Aç, susuz ve huzursuz bir halk: Güney Sudan

2011'de gerçekleştiği referandumla Sudan'dan ayrılarak dünyanın en genç ülkesi haline gelen Güney Sudan, 4 yılını geride bıraktı. İç savaş, açlık ve soykırım tehlikesiyle yüz yüze olan Güney Sudan'la ilgili yapılanlar uluslararası kurumların hakkında raporlardan öteye geçmiyor. Güney Sudan'da istikrarsızlık ve iç savaş nedeniyle 2 milyon kişi göçe zorlandı, on binlerce kişi hayatını kaybetti.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Güney Sudan'da 7 milyona yakın kişinin açlığın eşiğinde olduğu ve acil yardıma muhtaç olduğu ifade ediliyor.

2011 yılında Sudan'daki referandum sonucu bağımsızlığını ilan ederek Afrika'nın en genç ülkesi haline gelen Güney Sudan, aradığı istikrarı 'ayrılık'ta bulamadı.

Bir türlü istikrarı sağlayamayan Güney Sudan'da devam eden iç çatışmalarda çok sayıda insan hayatını kaybetti, 2 milyona yakın kişi, Güney Sudan ordusu ve ona bağlı milis güçler tarafından göçe zorlandı.

Uluslararası insan hakları örgütleri ve Birlemiş Milletler'in sıkça uyarıda bulunduğu Güney Sudan, 'soykırım' tehlikesi ile yüz yüze.

  • Güney Sudan'da 2011'den itibaren devam eden iç çatışmalarda onbinlerce insan hayatını kaybetti. 2 milyon kişi yer değiştirdi veya komşu ülkelere sığındı. Yaklaşık 2 buçuk milyon kişi ise açlık tehlikesi ile karşı karşıya.

'Ayrılık' Güney Sudan'a istikrar getirmedi
2011 yılında Sudan'dan bağımsızlığını ilan ederek ayrılan Güney Sudan, soykırım tehlikesiyle yüz yüze. 2013'ten bu yana, 2 milyona yakın kişi ordu ve orduya bağlı gruplar tarafından göçe zorlandı.


Arap ve Müslüman olan Kuzey'den ayrılan Güney Sudan'ın ayrılık sonrası ekonomisi ciddi derecede zarara uğradı. Ülke ekonomisi açısından petrol hayati bir öneme sahip iken, Güney Sudan'ın milli geliri neredeyse bin 500 dolar.

FOTOĞRAF 8
Güney Sudan'da günlük yaşam

Güney Sudan'ın başkenti Juba'da sokaklara kurulan pazarlar, bölge halkının ihtiyaçlarını karşılıyor. Güney Sudanlılar tropik meyvelerden, tekstil eşyasına bir çok ürünün bulunabildiği pazarlardan alışveriş yapıyorlar.

Güney Sudan'da yapılan etnik temizlik, BM raporlarına yansıdı

Güney Sudan'ın ilk devlet başkanı olan ve hala devlet başkanlığı görevini yürüten Salva Kir, bu etnik temizlikten ve Güney Sudan'da köylerin yakılıp yıkılmasından sorumlu tutuluyor. BM denetçileri, halkın göçe zorlandığını belirtiyor. Kesin rakamlar bilinmiyor ancak, 2 buçuk milyondan fazla kişinin ülkeyi terk etmek durumunda kaldığı raporlara yansıyor. Hayatını kaybedenler ise on binlerle ifade ediliyor.

BM, bu sene 7 milyon Güney Sudanlının insani yardıma ihtiyaç duyacağının tahmin edildiğini ve ekonomik kriz sebebiyle halkı yine zor günlerin beklediğini bildirdi.

Aralık ayında ateşkes imzalandı

Savaşın büyüttüğü kabilecilik ve etnik düşmanlık halk arasındaki birlikteliği zedelerken Aralık ayında imzalanan ateşkes anlaşması ile ülkede barış umutları yeniden doğdu.

Güney Sudanlı genç yazar Robert Kwith yapılan anlaşmanın tam anlamıyla uygulanmadığı takdirde bir anlamı olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

Barış anlaşmasının imzalanması iyi ama kararlılık yoksa bu anlaşmanın işe yarayacağını düşünmüyorum

Ateşkes anlaşmasının uygulamaya geçirilmesi halinde insani yardım geçişleri bir nebze olsun rahatlayacak olsa da durma noktasına gelen eğitim ve sağlık sisteminin gelecek sene de ülkenin en büyük sorunları olması bekleniyor.

  • BM'ye göre, savaşın beraberinde getirdiği ekonomik kriz ülke halkının en temel ihtiyaçlarına ulaşmasını bile zorlaştırıyor.