|
Celil Refik Kaya: Yetenekleri önce babalar farkeder

Galiba 2006 yılıydı. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun genel sanat yönetmenliği görevini yürüttüğüm yıllar. Bir gün, klasik gitar hocam Raffi Arslanyan aradı. Hocamla epeydir görüşmemiştik, randevulaştık ve hasret giderdik. Raffi Arslanyan, bana Celil Refik Kaya isimli ondört yaşında bir gitarist gençten bahsetti ve bu genç gitar sanatçısına salonda mutlaka bir resital verdirmem için ricada bulundu. Hiç unutmam, “Bu çocuk müthiş bir gitarist ve kısa zamanda bütün dünyanın tanıdığı ve dinlemek istediği bir gitarist olacak, lütfen Yalçıncığım, Celil'e bir resital verdir” diye adeta yalvarırcasına ricada bulundu Raffi hoca. Bana gitarı öğreten ve sevdiren hocamın bu ricasını geri çeviremedim. Bir cumartesi günü Celil'i salona getirmesini rica ettim. Nitekim çok kısa bir süre sonra geldiler. Randevu mekânımız CRR salonu idi ve sanat yönetmeni olduğum halde randevuya birkaç dakika geç kaldığımı hatırlıyorum. Sorumlu olduğum mekânda benim kendisini karşılamam gerekirken Raffi hoca beni kapıda karşıladı, birlikte salona girdik. Salona girer girmez üst kattaki fuayeden nefis bir gitar müziği duydum. Kısa bir süre önce dünyaca ünlü gitar virtüozü David Russell'ı davet etmiştim ve salonda müthiş bir konser vermişti, herhalde teknisyen arkadaşlar Russell'ın konser kaydını salon içine yayınlıyorlar diye düşündüm. Hatta Raffi hocaya, “galiba bizim çocuklar Russell'ı unutamamışlar, tekrar tekrar çalıyorlar” dediğimi hatırlıyorum. Raffi hoca “o çalan David Russell değil, Celil” deyince olduğum yerde adeta çakılıp kaldığımı da hatırlıyorum. Ondördünde bir çocuk, fakat tertemiz ve kusursuz, mükemmel bir icrâ. Hemen tanıştım. Celil'in babası, değerli Mehmed Refik Kaya da oradaydı. Celil ile o gün tanıştık ve bir resital yazdım kendisine. O resitalinde de mükemmel çaldı. Galiba bir yıl sonraydı, bu defa Amerikalı ünlü kadın gitar virtüozü Sharon Isbin'i salona davet ettim ve bu vesileyle Celil'i bir de Sharon Isbin ile tanıştırdım. Raffi hoca yanılmamış. Bugün Celil Refik Kaya, Teksas Üniversitesi'nde gitar doktorası yapan, yirmibeş yaşında ve Uluslararası Gitar Konçertosu Yarışması, Guitar Foundation of America, Schadt String Competition, Indiana Uluslararası Gitar Yarışması, Philadelphia Gitar Yarışması, Texas Uluslararası Gitar Yarışması gibi, girdiği bütün uluslararası önemli gitar yarışmalarında birincilik ödülü kazanan, klasik gitar dünyasının artık çok yakından tanıdığı, Naksos adlı şirketten albümleri yayınlanan, Newyork'taki Carnegie Hall başta olmak üzere dünyanın en önemli konser salonlarında resitaller veren veya önemli senfoni orkestraları ile çalan dünya çapında bir gitar vitüozü ve aynı zamanda yüzden fazla bestesi bulunan “nitelikli” bir besteci. Babası Kültür Bakanlığı Rebab sanatçısı Mehmed Refik Kaya gibi o da Rebab çalıyor ve Türk mûsikîsi bilgi ve kültürüne de sahib. Yani genç bir zülcenâheyn. Naksos'tan çıkan ilk albümü “Jorge Morel Guitar Music” adını taşıyor. Leonard Handler'in Celil'e ithaf ettiği bir gitar konçertosu bulunuyor.



