Milli Eğitim Bakanı Özer, bu yaz itibarıyla bilim ve sanat merkezlerinde 2'nci sınıftan 12'nci sınıfa kadar tüm öğrenciler için yaz okulu açılacağını belirtti.
Bakan Özer, "İlk kez bu yaz itibariyle BİLSEM'lerde, sadece BİLSEM'lere seçilmiş öğrencilere değil, tüm öğrencilerimize yaz okulu açacağız" ifadelerini kullandı.
"ÖZEL YETENEKLİ ÖĞRENCİLER YENİ PROGRAMLARLA SÜREKLİ DESTEKLENİYOR"
Özer, Yenimahalle Bilim ve Sanat Merkezi'nde BİLSEM'lerin Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi Atölye Tanıtım ve Açılış Programı'nda son 20 yılda eğitime erişim ve eğitimin demokratikleşmesinin önündeki engellerin kalktığını ve bu dönemde ilk kez kız çocukların okullaşma oranlarının erkek çocukların sayısını geçtiğini söyledi.
Ülkelerin gelişmesinde insan kaynağının önemine dikkati çeken Özer, Türkiye'nin her tarafındaki bilim sanat merkezlerinde özel yetenekli öğrencilerin yeni programlarla sürekli desteklendiğini anlattı.
"4 AYDA HEDEFİMİZİ AŞTIK"
Bilim sanat merkezleriyle ilgili üç hedeflerinin bulunduğuna, bunlardan birinin erişimi kolaylaştırmak olduğuna işaret eden Özer, şöyle devam etti:
İkinci olarak tüm bilim sanat merkezlerine en az 1000 kitaptan oluşan kütüphane oluşturma hedefini tamamladıklarını bildiren Özer, bunun yanında tüm okullara kütüphane kurduklarını hatırlatarak, "2021 yılının son 2 ayında 16 bin 361 yeni kütüphane kurarak göğsümüzü kabartarak 'Kütüphanesi olmayan tek bir okulumuz bile yok.' diyebildik." ifadelerini kullandı.
"1305 ÜRÜNÜN TESCİLİ ALINDI"
Yıl sonuna kadar okul kütüphanelerinde 60 milyon olan kitap sayısını 100 milyona ulaştırmayı hedeflediklerini kaydeden Özer, çocukların bilim ve akademik becerilerin yanında kültür, sanat, spor alanlarında donanımlı olmak üzere sunulan imkanlardan faydalanmasını istediklerini dile getirdi.
Üçüncü hedeflerinin fikri mülkiyet ve sınai haklar olduğunu belirten Özer, ülkelerin gelişmelerinde en kritik olan konulardan birinin fikri mülkiyet ve sınai haklara ağırlık veren şirketlerin ihracat kalemleri olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Artık bu özel yetenekli çocuklarımız, fikri mülkiyetin, inovatif yaklaşımların yaygın bir kültür olarak yerleştiği, geliştiği bilim sanat merkezlerinde vakitlerini geçilecektir. Bu ülkemizin geleceği adına uzun vadede attığımız en önemli adımlardan biridir. Çünkü bu çocuklarımız bu kültürle yetişerek yükseköğretim kurumlarına gittikleri zaman aynı yaklaşımla orada da arayacaklardır. Dolayısıyla bizim gerçekten güçlü bir şekilde kalabilmeniz için fikri mülkiyet ve sınai haklar ile ilgili kültürün, temel eğitimden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde yaygınlaştırılması gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalarımız da verimli bir şekilde ilerliyor."