ABD Senatosu'ndaki Türkiye karşıtı yaptırım girişimini Trump veto edebilir

ABD Senatosu, Barış Pınarı Harekatı'nın başlatılmasının ardından Türkiye'ye karşı bir yaptırım paketi hazırladı. Cumhuriyetçi Senatör Graham öncülüğündeki yaptırım paketinde, Türkiye'de üst düzey siyasileri ve TSK hedef alınıyor. Peki yaptırım süreci nasıl işleyecek? Yaptırımların onaylanma ihtimali var mı? Yeni Şafak, konuyu uzman isimlere sordu.

Hasan Hız Yeni Şafak
ABD Başkanı Donald Trump.

Türk Silahlı Kuvvetleri, dün Fırat'ın doğusundaki PKK hedeflerine yönelik Barış Pınarı Harekatı'nı başlattı.

Bu gelişmenin ardından Amerikan siyasetindeki Türkiye karşıtları hareke geçti. Cumhuriyetçi Senatör Linsdey Graham öncülüğünde hazırlanan yaptırım paketinde Türkiye'yi hedef alan ağır maddeler yer alıyor.

Türkiye'nin S-400 satın alması nedeniyle gündeme gelen yaptırımların akıbeti henüz belirsizken, yeni krizlerin masaya getirilmesini uzman isimlerle konuştuk.

Polis Akademisi'nden Dr. Öğretim Üyesi Oğuzhan Yanarışık, yaptırım sürecinde yaşanacak olası gelişmeleri şu ifadelerle anlattı:

"Eğer Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ve Demokrat Senatör Chris Van Hollen tarafından hazırlanan bu yaptırım paketi Senato’da oylanıp kabul edilirse, imza için Trump’ın önüne gelmeden önce Temsilciler Meclisi’nde de kabul edilmesi gerekiyor. Trump’ın bu yaptırım paketini veto etme yetkisi bulunuyor. Fakat eğer paket Kongrenin her iki kanadında da 3’te 2 çoğunluğun üzerinde kabul edilirse, Trump’ın veto yetkisini aştığı için tasarılar doğrudan yasalaşıyor. Bunun için de Cumhuriyetçilerin önemli bir kısmının yaptırım paketini desteklemesi gerekiyor.

"Trump veto yetkisini kullanmaktan çekinmeyecekmiş gibi duruyor"

  • "Tabloya baktığımızda, yaptırım paketi tasarısının Kongre’den geçme ihtimali yüksek görünüyor. Paketin tasarımcısı Graham, Kongre’de başkanın veto yetkisini aşacak çoğunluğa ulaşacaklarından emin olduğunu ifade ediyor. Elbette bu görüş şimdilik olukça iddialı. Demokratlar en yüksek perdeden YPG/PKK güzellemesi yapıp Türkiye karşıtlıklarını dillendirirken, Cumhuriyetçiler şimdilik daha itidalli bir duruş sergiliyor. Aynı gün içerisinde bile birbirine zıt mesajlar verebilen Trump’ın ne yapacağını ise kestirebilmek oldukça zor. Harekâtın detaylarına da vakıf olup onayladığı için, en azından şimdilik, kendi çekilme kararını da hedef alan böyle bir paket önüne gelirse, veto yetkisini kullanmaktan çekinmeyecekmiş gibi duruyor. Hâlihazırda Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini alma kararının ardından havada uçuşan yaptırım tehditlerinin bile akıbeti belirsizliğini koruyor."

"Türkiye'nin projeleri Amerikalı siyasetçileri çılgına döndürdü"

Barış Pınarı Harekatı'nın başlamasıyla birlikte Amerikan siyasetinde yükselen Türkiye karşıtlığının beklenen bir gelişme olduğunun altını çizen Yanarışık, "Uzun yıllar boyunca bir terör örgütünü müttefik kabul edip, ona her türlü yardımı yapan ve bölgeye dair planlarını bu örgüt üzerinden şekillendiren odaklar bir anda ayaklandılar. Aslında bu tutumları farklı formlarda uzun süredir devam ediyordu. Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırı boyunca uzanan bir terör koridoru oluşturma projeleri, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtları ile suya düşünce büyük bir hayal kırıklığı yaşamışlardı. Şimdi Fırat’ın doğusunda da benzer tabloyla karşılaşacaklarını anlayınca çılgına döndüler" değerlendirmesinde bulundu.