Celil, babasıyla başladığı gitar eğitimine, Yusuf Doğan Büyüköğüt ile devam eder. Daha sonra, yedi yaşından itibaren Raffi Arslanyan'dan uzun seneler yorum ve ileri icrâ teknikleri dersleri alır. Viyana'da A. Baluch, C. Cotsiolis, M. Heinzmann ile Iserlhon'da G. Garcia, F. Gerstmeier, G. Reichenbach, A. Vettoretti, T. Hoppstock ve E. Kassner ile çalışır. Steven Thachuk, Hubert Kappel, David Russell ve A.S. Ramirez'den ustalık dersleri alır. 2002 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Gitar Bölümü'ne girer ve Soner Egesel'in öğrencisi olur. Avusturya Salzburg Mozarteum Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Roland Hass, besteci J. Zanamon gibi otoriteler tarafından “gitarın genç dâhisi” olarak tanımlanan Celil, E. Fisk ve L. Young gibi ünlü gitaristlerin övgülerini alır. 2004 yılında 13 yaşındayken Viyana'da Forum Guitarre Wien adlı uluslararası klasik gitar yarışmasına katılır. 13 yaşında olmasına rağmen, kendisinden çok daha üst kategoriye ait bu yarışmada üstün başarı sergileyerek herkesin hayranlık ve şaşkınlıkla izlediği Celil, gitarının akordu tutmayınca son parçaya vakti kalmaz ve ikinci olur. Herhalde bu ikincilik, Celil'in gitar kariyerinde elde ettiği tek ikinciliktir ki o da hem kendinden üst kategoride olmasıyla, hem de yaşadığı bu küçük talihsizlikle ilgilidir. Sonraki bütün uluslararası prestijli gitar yarışmalarının değişmez birincisidir Celil.



İki yıl önce, Mehmed Refik Kaya dostum ile Celil hakkında konuştuktan sonra, hemen CSO'nun eski şefi Sayın Rengim Gökmen'i ve İKSV Genel Müdürü Sayın Görgün Taner'i arayarak Celil için mutlaka birşeyler yapılması gerektiğini söylemiştim. Onlar da ilgilendiler ve bunun neticesinde Rengim Bey Celil'i İzmir Senfoni Orkestrası'na davet etti. Buna ilave olarak, Celil Refik Kaya'nın 10 Mart akşamı Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile çalacağını ve orkestrayı da Sayın Rengim Gökmen'in yöneteceğini hatırlatmak isterim. Umarım İKSV de yakın bir gelecekte Uluslararası İstanbul Müzik Festivali'ne davet edecektir. Dostum Görgün Taner'e ve Yeşim Gürer Oymak'a tekrar hatırlatmış olayım. Ülkemizin başta CRR Konser salonu olmak üzere diğer önemli salon yönetimlerinin de Celil'i mutlaka salonlarına davet etmelerini tavsiye ediyorum.



Celil gibi bir virtüoz bestecimiz varken onu tanımamak, sahib çıkamamak ve kıymetini bilememek, Kültür Bakanlığı başta olmak üzere bütün kültür sanat kurum ve çevreleri adına ve tabii genel olarak ülkemiz adına gerçekten üzüntü duyulacak bir durumdur. Celil'den sonra, uluslararası düzeyde başarılar elde etmiş olan Emre Sabuncuoğlu ve Eren Sualp gibi genç gitaristleri de anmak isterim. Emre Sabuncuoğlu, Los Angeles Gitar Akademisi'nde çok önemli işler yapıyor.



Mozart'ı ilk kez babası Leopold fark etmişti. Celil'deki müthiş yeteneği ilk farkeden de babası. Galiba üstün yetenekleri ilk farkeden babalar oluyor.


#İKSV
#Mozart
#Cemal Reşit Rey
7 yıl önce
Celil Refik Kaya: Yetenekleri önce babalar farkeder
ÖSYM yerleştirmesi sonrası göreve başlama veya başlamama halinde uygulanacak yaptırımlar
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…