BAE boykot yasasını kaldırdı: İsrail'e satacağı petrolün önü açıldı

BAE, normalleşme kapsamında 1972’den beri uygulanan İsrail’e yönelik boykot yasasını lağvetti. İki ülke arasındaki anlaşmalar sonrası yeni enerji işbirlikleri gündeme gelirken, ithal petrole bağımlı İsrail pazarının BAE’ye açılacağı öngörülüyor.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv

İsrail ile ilişkilerini tamamen normalleştirmek için 13 Ağustos’ta anlaşmaya vardıklarını duyuran Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), dün de İsrail’e uyguladıkları “ekonomik boykotu” iptal ettiklerini açıkladı. BAE Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayid Al Nahyan, İsrail ile yapılan normalleşme anlaşması kapsamında, Tel Aviv’e boykota yönelik 1972’de çıkarılan ve bugüne kadar uygulamada olan 15. yasayı lağvetti. BAE’nin resmi ajansı WAM’da yer alan haberde, karardan sonra BAE’li şirketlerin veya iş insanlarının İsrail ile herhangi bir anlaşma yapmalarının önünün açıldığı aktarıldı.

İKİ RAFİNERİDE İŞLENECEK

Tel Aviv ile Abu Dabi arasındaki anlaşmalar sonrası iki ülke arasında yeni enerji iş birliklerini gündeme getirirken, ithal petrole bağımlı İsrail pazarının, OPEC’in dördüncü büyük ham petrol üreticisi BAE’ye açılacağı öngörülüyor. BAE petrolünün Akdeniz’deki alıcılarına ulaşmadan önce İsrail’in güneyindeki Eilat Aşkelon Boru Hattı şirketi üzerinden ülke içinde kullanıma sunulması ve İsrail’in günlük 300 bin varil kapasiteli iki petrol rafinerisinde işlenmesi değerlendiriliyor. Öte yandan, günlük 236 bin 249 varil petrol tüketimi olan İsrail’in üretimi 5 bin 977 varil seviyesinde bulunuyor. Tükettiği petrolün yüzde 92’sini ithal eden ülke, bu ithalatın büyük kısmını Rusya ve Azerbaycan’dan sağlıyor.

Hadsiz haddini aşıyor: Mescid-i Aksa’daki BAE-İsrail protestosu sonrası açık tehdit

STRATEJİK ALTERNATİF

İsrail’in, mal satışı ve gemi hareketlerine yönelik ambargo nedeniyle Basra Körfezi’ndeki Arap ülkelerinden ham petrol satın alamadığı dikkate alındığında, 2 milyon varilini ihraç etmek üzere günlük 3 milyon varil petrol üreten BAE’nin İsrail için stratejik bir alternatif olacağı öngörülüyor. BAE’nin ise petrol tesislerine yapılacak olası bir İran saldırısına karşı İsrail’in füzesavar teknolojisinden yararlanmak istediği ve yenilenebilir enerjide Tel Aviv ile iş birliği yapmayı hedeflediği belirtiliyor.

Hamas lideri Heniye: BAE Filistin’i sırtından vurdu

‘İthalat giderleri azalacak’

  • Washington merkezli danışmanlık şirketi Gulf State Analytics Üst Yöneticisi Giorgio Cafiero, “İsrail, birçok ülkeden petrol ihraç ediyor ancak BAE, bu ülkeler arasında mesafe bakımından İsrail’e en yakın ülke olacak. Böylece, İsrail’in petrol ithalat giderleri azalacak” değerlendirmesinde bulundu. Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Levant Çalışmaları Uzmanı Haydar Oruç ise, BAE’nin, İsrail’in Doğu Akdeniz’de keşfettiği doğal gazı Avrupa’ya ulaştırması amaçlanan EastMed Boru Hattı Projesi’ne ilgi duymasının Doğu Akdeniz’de söz sahibi olmaya çalışmasından kaynaklandığını belirtti. Türkiye-Libya arasındaki deniz yetki alanı anlaşmasının EastMed’in hayata geçirilme ihtimalini ortadan kaldırdığını vurgulayan Oruç, başta İsrail ve BAE olmak üzere bu eksende yer alan diğer ülkelerin, Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini azaltma, hatta tamamen sonlandırma girişimleri olduğunu aktardı.

BAE-İsrail anlaşmasının perde arkasında neler var?
İsrail yönetimi ile uzun yıllardır gizli ittifak yürüten Birleşik Arap Emirlikleri, Tel Aviv'le kapalı kapılar ardında kurduğu ittifakı perde önüne taşıdı. 2010 yılından bu yana aldıkları pozisyonlarla Ortadoğu'yu kana bulayan bu iki ülke, ekonomiden sağlığa, savunmadan dış politikaya kadar her alanda ittifak kuracak. İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin son yıllarda Türkiye'nin artan bölgesel etkinliğinden duyduğu rahatsızlık biliniyor. Geçtiğimiz yıl BAE ve Suud Arabistanlı mevkidaşları ile görüşen Mossad Başkanı Yossi Cohen'in 'İran'ın gücü kırılgan, asıl tehdit Türkiye'den geliyor' sözleri hala hafızalarda. Çatışma Hattı'nın 5. bölümünde İsrail-BAE anlaşmasının perde arkasını anlattık.