Gündeme gelen yaptırım paketi tasarısına Cumhuriyetçi Senatör Graham’ın canhıraş bir şekilde öncülük etmesi, Türkiye’de pek çok kişiyi şaşırttı.

Çünkü Graham, 2015 yılında dönemin Savunma Bakanı Ashton Carter ile ABD Kongresi’nde girdiği bir diyalogda, Türkiye’nin YPG/PKK konusunda haklı olduğunu savunması ile hafızalarda yer etmişti. Ama şimdi YPG/PKK sözcüsü gibi hareket ediyor ve tehditleri ile Türkiye aleyhtarlığının boyutlarını ortaya koyuyor."

Senatör Graham tüm dünyanın gözü önünde ABD-PKK ilişkisini deşifre etmişti
Yaptığı açıklamada 'YPG, PKK ile bağlantılıdır.' diyen ABD'li senatör Lindsey Graham, Nisan 2016'da ABD Senatosu'nun Silahlı Hizmetler Komitesi'nde Savunma Bakanı Ashton Carter'ı sıkıştırmış ve ABD ile PKK'nın arasındaki bağı böyle göz önüne sermişti.

Türkiye'nin oluşturduğu barış ve huzur ortamını görmezden geliniyor

Senatör Graham "Eğer Suriye’ye bir adım atarlarsa, Türk ordusuna ve ekonomisine ambargo uygulanması için elimden gelen her şeyi yapacağım." diyor. Hâlihazırda iki başarılı harekât ile Türkiye’nin Suriye’ye çoktan girmiş olduğunu bilmiyormuş gibi konuşuyor. Bu harekâtlar neticesinde Türkiye’nin Fırat Nehri’nin batısında kalan bölgeyi YPG/PKK ve DEAŞ teröristlerinden temizleyerek oluşturduğu barış ve huzur ortamını görmezden geliyor. Trump’ın kararını “hem Kürtlere hem de Başkanlık makamına yapılmış iğrenç bir ihanet” olarak niteleyen Hillary Clinton gibi pek çok isim, benzer bir tavır sergiliyor. Zaten aslında ABD siyasetinin ve müesses nizamının önemli bir kısmı uzun süredir bölge ve dünya gerçeklerinden kopmuş izlenimi veriyor.

  • ABD siyasetinde büyük belirsizlikler var
  • "ABD siyasetinde şu an çok ciddi bir kargaşa ortamı söz konusu. Birçok aktör birbiriyle ve kendi içinde mücadelelere sahne oluyor. Bir kurumun açıklaması bir diğerininkiyle çelişiyor. Bazen gerçek karar yetkisinin kimde olduğu bile anlaşılamıyor. Partiler arası mücadelede ve özellikle Trump karşıtı cephenin tavırlarında ciddi bir sertleşme görülüyor. ABD iç siyasetindeki bu çalkantılı ortam, doğal olarak dış politikasına da yansıyor. Onlar ne yapacakları üzerinde tartışadursun, Türkiye bölgeye istikrar, barış ve huzuru getirme noktasında önemli katkıları olacak olan Barış Pınarı Harekâtını büyük bir kararlılıkla sürdürüyor."

ABD'li senatörden küstah tehdit
ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham katıldığı bir televizyon programında Türkiye'ye küstah tehditler savurdu. ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararını sorumsuzluk olarak niteleyen Graham 'Türkiye Suriye'ye bir adım dahi atarsa ekonomik ve askeri olarak yaptırımların uygulanması için elimden geleni yapacağım' dedi.