TATİL BELDELERİNİN VAZGEÇİLMEZİ
Dış giysilerinde başlangıçta siyah renkleri tercih ederlerken bizde tercih edilen renkli pardösü ve renkli şal Arap kadınlarının da hayatına girdi. Bu değişiklik üstelik sadece giyim kuşamdaki renklerde modellerde değil baş bağlamada da kendini gösteriyor. Ancak değişim elbette tek taraflı değil. Ortadoğulular için üretilen feraceler özellikle de koyu renkli olanlar Kutsal topraklara yolculuklarda Türkler tarafından da tercih ediliyor. Ancak Türkler sadece siyah değil renkli feraceler de giymek istiyor. Böyle olunca da tunik ve pardösü modellerinde üretilen mavisi, yeşili, kahve, gelinciğiyle adeta bir renk cümbüşüne dönüşen feraceler tatil beldelerinde de artık büyük ilgi görüyor. Terletmeyen kumaşı ve tek parça dış giyim rahatlığıyla yaz aylarının kurtarıcı giysisi olan feraceler herkesim tarafından talep görüyor. Kadınlar otelde havuz kıyafetlerinin üstüne feraceyi çekiyor, havuz başında feracesini çıkarıp havuza atlıyor. Hatta kına kıyafetlerini de dışarıya karşı kapatan bir form oluşturması nedeniyle bu özel günde de tercih ediliyor. Öyle ki artık son birkaç yıldır kına geceleri için tasarlanmış çok şık feraceler var.
FERACEDEN YOLA ÇIKIP TUNİK YAPTIK
Son yıllarda hem ürettikleri feraceler, hem de Ortadoğu'ya açtıkları mağazalarla dikkat çeken Kayra Giyim'in stilistlerinden Serap Cebeci, feracenin bu kadar çok tercih edilmesinin sebebini şöyle anlatıyor: 'Yaz aylarında kat kat giyinme zorunluluğundan Türk kadınlarını 'giy-çık' dediğimiz tarzdaki tasarımlarımızla tanıştırarak kurtartık. Yani artık daha rahat ve şık üst giyimler tercih ediliyor. Ferace tuniklerimiz bu anlamda ayrı bir şıklık ve kolaylık katıyor. Ayrıca takımlarımızı, kaplarımızı ve pardesülerimizi tulumlara kadar geniş bir ürün yelpazemizi mevsim kumaş ve renklerine uygun, her şeyden de önce tasarım çeşitliliğiyle sunuyoruz. '
Kayra Giyim'in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ortakaya ise Ortadoğu ile Türkiye'nin giyim kuşam konusunda birbirinden etkilenmesinin iki kültürün ortak değerleriyle açıklıyor.
Iraklı kadın kırışmayan kumaş istiyor
Kayra Giyim'in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ortakaya, Ortadoğu'da kadın kıyafetlerindeki değişimi ülkelere göre şöyle sınıflandırıyor: 'Körfez ülkeleri uzun etekler, şifon kumaşlar ve moda renkler tercih ederken Irak'ta daha koyu, kırışmayan ütü gerektirmeyen kumaşlar rağbet görüyor. Zira Irak'ta sürekli olan elektrik kesintileri ütüleme işlemlerini zorlaştırıyor. Son dönemde turizmin ve Türk dizilerin etkisi giyimi ve kültür alışverişini hızlandırdı. Ürdün, Filistin, Lübnan gibi sınır komşularımızın giyim kuşamı Türk kadınlarına çok benziyor, özellikle de baş bağlama şekilleri. Ferace tercih edenler ise artık renkli pardösüler giymeye başladı.'
Bedenler 42'den başlıyor
Son yıllarda Türkiye'deki tesettürlü kıyafet üreten firmaların öncüleri bazı Arap ülkelerinde Türk modasını benimsetmek için özel çalışmalar yapıyorlar.
Ortadoğulu müşteriye ulaşmak için tesettür giyim firmalarının buluşma adresi uluslararası fuarlar.
Ortadoğu'da beden ölçüleri 38'den değil 42'den başlıyor. Etek boyu ise Türkiye'deki etek boylarından biraz daha uzun.
Mısır, Ürdün ve Lübnan'ın giyim zevkleri Türkiye'ye benziyor. Ama büyük farkların olduğu ülkeler de var.
Suudi Arabistan'a asla pardösü gitmiyor; çünkü Uzakdoğu kumaşlarından dikilen ince abiyeler, feraceler bölge iklimine daha uygun.
Türk tekstil piyasasında önce Arap dünyası için üretilen feraceler artık Türk kadınları tarafından da ilgi görünce yerli pazara da açıldı.
Uzun ceketlerle giyilen etek ve pantolonlar ise en çok Ürdün ve İran'da ilgi görüyor.