgilim yok yok diyordum



Hasretin yokluktan zehrolmuştu/ Dünyadan bir zevk almıyordum



Sen de bahtım gibi bana vefasız olma sevgilim/ Ömrümce aradım seni yaşla dolmasın gözlerim



Her arzunun ötesinde bir ağ gibi hep sen vardın/ Aşkların en güzeliyle uzandı sana ellerim



Hasretim sensin tek çaremsin/ Yıllardır beklediğim aşkımsın benim


Bıktı artık gönlüm gamdan kederden/ Ayrılık isteme sakın ne olur benden



Şu benim bahtımı bilemezsin ki/ Yerden yere vurdu beni ne gelir elden



Sen de bahtım gibi bana vefasız olma sevgilim/ Aşkların en güzeliyle uzandı sana ellerim



Hasretim sensin tek çaremsin/ Yıllardır beklediğim aşkımsın benim



Filmin sonunda, Serap gerçeği öğrenir: zira artık Orhan ve Meral birbirlerine deli gibi âşıktır. Hikâye böyle bir kısır döngüde devam eder. Meral mutluyken Serap mutsuzdur. Garip bir aşk hikâyesi böylece son bulur.



Umutsuz âşıkların, şehrin kargaşasında kaybolan gizli dertlerin, çaresiz milyonların şarkısı “Sev Dedi Gözlerim” arabesk tarihinin en önemli şarkılarından birisidir. Adnan Şenses, Mine Koşan, Bülent Ersoy, Zerrin Özer gibi pek çok sanatçı tarafından da seslendirilir. Film ise 1980'lerin sonuna kadar etkili olmakla kalmaz, aynı zamanda arabesk filmlerin de ana çatısını oluşturur.


#Muhammed Berdiberk
#Sev Dedi Gözlerim
7 yıl önce
Sev Dedi Gözlerim
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…