|
Türk levreği Amerikalıları fast food’tan kurtaracak, bizi kim kurtaracak!

Egeli ve İstanbullu balıkçılar ABD pazarında Türkiye'nin payını artırmak için Boston Su Ürünleri Fuarı'nda güçbirliği yapmış.



Pazarda iyice etkisiz hale gelen Yunanlı balıkçılar fuara bile katılmamışlar.



ABD pazarı

Türk su ürünleri sektörü açısından önemli.



Her yıl ihracatını istikrarlı bir şekilde artıran sektör, 2008 yılında yaklaşık 5 milyon dolar olan pazarı, 2016 yılı sonunda

24.6 milyon dolara

çıkarmayı başardı.



Türk Hava Yolları'nın 2014 yılında başlattığı İstanbul-Boston seferleri ihracat artışında önemli rol oynadı.



Dünyada

fast food

tüketiminin en yoğun olduğu ABD'de uzmanların sağlıklı beslenme için balığı tavsiye etmesinin de bu artışta etkili olduğu belirtiliyor.



Ege Su ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı

Sinan Kızıltan

, Amerikalı tüketicilerin

kültür balığını

daha çok tercih ettiğini, özellikle levrek balığını sevdiklerini söylüyor.



Türk Levreği Amerikalıları fast food'tan kurtaracakmış, peki bizi kim kurtaracak fast food'tan!



***


Son yıllarda sanayi, teknoloji, bilişim ve hizmet sektörüne yoğun yatırımlar yapılsa da Türkiye'de iş gücünün

yüzde 21'i

hala tarım sektöründe bulunuyor.



Tarımsal üretim ülkelerin coğrafi konumları, kültürü ve sosyo-kültürel yapısına göre şekillenir.



Bu yüzden üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balıkçılık tarımsal üretim içinde çok önemli bir yere sahip.



Kıyılarımızda yaşamını sürdüren, geliri ülke ortalamasının altında olan kırsal nüfus için

küçük teknelerle

yapılan

küçük ölçekli balıkçılık

temel geçim kaynağı.



Balıkçılık sektöründe yaklaşık

50 bin kişi doğrudan

, bir o kadar kişi de dolaylı olarak istihdam ediliyor.



***


Ekonomik anlamda Türkiye balıkçılığında

Karadeniz

ön plana çıkıyor.



Toplam avın yüzde 70'i Karadeniz'den, yüzde 25'i Marmara Denizi ve Ege Denizi'nden (yarı yarıya), yüzde 5'i ise Akdeniz'den elde ediliyor.



Marmara

Denizi'nin balıkçılık içindeki payı yüzde 12,5.



Marmara Denizi, ülkemizi çevreleyen diğer denizlerin hepsinden daha küçük ve etrafında yoğun yerleşim yerleri ile sanayi tesislerine bağlı olarak daha fazla kirliliğe maruz kalıyor.



Buna rağmen bu oranda balıkçılığa katkı sağlaması önemli.



***


Su ürünleri üretimi, 2010-2014 döneminde dünyada 148,2 milyon tondan

167,3 milyon tona

çıktı.



Bunda avcılığın payı yüzde 55,9, yetiştiriciliğin payı yüzde 44,1.



Avcılıkta ilk sırayı 17,1 milyon tonla

Çin

alırken,

Endonezya

6,4 milyon tonla ikinci,

ABD

4,9 milyon tonla üçüncü.



Yetiştiricilikte Çin 45,5 milyon tonla açık farkla birinci.



Bu ülkeyi, 4,9 milyon tonla Hindistan, 4,3 milyon tonla Endonezya izliyor.



***


Dünyada ithal edilen su ürünlerinin değeri

140,6 milyar dolar

.



Pazar büyük ama bizim pazardan aldığımız pay çok küçük.



Pazarda ilk 10 ülke sıralaması şöyle: Çin, Norveç, Vietnam, Tayland, ABD, Şili, Hindistan, Danimarka, Hollanda, Kanada.



Türkiye, bu pazardan sadece

yüzde 0,47

pay alıyor.



Dört denize kıyısı olan, üç tarafı denizlerle kaplı Türkiye'ye

744,7 milyon dolarlık

ihracat yakışmıyor.



***


Türkiye,

avcılıkta 302 bin tonla 45'inci

, yetiştiricilikte 235 bin tonla 22'nci sırada.



Toplam su ürünleri üretimimizin

yüzde 51,4'ünü

deniz balıkları, yüzde 7,7'sini diğer deniz ürünleri, yüzde 5,1'ini iç su ürünleri ve yüzde 35,8'ini yetiştiricilik ürünleri oluşturuyor.



Türkiye'de denizlerden avcılıkla yapılan üretim

kıyı balıkçılığına

dayanıyor. Yeterli altyapı oluşturulamadığı için

açık deniz balıkçılığı

yeterince yapılamıyor.



Oysa

Japonya, İspanya, Güney Kore, Çin, Tayvan, ABD, İtalya, Fransa ve Rusya

gibi ülkeler açık denizlerde avcılık yapılmasını teşvik için gemi inşasına, ucuz yakıt teminine ve tayfa ücretlerinin iyileştirilmesi amacıyla destek veriyorlar.



Bu ülkelerin balıkçı gemileri aylarca denizde avcılık yapıp, avladıkları ürünleri işleme ve dondurma kapasitesine sahip.



***


Yaklaşık

26 milyon hektar

büyüklüğüyle Türkiye'nin sahip olduğu su ürünleri alanları orman yüzölçümünden fazla bir yeri kaplıyor.



8 bin 333 kilometrelik kıyı şeridine

, göl, gölet, baraj göllerine, akarsularına rağmen su ürünlerinde potansiyelimizi yeterince kullanamıyoruz.



***


Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz'le dört denize kıyısı olan memleketimizde yurdum insanı daha fazla balık yemeyi hak ediyor ama yiyemiyor.



Neden?



Çünkü pahalı.


#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#ABD
#Levrek
7 yıl önce
Türk levreği Amerikalıları fast food’tan kurtaracak, bizi kim kurtaracak!
Yazıcıoğlu suikastında sır kalan, çözülemeyen gerçekler?
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...