|
Rol çatışması

Sosyolojide, bireylerin birbirlerine ve kurumlara karşı konumlarını belirleyen bazı kavramlara başvurulur: statü ve rol kavramları gibi...

Statü, kişilerin anne, baba, çocuk, mühendis, Müslüman, işçi, işveren, örneklerinde görüldüğü gibi kim olduğunu belirtir, ona birtakım haklar sağlar ve yükümlülükler yükler. Kişinin ebeveyni indindeki statüsü çocuktur (kaç yaşında olursa olsun, önemli değil), öğretmen indindeki statüsü öğrencidir, avukat indinde müvekkildir, yargıç karşısında sanık veya davalı, davacıdır...

Statü edinilmiş (kendiliğinden) olabileceği gibi, örneğin kara derili, sarışın, genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk gibi; kazanılmış da olabilir. Örneğin çocuk olma edinilmiş bir statü iken anne veya baba olma kazanılmış bir statüdür. Keza memur, sanatçı, gazeteci gibi statüler kazanılmış olanlar arasında sayılır.

Bir de sosyal rolden bahsettik. Toplumun, bireyin statüsüne yaraştırdığı tutum ve davranış kalıplarına göre ondan beklediği edimlere rol deniyor. Örneğin, öğrencisi karşısında öğretmen rolünde olan birisi, karısı nezdinde koca, çocukları nezdinde baba, kendi ana babası nezdinde çocuk rolünde bulunur. Ve ondan o rolüne uygun davranış beklenir.

Bir gazeteciden işini yaparken gazetecilik mesleğine uygun tutum ve davranışlar sergilemesi (mesleğe uygun rolü icra etmesi) beklenir.

Ancak gazeteci mesleğine ilişkin rolünü başka bir statüye ait role tahvil etmek suretiyle hareket etmeye kalkışırsa, orada bir rol çatışmasından bahsederiz. Gazetecilikteki itibarını kullanmak suretiyle faraza dolandırıcılık yapmaya kalkışan birinin şahsında böylesi bir rol çatışmasının var olduğunu görürüz. Evet, o kişi meslek açısından gazeteci statüsündedir, fakat dolandırıcılık gazeteci statüsünden beklenen bir rol değildir. O kişinin şahsında vuku bulan rol çatışması sıradan insanı kolayca yanıltabilir. O kişi dolandırıcılıktan mahkeme karşısına çıkartılırsa, durumu fark edemeyen sıradan kimseler onu gazetecilik mesleğini icra ederken ve o meslek dolayımında yargılanıyormuş hissine kapılabilir.

Nitekim milletvekili statüsünde olan biri de benzer bir suçtan itham edilirse, orada artık onun milletvekilliği statüsü değil, ika ettiği suç öne çıkar ve kişinin yargıç karşısındaki statüsü artık milletvekili değildir. Gazeteci statüsü aynı konumda belirleyici olmadığı gibi... Vaktiyle imamların itibarını düşürmek için gazetelerde tavuk çalan imam uydurma haberleri yayınlanırdı. Zihinlerde rol çatışması yaratmak suretiyle imamların nelere tenezzül edecekleri ima edilmek istenirdi.

Ne ki, toplum karşısında itibarlı meslek sahiplerinin, örneğin gazetecinin, haiz olduğu statüyü ve o statünün gerektirdiği rolü suiistimal etmek suretiyle onu farklı amaçlara tahvil etmek isteyen açıkgözlere rastlanmaz değil. Onlar toplumu kandırdığını sansa da, toplum onların açıkgözlüğüne pabuç bırakmaz. Hele mahkeme bu hususta hiç kül yutmaz.

Gene de itiraf etmeli, bu ülkede hükümet darbesi yapan askerler olsun, bazı gazeteciler olsun, toplum indinde veya mahkeme karşısında zamirlerinde çatışan rolleri yutturmakta zorlanmamışlardır. Ebeden devam ettiremeseler de... O da ayrı bir bahis...

#Sosyoloji
#Statü
#gazeteci
9 yıl önce
Rol çatışması
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset