Türkiye'nin en doğusundaki 80 bin anti personel mayını temizlenecek

Yaklaşık 4.2 milyon metrekare alanda bulunan anti personel mayınlarının temizlenmesi amacıyla AB tarafından finanse edilen, UNDP ve Milli Mayın Faaliyet Merkezi (MAFAM) tarafından yürütülen projenin ikinci etabı, Türkiye-İran sınırında yapılacak açılış programıyla yarın başlayacak.

Yurdun en doğusundaki mayınların temizlenmesi amacıyla proje kapsamında Iğdır'a gelen AB Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Iğdır Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim'i ziyaret etti.

Meyer-Landrut ve beraberindeki Sivil Toplum, Temel Haklar, Adalet ve İçişleri Bölüm Başkanı Alexander Fricke, AB Komisyonu Üyeleri Yeşim Boyalar ile Miray Akdağ ve Proje Yöneticisi Ulrich Rainer, Sarıibrahim ile valilik makamında bir süre görüşme yaptı.

Meyer-Landrut, görüşme sonrasında, mayın temizleme projesi kapsamında Iğdır'a geldiklerini söyledi.

OTTOWA SÖZLEŞMESİ KAPSAMINDA TEMİZLENİYOR

Projenin AB tarafından finanse edildiğini belirten Meyer-Landrut, "Yarın Iğdır'da bizim finanse ettiğimiz mayın temizleme projesinin etkinliğine katılacağız. Proje Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından uygulanıyor. Proje kapsamında, son derece tehlikeli olan ve Türkiye'nin de 2004 yılında imzaladığı Ottowa Sözleşmesi kapsamında yasaklanmış olan anti personel kara mayınları temizleniyor." dedi.

Projenin birinci etabında başarılı bir sonuç elde edildiğini aktaran Meyer-Landrut, "Bu projenin ikinci aşaması, birinci aşamada 18 milyon avro harcadık. UNDP'nin yardımıyla yaklaşık 46 bin adet anti personel kara mayını temizlendi. Şimdi projenin ikinci aşamasına başlıyoruz. O da 18 milyon avroluk bir tutara sahip. İkinci aşamada 80 bin adet kara mayınının temizlenmesi hedefleniyor." diye konuştu.

TOPLAM 36 MİLYON AVRO HARCANACAK

Sürdürülecek projenin toplam tutarının 36 milyon avro olduğunu aktaran Meyer-Landrut, şöyle devam etti:

"Anti personel mayınların temizlenmesi noktasında iyi bir sonuç almayı hedefliyoruz. Bu mayınlar son derece tehlikeli. Aynı zamanda Türkiye ile de işbirliğinde bulunduğumuz sınır koruma, sınır kontrolü ve yönetimi alanlarında da zaten bunlar standartlara uygun değil."