Realiti şovlara adım atılırken hayali kurulan reyting, o hayatın dışına çıkma isteğinin önündeki en büyük engel! Reyting ve takipçi sayısı özgüven yükseltici bir etkiye sahip. Ceyda, Kısmetse Olur evindeki ürkekliğini korkaklığını atmış üzerinden. Kilo verdikten sonra takipçi sayısının etkisiyle fenomen gelin adayı, Türkiye'nin konuştuğu gelin adayı anonslarıyla yeni bir realiti şovda kendini gösterme şansını yakaladı! Mustafa da Ceyda'nın özgüvenine aşık olduğunu ifade ediyordu bir magazin programında. Çünkü sıklıkla Ceyda'nın kılık kıyafetinden hoşnut olmadığını dile getiriyordu. İlk bakışta beğendiği Ceyda'yı kendisi için değişmesi gerektiğine ikna etmeye çalışıyordu. Aralarının iyi olduğu günlerde Mustafa'nın isteğine göre giyinen Ceyda, aralarının limoni olduğu zamanlarda dekoltenin mininin canına okurcasına çıktı ekrana. Mustafa geceleri evde/otelde oturmak istiyor, Ceyda gecelere akmak eğlenmek derdinde. Aslında neresinden baksanız oluru yok, zıt kutuplar birbirini çeker durumu da değil. Hayat tarzları hayata bakışları hayat karşısındaki tutumları taban tabana zıt. Baba canlı yayına katılarak, laf arasında kızının giyiminden kuşamından, gece gezmelerinden hoşnut olmadığını, evlendikten sonra eşinin isteğiyle değişeceğini ifade etti. Kendisinin yapamadığını damadından bekler bir ruh haliyle.
Esra Erol; çocuklar birbirine sevdalı ne güzel ayrılıp barışıyorlar gelsin reytingler yaklaşımıyla, ayrılık hallerinden reyting damıtmaya çalışırken; canlı yayına bağlanan baba Ünal bey, ”Kızımın Mustafa ile aynı görüntüde ve cümle içinde yer almasını istemiyorum, kızımın gururunu ayaklar altına almayın” diyerek, ailelerin güvendiği izdivaç programı imajını tuzla buz etti. İlişkilere her türlü müdahale etmeyi kendine hak gören Esra Erol'un, her iki tarafın ailesini kast ederek, karışmayın çocuklara demesi, canlı yayın heyecanı savunusu ile geçiştirebilecek bir durum değildi! Anne babaların evlatların evlilik kararında söz hakkı olmayacak da ne zaman olacak!
Aslında kimsenin haklı olmadığı dört boyutlu bir durumu gözler önüne seriyor yaşananlar. Muhafazakar zihin kodlarına sahip olup görsel olarak beğendiği Ceyda'yı değiştirmeye çalışan Mustafa. Maço erkek sevdiğini her fırsatta dile getiren ama hiçbir şekilde kısıtlamaya gelemeyen, kabuğunu kırmak için realiti şovları fırsat kapısı gören Ceyda. Dini ahlaki hiçbir öğretiyle kızını kontrol edemeyen, kurtuluşu damat adayında arayan baba. Her türlü müdahale hakkını kendinde gören ama ailelerin müdahalesini anlamakta zorlanan Esra Erol. Ailemizin izdivaç programında tekmili birden değişen dönüşen değer yargıları, algı ve anlayış.
Ceyda 22 yaşında genç bir kız. Üç yıldır farklı realiti şovlarda boy gösteriyor. Bu Tarz Benim stüdyolarına adım attığı anda farkını fark ettirebilmek adına türkü söylüyor. Esra Erol'un programına katıldığı zaman yapılan haberlerde ise, “Instegram'da paylaştığı fotoğraflarla fenomen haline gelen gelin adayı” ifadesi yer alıyor. Öylesine bir döngü ki yaşanan, realiti şovlara seçilebilmek için sosyal medya hesaplarındaki fotoğraflar ve takipçi sayısı baz alınıyor; televizyonda göründükten sonra takipçi sayısı çığ gibi büyüyor. Sıradan insanın yükselişinde sıradan insanlar en büyük etken. Ünlüleri daha ziyade o kadar güzel, yetenekli, şık değilmişsin diye laf sokmak için takip edenler; hiçbir yeteneği mesleki geçmişi olmayan sıradan insanları takip etmeyi tercih ediyor. Çünkü kendisinin de benzer taktikleri uygulayarak takipçi sayısını artırabileceğine, bu sayede sosyal medyadan para kazanabileceğine ya da televizyona hızlı bir geçiş yapabileceğine inanıyor. Bu inancını da fenomen ikon olarak sunulan, hayatlarına “televizyon karakteri” olarak devam eden Ceyda ve Bahar gibi isimler güçlendiriyor.
Çocuklukları televizyonun bakıcı olarak kullanıldığı zamanlara denk gelen Ceyda ve Bahar; anne baba tedrisatından ziyade popüler kültürün etkisi altında büyümüş genç kızlar. Televizyon önünde sıklıkla yalnız bırakıldıkları çocukluk yıllarını takiben ergenlik dönemlerini de sosyal medyada özellikle de İnstegram'da geçiren gençlerin temsilcisi. Bahar'ın anneannesi İşte Benim Stilim stüdyosuna gelmekle kalmamış, mikrofonu eline alarak “Biz başa çıkamıyoruz Bahar size emanet” demişti jüri üyelerine. Televizyonun, şöhret etkisinin, ikon, fenomen tanımlamaların dışında iken baş edemediği torununu, realiti şova emanet ederek kontrolü tamamen kaybedeceğinin farkında değildi!
Seyirci konumundan seyredilen konumuna geçen, özel hayatlarını görüntülerini mahrem nedir bilmeden beğenilmek ve takip edilmek adına sosyal medyada paylaşan, trendlerin dışında kalmamak adına popüler kültür onlardan ne talep ediyorsa bir adım öne geçmek uğruna daha fazlasını arz eden gençlik prototipinin temsilcisi Bahar ve Ceyda. Ve ne yazık ki yalnız değiller!
