|
O’na her yer Trabzon

2011 yılında kendileriyle bir röportaj yapmıştım. Türk futbolunun en çalkantılı zamanlarıydı. Söyledikleri ve söylemedikleriyle herkesin töhmet altında kaldığı ve oldukça tedirgin olduğu dönemlerdi. Türkiye'de her zaman çok önemli olan futbolun, siyasetin dahi önüne geçtiği, ülkedeki pek çok değerin futbol üzerinden masaya yatırıldığı ve bu kaos ortamı sebebiyle pek çok günahsız kişinin de töhmet altında bırakıldığı bir aralıktı.



Trabzonspor Kulübü'nün 19.327 numaralı üyesi ve aynı zamanda çocukluğundan beri sevdalısı ve çocuklarının SEVDA'sı Trabzonspor.



Bilenler bilir, O'nu çok uzun yıllardır tanırım. Çok uzun bir dönem kader arkadaşlığı ettiğim, kimseye haber vermeden gördüğü her dertlinin yardımına yetişmeye çalışan, fildişi kulesinde değil, insanların içinde ve insanlar için yaşadığına pek çok sefer şahit olduğum bu kişi Süleyman Soylu.



Kendisinden cemiyetçilik, insan ilişkileri, yöneticilik ve dürüst siyaset adına pek çok şey öğrendiğim “başkan”ımın futbol konusundaki düşüncelerini de her zaman önemsedim ve bazılarını buradan aktarmak istiyorum.



Kendisiyle yaptığımız röportajda futbolu;



“Futbol eğlencelik bir iştir. İcra edenler açısından bedeni bir spor olmasının yanında, izleyenlere ancak geçici bir heyecan verir ve güncel bir tartışma alanını doldurur. Dünyada bir sektör haline gelmiş olması, bu karakteri değiştirmemelidir. Temelinde bedenen yapılan bir sporun oyun haline getirilmiş bir biçimidir” sözleriyle tanımlarken, bu sözlerin yılların olgunluğuyla kurulduğunu ve çocukluk ve gençlik yıllarında Trabzonspor'la yatıp kalktığını ve yenilgilerinde kahrolduğunu da samimi bir dille aktarmıştı.



Şike süreciyle ilgili de;



“Şike tam bir ahlaksızlıktır. Emeğe, hakkaniyete, sevgiye ve taraftarlığa karşı acımasız bir sömürüdür. Bunu kim olursa olsun haklı göstermek, normalleştirmek; insan hayatında bu denli etkin olan futbol üzerinden, materyalist bir yaklaşımla, güçlülerin ve haksızların, sebebi ne olursa olsun haklıları ezebileceği şovunun görsel ifadesidir” cümlelerini kurarak, o günlerin sıcaklığına aldırış etmeden ve bunun toplumsal sonuçlarına dikkat çekerek her zamanki farkını göstermişti.



İki evladının da kendisi gibi çok iyi birer Trabzonsporlu olduğunu da dile getiren Soylu, baştan sona futbolun eğlencesine vurgu yapmayı hiçbir zaman ihmal etmemişti.



Yıllardır tanıdığım bu yüce gönüllü insanın, 25 yıldan fazladır yanında bulunmuş bir dostu olarak şahit olduğum bir gerçek var ki;



“O'na her yer Trabzon”


#Trabzonspor
#Futbol
7 yıl önce
O’na her yer Trabzon
Tiyatroya karşı çadır tiyatrosu
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir