Olay, şubat ayında meydana geldi. İki çocuk ve iki torun sahibi Hüseyin Özay, telefonda kendisini 'polis' olarak tanıtan kişiye 7 bin TL yolladı.
Bir süre sonra dolandırıldığını fark eden Özay, savcılığa başvurdu. Yapılan inceleme sonucu tespit edilen yedi dolandırıcılık şüphelisi hakkında dava açıldı. Bolu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘dolandırıcılık', 'kamu kurum ve kuruluşları tüzel kişilikleri ile bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’ suçlamasıyla haklarında 16’şar yıl hapis cezası istenen tutuksuz sanıklar Halil Akdağ, İbrahim Akman, İsmail Çakırca, Mahmut Can, Ömer Ateş, Reşat Dürdi ve Reşat Yıldız suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlerini istedi.
Hüseyin Özay ise sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Beni dolandıran kişiler hakkında davacı ve şikayetçiyim. Olay günü cep telefonumdan arayan kişi kendisini polis olarak tanıtarak, küçük oğlumun yanlarında olduğunu, telefonu kendisine vereceklerini söyleyerek, ne isterse yapmamı talep ettiler. Telefonda benimle konuşan ikinci kişinin sesi aynı oğlumun sesine benziyordu. Oğlum gibi konuştuğum kişi benden 15 bin lira vermemi ve bu parayı da PTT’den havale yapmamı söyleyince bende oğlumun başına bir şey geldi, diyerek panikledim. Oğlumun düğününden kalan altınları hemen kuyumcudan bozdurarak, istedikleri yere PTT’den havale ettim. Daha sonra beni arayan numarayı aradığımda kendilerine ulaşamadım. Benim gibi kim bilir kaç kişiyi bu yolla dolandırdılar.” diye konuştu.
Hüseyin Özay, duruşmada sanıklara, “Ne istediniz benim gibi yaşlı adamdan? Biraz Allah’tan korksunlar" diyerek tepki gösterdi.
Mahkeme heyeti, beyanların ardından duruşmayı erteledi.
700 kilometrelik takip! Kiraladığı araçla kaçan dolandırıcıyı GPS yakalattı