Yapay zekâ ve eğitimin meydan okumaları

Fotoğraf: Arşiv

Prof. Dr. Ahmet Uysal - İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

İlim öğrenmek çok zahmetli bir süreçtir ve beşikten mezara kadar devam eder. Bilgisayarın hayatımıza girmesiyle bilgi üretimi arttığı gibi bilgiye erişim de kolaylaşmıştır. Google arama motoru olarak çıktığında tasnif yöntemiyle çalışan eski arama motorları işlevsiz kalmış ve internet kullanım tarzımız değişmişti. Şimdi ise çok büyük verileri işleyip analiz eden Yapay Zeka teknolojisi ile hayatımız bir kez daha değişiyor. Ancak bu değişim, eğitim sürecini de derinden etkilemektedir.

Çocuk eğitiminde anne-babalar ikinci plana düşmektedir. Çünkü çocuklar artık çok küçük yaşlardan itibaren eğlence ve eğitim videolarıyla internet ile karşı karşıya kalmaktadır. Ebeveynler çocuklarının hangi videoları izleyebileceğini belirleyebilse bile birçok ebeveyn bu kontrolleri bilmemekte veya ihmal etmektedir. Dolayısıyla çocukların ne seyredeceğini bu algoritmaları yazanlar veya kontrol edenler belirlemekte veya yönlendirebilmektedir. Birçok sosyal medya platformu üyelik için minimum 13 yaş şartı getirmesine rağmen bu şartları uygulamayıp çocukları bilerek kendi platformuna alıştırma politikaları uyguladıkları bilinmektedir. Erken yaşta sosyal medyaya maruz kalan çocuklar üzerinde ailenin ve okulun etkisi azalmakta, gençlerin maruz kaldıkları içerikleri aileler isteseler de kontrol edememektedir.

GELENEKSEL OKUL KAVRAMI DEĞİŞECEK

Diğer taraftan bilgisayar ve yapay zeka teknolojisinin eğitimde bazı olumlu katkıları olabilir. Yapay Zeka ile öğrenme daha dinamik, ilginç ve kişiye özel hale getirilebilir. Öğrencinin öğrenme yatkınlığı ve hızına göre kişiye özel olarak düzenlenebilir. Öğretmen-öğrenci ilişkisi günlük geribildirimlerle ve dinamik puanlama sistemiyle etkin bir şekilde takip edilebilir. Sıkıntılı bir duruma çok daha hızlı müdahale edilebilecektir. Bizim gençliğimizde sıkça gördüğümüz, bazı öğretmenlerin tavrı yüzünden okulu bırakma örneklerine daha az rastlayacağımız bir süreçteyiz.

Bazı uzmanlar, online eğitim ve yapay zeka teknolojilerinin eğitimde kullanılmasıyla, geleneksel okul kavramının değişeceğini söylemektedir. Çok zahmetli olan bilgiye erişim sorunun biteceği ama bilgiyi özümseme sorunu yaşanacağı görülmektedir. Çabalayarak öğrenmenin getirdiği manevi tatmin duygusu, her an hazır bilgiye erişim imkanıyla köreltecektir. Gençlerde oluşan eksik okuma motivasyonu yapay zekanın yaygınlaşmasıyla giderek daha da azalacaktır.

Bunun yanında Yapay zeka ile ebeveynler öğrencinin derslere katılımını ve başarısını çok daha yakından takip edebileceklerdir. Eğitim araştırmalarında ortaya konduğu gibi, ebeveynler çocukların okul sürecini takip ettiklerinde gençler daha disiplinli çalışmakta ve başarılı olmaktadır. Öğrencilere not verme sistemi kolayca yapılabilir. Oyun ve görsellerle eğitim daha eğlenceli hale getirilebilir. Yapay Zeka ile eğitim daha canlı ve pratiğe daha yakın bir süreç haline getirilebilir. Uçuş simülasyonu gibi eğitimin bir çok alanı daha görsel ve katılımcı bir şekil alabilir.

KAÇINILMAZ OLANA HAZIRLIKLI OLMAK

Bilgisayarlı ve Yapay Zekalı eğitim ile bilgi aktarımından daha çok bilgiye erişim ve kendi kendine öğrenme ve araştırma yapma önem kazanacaktır. Hatta liselerde veya üniversitelerdeki temel dersler, daha az sayıdaki öğretmen ve profesörler tarafından verilmesini mümkün kılmaktadır. Normal sınıfta öğretmen, 20-30 kişiye hitap ederken online sınıfta aynı anda yüzlerce ve hatta binlerce öğrenciye hitap edebilmektedir. Bu durum ise birçok okulun iflası ve çok sayıda öğretmenin işsiz kalması anlamına gelir.

Okul müfredatının da Yapay Zekaya uyumlu hale getirilmesi gerekir. Bu konu da yine Yapay Zekaya başvurulduğunda hemen her konuda makale yazabildiği gibi öğretmenlerin işini kolaylaştıracak şekilde sunum da hazırlayabilmektedir. Yeni dönem için eğitimcilerin de tekrar eğitilmesi gerekmektedir. Covid-19 küresel salgını zamanında bazı hocaların online eğitimde çok zorlandığını hatırlarsak bu dönüşüm de sancılı olacaktır.

Yapay Zeka eğitimde okulun merkezi yerini sarsacağı için okul ile toplum arasındaki ilişkiler de değişecektir. Diğer taraftan Yapay Zeka yaşam boyu öğrenmeyi destekleyebilir. Dijital eğitim araçlarına erişimde farklılık toplum kesimleri arasındaki farkı azaltmak yerine toplumsal eşitsizliği artıracaktır. Yapay Zeka henüz çok yeni olduğu için özel hayat ve etik kaygıların yanında kritik düşünmeyi yok edeceği ve teknoloji bağımlılığını artıracağı endişeleri haksız değildir. Her halükarda, Yapay Zeka hayatın diğer alanlarını olduğu gibi eğitim süreçlerini de derinden etkileyecektir.

DÜŞÜNCE GÜNLÜĞÜ
BAE’nin bölgesel rolü ve değişen dinamikler

DÜŞÜNCE GÜNLÜĞÜ
AK Parti’nin siyasi ruhu ve yerel seçimler