Deprem bölgesindeki termal sularda radon gazı ölçümü

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulundan Doktor Öğretim Üyesi Selcen Uzun Duran yürütücülüğündeki ekip, veri tabanı oluşturmak için deprem bölgesindeki termal sularda radon gazı seviyelerinin ölçümünü yaptı.

Haber Merkezi AA
Termal sularda radon gazı ölçümü

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulundan Doktor Öğretim Üyesi Selcen Uzun Duran yürütücülüğündeki ekip, veri tabanı oluşturmak için deprem bölgesindeki termal sularda radon gazı seviyelerinin ölçümünü yaptı.

Hazırladığı projeyle "TÜBİTAK 1002-C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı'na başvuran ve destek alan Duran, 17-22 Şubat tarihleri arasında Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye ve Şanlıurfa'daki termal sularda TÜBİTAK destekli saha çalışması gerçekleştirdi.


"Bölgedeki termal sularda radon gazının ölçülmesi ve mevcut seviyelerin belirlenmesi önemliydi"

TÜBİTAK'a sunmak üzere sonuçların analizlerini raporlayan Selcen Uzun Duran, AA muhabirine, depremden derin üzüntü duyduğunu söyledi.

Türkiye'de termal su kaynaklarının dağılışı ile fay hatları arasında uyumlu bir ilişki olduğunun görüldüğünü belirten Duran, özellikle ana fay kuşaklarının geçtiği kısımlarda termal su kaynaklarının yoğunlaştığının bilindiğini ifade etti.

Duran, deprem öncesi veya deprem sonrasında termal sularda azalma, artma veya tamamen kaybolmanın söz konusu olabildiğini kaydederek, dünya genelinde yapılan birçok çalışmada, bu tür termal sularda radon anomalilerinin olduğunun tespit edildiğini aktardı.

Deprem bölgesindeki kaplıcalardaki radon durumunu merak ettiğini dile getiren Duran, şöyle devam etti:

"Depremden sonraki radon değerlerini tespit adına güzel bir çalışmaydı"

Bu kapsamda afet bölgesinde 7 ildeki termal sularda radon gazı ölçümlerini yaptıklarına işaret eden Duran, "17 Şubat’ta gittim, 22 Şubat'ta geldim. Altı gün boyunca bölgedeydim. Sonuçlarımızı analiz ediyoruz. Bizim için depremden sonraki radon değerlerini tespit adına güzel bir çalışmaydı. Bu tip saha çalışmalarının periyodik olarak yapılması çalışmaları daha anlamlı kılacaktır." dedi.

Doktor Öğretim Üyesi Selcen Uzun Duran, henüz depremi önceden tahmin edecek bir teknoloji, bilimsel bir yöntem bulunmadığını belirterek, "Ancak bazı belirtilerin olduğu tespit edilmiştir. Özellikle kaplıca sularının ısınması, radon seviyesinin artması belirtiler arasında olabilmektedir. Bu bakımdan özellikle deprem riski yüksek olan bölgelerimizdeki ılıca ve kaplıca sularının devamlı kontrol edilmesi önerilmektedir." diye konuştu.


Deprem bölgesinde KGF kararı: 'Vergi ve SGK borcu yoktur' yazısı aranmayacak

Sağlık ordusunun neferleri yaşadıklarını anlattı: Bir hasta gelip beni alnımdan öptü

OHAL bölgesi için yeni kararlar alındı: Kredi yapılandırması ve eğitim desteği verilecek