Yunanistan’a yardım etmek ister misiniz?

Yunanistan ekonomik krizinin Türkiye'nin desteğiyle yamanması fikri; iki yakanın siyaseten bir araya getirilmesi, Akdeniz, Kıbrıs, AB dengeleri, 'enerji yolları' ya da Çipras romantizmine Bodrum barlarından selam gönderilmesine vesile olabilir...

Ancak.. İş daha büyük…

Mesela ayın birinde Çin Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklama gibi; “Yunanistan'ın borç sorunu Avrupa'nın iç meselesidir ama Yunanistan'la veya Yunanistansız Euro bölgesi küresel ekonomik istikrarı ve yanı sıra kendi istikrarını da etkilemekte. Çin, birleşik bir AB ve güçlü bir Euro görmek istemektedir. Yunanistan'ın Euro bölgesinde kaldığını görmeyi diliyoruz.” (Çin Dışişleri Bakanlığı resmi sitesi, 01/07)

Dahası da var; bu açıklama yapılırken Çin Başbakanı Li Keqiang da Avrupa başkentlerine kapsamlı bir ziyaret gerçekleştiriyor ve Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'a şu cümleleri kuruyordu; “Yunanistan borç krizi şu an önemli bir aşamada. Bu sadece Avrupa değil, Çin-AB ilişkileri ve dünyayı da ilgilendiren bir meseledir. Biz Avrupa tahvillerinin destekçisi olmaya devam edeceğiz ve Yunanistan krizinin de uygun şekilde çözüme ulaşmasını umuyoruz. Çin ve AB'nin kaderleri birbirine bağlıdır. Yunanistan'ı Euro bölgesinde tutmakta kararlıyız. Çin-Yunanistan ilişkileri, Çin-Avrupa ilişkilerinin bir parçasıdır.” ('Li says Beijing will keep buying European bonds', 30/06, China Daily ve 'Çin, borç batağından çıkması için Yunanistan'a yardım edecek', 02/07, Sputnik.)

Anlaşılıyor ki, Avrupa'nın Birliği'ne yatırım yapanlar ve aralarındaki politik rekabet, Avrupa'da ortaya çıkabilecek bir çalkantıyı “hayati” buluyor ve engellemeye çalışıyor. Çin'in Yunanistan ile ticari ilişkilerinin tutarı ekonomik açıdan tamamen önemsiz. Ama Avrupa ile… 1 Trilyon dolarlık ve uzun vadeli Euro tahvili desem? (Çin, bu ve benzer rakamları devlet sırrı sayıyor, saklıyor. Ancak Batılı uzmanların tahvil tahminleri böyle.) Çin'in AB ile ticareti de 1 milyar Euro'nun üzerinde. Günlük! AB-Çin'in yıllık hacimleri 600 milyar doları aşıyor. Bu da Pekin'i Birlik'in başlıca ticari ortağı haline getiriyor.

RUSYA SEVİNİRKEN, ÇİN ÜZÜLÜYORSA…

Para önemli ve Avrupa'nın para sevdası malum.. Ama paradan önemli konular da var..

“İpek Yolu Ekonomik Kemeri ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu” projesi günümüz global stratejik planları içinde en önemlilerinden biri ve Çin'i Londra'ya kadar ulaştıracak bir hattı ifade ediyor. Yunanistan da tıpkı Türkiye gibi bu hattın bir istasyonu. Yukarıda bahsettiğimiz Çin Başbakanı'nın Avrupa ziyaretinin bir sütuna da aslında bu konu üzerine kurulu ve adını Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'den alan, Avrupa ekonomisini diriltecek ve büyük altyapı projeleri inşa edecek 350 milyar dolarlık bir planla da buluşuyor. Yani devasa bir Çin-Avrupa Birliği ortaklığından bahsediyoruz.

Fakat çok denge var.. Örneğin, Çin bu girişimleri yaparken Avrupa içinden ve dışından oyuncuları ürkütmemek zorunda. ABD'nin bu konuda aktif bir oyuncu olup olmadığı, Avrupa ile arasındaki ticari planları, “müstakbel anlaşmaları” nasıl etkileyeceğini görüp görmediği ayrı konu ama bir yandan da AB'nin ayakta durmasını öncelik saydığı açık. Öte taraftan Almanya ve Rusya, Çin'in varlığına ilişkin kaygılarını hemen büyütebilirler!

Moskova şu an Avrupa Birliği krizini-muhtemelen-keyiflenerek ve başta Ukrayna konusu ve enerji meseleleri olmak üzere kritik kriz noktalarında kendine jeopolitik avantaj, pozisyon kazandırdığını izliyor. Artı, ABD'nin Avrupa cephesinden üzerine yürüyüşünü de pahalı hale getirdiğini/zorlaştırdığını müstehzi ifadelerle not ediyor. Tabii yan etkisi de şu; Avrupa'daki Çin-Rusya ilişkileri garipleşiyor!.. Öncelikleri-bu noktada-farklılaşıyor. Stratejik meydan okumalar için ekonomik çatılar kuran ve altında toplanan bu iki süper gücün yeni düzen arayışlarında burun buruna geldikleri anlar/alanlar da olacağı görülüyor…

KÜÇÜK HARİTA: BİZİ VURUR...

Yunanistan'da gerçekleşecek referandumun olası sonuçları da hesap edilmeli. AB'nin 'kırılmış' ülkesi Yunanistan ama sırada kırılgan ülkeler var. İspanya, Portekiz, İtalya'ya da bulaşabilir finansal virüs. Avrupa ve küresel akıl bunlara kayıtsız kalamaz ama fazlası da var.

Yunanistan'a yardım etmek mesele değil ama konuya öyle bakılmaz.. Sadece bir adım geriye çekilip bakıldığında-elbette Türkiye'nin durumu ile kıyas dahi edilemez ama-görüntü hem Atina'da hem Ankara'da hükümet arayışları olduğudur. Dışarıdan öyle görünür. Atina aynı zamanda AB, Balkan ve Türkiye sınırını tutuyor. Suriye bu haritaya dahildir, “Türk Akımı” da dahildir! Rusya, Türkiye, Azerbaycan'ı kapanlar. Boşluk; göç, mülteci yarasını daha da açar. Yani, Atina'nın savrulması bölgesel depresyonu ağırlaştırıyor. AB üyeliği tartışılırken NATO akla gelir, yetmez, Makedonya uç verir. Rumlar, Kıbrıs eksik parçayı tamamlar. Yunanistan Avrupa Birliği'nden ayrılırsa siyaseten ilk sonuç ülkede katı milliyetçiliğin patlaması olur. Ülkeyi Batı'da tutmak için ABD ve Avrupa ayrı anlaşmalar, teklifler gündeme getirirler. Başkaları da başta teklifler getirir, en nihayet ön görülemez olur.

Ne dersiniz?

Yunanistan'a yardım edelim mi?..

Etmeyelim mi?..

twitter.com/nedretersanel

#Avrupa'nın Birliği

#yunanistan krizi

#rusya

#nato

#Türk Akımı