Malını en kolay biçimde satıcıya ulaştıran, satıcının en rahat ulaşabileceği tüccar her zaman kazanır.
Ticarette, bürokraside, eğitimde işleri
ilerlemenin en basit formülüdür. Zamana göre değişmeyen eskimeyen kuraldır.
Ve insan var olduğundan beri insan ilişkileri, etki ve tepkileri aslında hiç değişmemiştir.
Osmanlı bu kuralı uygulayarak İpek Yolu üzerinde herkesin güvenliğini, rahatlığını ve alım satım yapabilecek uygun mekanları oluşturarak dünya ticaretine hâkim olmuştur.
Ne zaman ki bunlar bozulmaya yüz tutmuş, istismarlar başlamış, o zaman da çöküş sürecine girmiştir.
Aynı kurallar bugün de geçerlidir.
Müşterisine en yakın olan şirketler her zaman kazanır.
Formül neydi bir daha hatırlatalım;
***
Geçen pazar Bosna'da çoban iken keşfedilen, oradan saraydaki Enderun mektebine, oradan askeri ve siyasi makam ve mevkilere yükselen ve vezirlik makamında iken Yavuz Sultan Selim'e damat olan ve çobanlığı lakap olarak kullanmaktan gururu duyan
'nın başarı hikâyesini anlatmıştım. Ancak Gebze'de yaptırdığı muazzam külliyeyi anlatmazsak bilgi yarım kalır.
***
16. yüzyılda Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Avlusuna girildiğinde insan ruhunu yüzyıllar ötesine götürüyor.
Külliyede İstanbul'dan Anadolu'ya yola çıkan kervanların her türlü ihtiyacı düşünülmüş.
yani şimdiki ismiyle tımarhane bile kurulmuş.
Başka neler var;
(hastane), kütüphane, cami,
, kervansaray,
, paşa odaları (5 yıldızlı konaklama), hankah (sohbet için kullanılan büyük mekan),
(tımarhane) , han, hamam,
(mutfak), kütüphane, su kuyusu, şadırvan ve türbe.
Medrese, yüksek eğitimin alındığı bir yer yani bugünün üniversitesi.
Müderrislerinin (profesörler), 50 akçe aldığı ellili medrese olarak bilinen külliye medresesini bitiren öğrenciler altmışlık medreselere devam eder.
Mezuniyetlerinden sonra ilmiye sınıfı dâhilindekiler şeyhülislamlığa kadar yükselebilir. Osmanlı'nın en önemli şeyhülislamlarından
burada ders vermiştir.
***
1529 yılında vefat edince Gebze'de yaptırdığı külliyenin içinde yer alan bu türbeye defnedilmiş.
Türbe dış görünümüyle klasik Osmanlı türbelerinin güzel bir örneği. Sekizgen planlı, giriş kısmı tamamıyla mermerlerle kaplı.
Klasik dönem Osmanlı mimarlığının menzil külliyeleri içerisinde yer alan Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii (1523), gerek mimari kuruluşu gerekse süsleme programı açısından Türk sanatının önemli eserlerinden biri.
***
Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde bulunan (Adapazarı sınırına yakın)
bölgenin hem ticaret hem de kültür merkezi olduğu da bu sunumlarda ortaya çıkarıldı.
Orhan Gazi döneminde, Akça Koca tarafından Palaiologoslar yönetimindeki Bizans Devleti'nden ele geçirilen merkezlerden biri “
olarak bilinen Kandıra'ya bağlı Araman köyü imiş.
Köy İpek Yolu üzerinde yer alıyor.
adına ahşaptan bir cami ve daha sonra Hamza Bey adına bir zaviye inşa edilmiş.
Tebliğlerde Gebze'de beş adet SİT alanı ve toplam 64 adet Tescilli Kültür Varlığı mevcut olduğu da ortaya çıktı.
***
Gebze'deki Çoban Mustafa Paşa Külliyesi'ndeki 165 nadide yazma eserin bulunduğu kütüphane 1940'larda devrin hükümetinin vakıf eserlerine yönelik el koyma kararı ile yağmalanmış.
Külliyenin giderlerini karşılayan kervansarayların, dükkan, konut ve arsaların kimlere kaldığı belli değil, ancak cami ve türbe hala yerinde!
***
Geçen hafta sonunda düzenlenen
'nda çok önemli bilgiler gün ışığına çıktı. 159 akademisyen 125 tebliğ sundu. Geçmişi bilmeden gelecek hakkında tahminlerde bulunmak, yön tayin etmek eksik olacağı için bu tür sempozyumların yapılmasında fayda var.
***
Bugün 3 ayların başlangıcı ve Recep ayının ilk günü.
İç muhasebe ve tamir zamanı…
der ki; İyi huylu insan, susamışlara su temin etmek için kuyu kazar. Kötü huylu biri ise halkı içine yuvarlamak için kuyu kazar.