AVM yerine cami kültürü: Çocuklarımızın camide sosyalleşmesini istiyoruz

Camilerin en güzel yaşam merkezi olduğuna dikkat çekmek isteyen Ahmet Kaan ve ailesi, İstanbul’da her hafta sonu farklı bir camiyi ziyaret ediyor. Çocuklarının camilerde büyüyüp sosyalleştiğini söyleyen Kaan ailesinin 100’üncü camisi de Hırka-ı Şerif Camii oldu. Kaan ailesi ‘AVM yerine cami kültürü’ projesini 7 Mart Cumartesi günü yenisafak.com’a anlattı.

Fatma Çelik Yeni Şafak
Kaan ailesi, Hırka-ı Şerif Camii'nde.

Müslüman toplumlarında hayatın merkezinde olan camiler, birleştiriciği özellikleri ile en kutsal mekanların başında gelir. Kapısından içeri girer girmez herkesin eşit olduğu ve toplu halde ellerin semaya yükseldiği camiler ne yazık ki daha çok yaşlı diye tabir edilen büyüklerimizin gittikleri bir yer olarak algılanıyor. Son yıllarda yapılan farklı çalışmalar ile yeni nesli camiye kazandırılmaya çalışıyor.

Çocuklarının camide sosyalleşmesini isteyen Ahmet Kaan ve eşi Zeynep Kaan ise her hafta sonu İstanbul'da farklı bir camiyi ziyaret ediyorlar. 100’üncü camileri de Hırka-ı Şerif Camii oldu. ‘AVM yerine cami kültürü’ projesini koronavirüs tedbirleri öncesinde yenisafak.com’a anlatan Kaan ailesine göre, çocuklar cami merkezli büyüdükçe kaybettiğimiz değerlere kavuşacağız.

AVM yerine cami kültürü: Ailecek her hafta sonu bir camiyi ziyaret ediyorlar
Çocuklarının camide sosyalleşmesini isteyen Ahmet Kaan ve eşi Zeynep Kaan her hafta sonu İstanbul'da farklı bir camiyi ziyaret ediyorlar. 100'üncü camileri de 7 Mart Cumartesi günü Hırka-ı Şerif Camii oldu. 'AVM yerine cami kültürü' projesini yenisafak.com'a anlatan Kaan ailesine göre, çocuklar cami merkezli büyüdükçe kaybettiğimiz değerlere kavuşacağız.


Çocuklar nerede yetişecek?

Dört yıl önce ailecek hafta sonu yapacak etkinlik bulamayınca AVM’lerin yolunu tutmaları karşısında ‘Biz ne yapıyoruz?’ diye kendilerine sormaya başladıklarını söyleyen Kaan, “Çocuklar farkında olmadan AVM kültürüyle yetişiyorlar. Bizim hep cami merkezli bir kültürümüz vardı. Ezan okunduğu zaman camiye giderdik. Razaman olduğu zaman teravihlere mutlaka giderdik. Bir eğlence içerisinde geçerdi. Şimdi yıl 2010 ve sonrası oldu. Cami bizim hayatımızın merkezinden çıkmaya başladı ve AVM girmeye başladı. Nesillerin yetişmesi anlamında AVM’de değilde bizlerin yetiştiği gibi camilerde yetişmesi nesillerin. ‘Çocuklar nerede yetişecek?’ derdindeyiz” dedi.

Her insanın iyilik hikayesi doğduğunda başlar

Çocuklar camide doğup büyüdü

2016 yıllında çocukları Mehmet ve Hamza ile başladıkları cami ziyaretlerini Meryem kızları ile devam ettirdiklerini anlatan Kaan, “Çocuklar bir nebze orada doğdu büyüdü. Çocukların içerisinde en fazla camiye gitme arzusu içerisinde olan Meryem. Çünkü orada doğup büyüdüğü için o keyifle gidiyor. Biz, nesillerimizi eğer cami merkezli veya komşuluk merkezli bir kültürde yetiştirmediğimiz bir sürece oturup hayıflanmaya başlıyoruz. Cami, manası itibariyle cemaat, toplanma merkezi olduğu için bir şekilde orada sosyalleşebiliyoruz. Bizler zaten burada doğduk büyüdük. Çocuklarımızın da burada sosyalleşmesini de arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.

Ailemizde bir gelenek oldu

İlk cami ziyaretini Fatih Camii’ne yaptıklarını belirten Kaan, “Böyle bir planlama üzerine gidilşmemişti. Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerini ziyaret ettik. İlk fotoğrafımızı orada çektik. Bugün itibariyle de dört yıllık serüvende de hamd olsun yine Fatih’teyiz ve yine peygamber efendimizin mirasını taşıyan bir camideyiz. Hırka-ı Şerif’teyiz ve bu da bizim 100’üncü camimiz oldu. Ailemizde bir gelenek oluştu. Gittiği yere kadar da devam edeceğiz. İstanbul’da Osmanlı dönemine ait 1920’lerden önce yapılan camileri ziyaret ediyoruz. İstanbul’u daha bitirmedik. Bitirdikten sonra başka şehirlere başlayacağız” ifadelerini kullandı.

Çocukların ses yapmasından rahatsız olanlar var

Çocukların camide ses yaptıkları zaman cemaatle sıkıntı yaşadıklarından bahseden Zeynep Kaan, “Çocukların üstlerine gidiyorlar çok. Yapmayın, etmeyin, burada ses yapılma diye. Boşver, onlar söylesin geçsinler diyorum ama ama çocuklarda o masumiyeti gördüğüm zaman dayanamıyorum. Bu sefer hemen savunmaya geçiyorum. Anlatmaya çalışıyorum, çocuklar bu camilerde büyümeli ki buraların havasını, nefesini hissettsin. AVM yerine cami kültürü de buradan çıktı. Çocukların içerisinde de en çok küçük çocuğumuz Meryem, cami günlerini iple çekiyor. ‘Bugün cami günü’ diyebiliyor üç yaşındaki bir kız çocuğu. Çoğunlukla ailecek yapıyoruz ziyaretlerimizi ama bazen yakın çevremizdeki arkadaşlarla gittiğimiz de oldu” dedi.

Mültecilerin Abla Nur’u: Bir şeyi insan için değil Allah için yapacaksın

Kimsesizlerin babası oyuncu Turgay Tanülkü: Bu devlete ve millete küsülmez

Burada para geçmez sokağı
Tophane'de bulunan Beyazıd-ı Cedid Camii Derneği, 3 yıldır her cumartesi günü ihtiyaç sahibi aileler için ücretsiz sebze meyve dağıtımı yapıyor. Dernek başkanı Refik Yavuz'un halden getirdiği ürünler, mahalle sakinleri tarafından poşetlenip saat 17.00 olduğunda ayrım yapılmaksızın sırada kim varsa dağıtılıyor. Başlangıçta 30-40 aile iken bugün 170 ailenin mutfağını şenlendiren bu hareketin sloganları ise tebessüm ettiriyor: “Burada para geçmez sokağı”, “İnsanlığı iyilik kurtaracak”, “Her şey parasız, burada para geçmiyor.”