Beylikdüzü'nde annesi Emine Şendur ile parka giden Zümra Nur, eve döndükten sonra apartmanın önünde ortadan kayboldu. Kızının olmadığını fark eden Şendur, polise başvurdu. İhbarla olay yerinde gelen ekipler, Zümra Nur'u apartmanın su dolu asansör boşluğunda baygın buldu. Hastaneye kaldırılan Zümra Nur, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
Zümra Nur Şendur'un cenazesi, yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak, Ordu'nun Fatsa ilçesi Salihli Mahallesi'ne getirildi. Zümra Nur, Küçük Mezarlık'ta kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Kayıp olarak aranıyordu asansör boşluğunda bulundu: Üç yaşındaki Zümra'dan acı haber geldi
TABUTUNA SARILIP AĞLADI
Emine Şendur, üzerinde kızının kıyafeti bulunan tabutu başında gözyaşı dökerek, “Ben yavrumu gezdirdim, elinden tuttum. Arkamdaydı, 'Gel yavrum' dedim. Yavrum, 'Geliyorum anne' dedi sonra bir baktım ki çocuğum yok. Aradım, taradım, 'Zümra Nur’um' dedim, her yeri aradım ama çocuğumu bulamadım.
İki kişi aşağıda 'Çocuğun yok' dedi bana. 'Senin burada çocuğun yok, biz baktık' dediler. Ben onların 2'sini de tanımıyorum. Ben indim, çocuğumun terliğini suyun içinde buldum. Gelmiş benim kolumu sıkıyor, beni oradan götürüyor, benim kolumu mosmor yapmış. Baktım 'Sen benim çocuğum katilisin' dedim. Kapıyı kilitlemiş bir de. Kapıya vuruyorum ben, merdivende babamla beni itiyor. Çocuğun senin burada yok diyor” diye konuştu.
ACILI BABA: GÖZALTI OLDUĞU SÖYLENDİ
Baba Köksal Şendur ise “Saat 19.30 sıralarında kayboldu. Daha sonra boğulmuş bir şekilde bulduk. Şüphelendiğimiz bazı durumlar var. Polis çalışıyor onunla ilgili. Ben de tam bilgi sahibi değilim. Olayla ilgili birkaç kişinin gözaltında olduğu söylendi. Cenazeden sonra bakacağız onlara” dedi.
Bahşiş terörü! Sünnet çocuğu ölümden döndü: 'Aynaya bakınca kendimi tanıyamıyorum'
Her şeyin bir anda olduğunu anlatan Tekin, 'Kur'an Kursunun hemen arkasındaki binada oturuyordum. Çocukların yardım çığlıklarını duydum. İp buldum ama ipi karşıya atamadım. Onları nasıl kurtarırım diye düşünürken, aklıma olta kurşunu geldi. Olta kurşununu ipe bağlayıp karşıya attım. Onlar da balkon demirine bağladılar. Ben de diğer ucunu bir ağaca bağlayarak sağlamlaştırdım.' dedi.
İple bir palanga sistemi oluşturduklarını ifade eden Tekin, şöyle devam etti: 'Belime bir ip bağlayarak aşağıya indim. Suyu boyladığımda derinliğin 1,5 metre civarında olduğunu gördüm. Boy verdiğimde ben bunları kurtarırım dedim. İple karşıya geçip binada mahsur kalanları çıkardım. Getirdiğim yerle yol arasında biraz yükseklik vardı. Yukarıda birkaç genç bekliyordu onlar da benim kurtardıklarımı yukarı çekti.'
Tekin, karşıya geçirdiklerinin bir bölümünü de evinde misafir ettiğini aktardı.