Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi tarafından okul öncesi eğitimin önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen 2'inci Üniversite Anaokulları Sempozyumu Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle başladı. 3 gün sürecek sempozyumda okul öncesi eğitim kurumlarında kalite standartları, okul öncesi öğretmeni yetiştiren lisans programlarının önemi, eğitim uygulama modelleri, anaokullarındaki uygulamalar ve araştırma örnekleri ile okul öncesi eğitimde uygulama sorunları ele alınacak. İlki geçtiğimiz yıl Hacettepe Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilen sempozyumun Konya'daki 2'inci toplantısına Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdür Vekili Dr. Selahattin Dikmen, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kadircan Özkan, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Musa Gürsel, Selçuklu Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut, Çocuk Gelişimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Arı, Okul Öncesi Eğitimi Emekli Genel Müdürü Remzi İnanlı, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Açılışta söz alan Prof. Dr. Kadircan Özkan, "Anaokulu eğitimi ülkenin geleceği açısından en önem verilmesi gereken konudur. Çünkü bu yaştaki çocukların geleceğine şekil verebilmek kendisine, ailesine ve ülkesine katkı sağlaması açısından büyük öneme sahiptir. Çocukların özgüven kazanmasında, paylaşımı ve sabrı öğrenmelerinde okul öncesi eğitim önemli bir basamaktır" dedi.
Ülkemizde okul öncesi eğitimin son yıllarda kalite standartlarını yükselttiğine değinen Selahattin Dikmen, "Üniversiteler anaokullarının gelişmesi açısından çok önemli yerlerdir. Daha iyi bireylerin topluma kazandırılması için anaokul öğretmenlerinin eğitim kalitelerini artırmaları gerekiyor. Burada da başlıca görev üniversitelerindir" diye konuştu. Protokol konuşmalarının ardından sempozyuma geçildi. MEB Okul Öncesi Eğitimi Emekli Genel Müdürü Remzi İnanlı, 'Okul Öncesi Eğitimin Dünü ve Bugünü' başlıklı konuşmasında, "M.Ö. 400'lü yıllardan beri okul öncesine önem verilir. Türkiye'de ise Anaokulları Nizamnamesi ile tanıştığımız bu eğitim kategorisi son günlerde daha da gelişerek devam ediyor" dedi. İnanlı, 0-5 yaş grubu çocuklarda eğitimin önemine de dikkat çekerek, “Bu dönem hiç şüphe yok ki çocukların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden geleceğinin temellerinin atıldığı bir dönemdir. Çocukları iyi alışkanlıklarla ilköğretime hazırlamak, Türkçeyi iyi öğretmek ve kendine güvenen birey haline getirmek için bu dönemi iyi değerlendirmek gerekiyor" dedi.
