HAYATA IŞIK TUTAN AFORİZMALAR
Wittgenstein kesinlik meselesini irdelerken kuşku konusu üzerinde dikkatle duruyor. Descartes'çı yaklaşımdan uzak duran düşünür, “Her şeyden kuşkulanmaya çalıştığınızda herhangi bir şeyden kuşkulanacak kadar ilerleyemezsiniz” diyor. Çünkü kuşku oyununun kendisi kesinliği varsayar. Bir önerme ortaya koyabilmek için kuşku duyulmayacak temel kabullerin olması gerektiğini belirten filozof, bu önermeleri ifade ederken ise kullanılacak sözcüklerin önemine değiniyor. Ve bu şekilde kesinliğin ne olduğu üzerine söz söylerken, bilmek, inanmak, şüphe duymak yargıda bulunmak gibi konular etrafında ustalıkla dolaşıyor. Kültür ve Değer ise ağırlıklı olarak Witgenstein'ın felsefe, sanat, kültür, yaşam, ölüm ve din gibi konulardaki değinilerinden oluşmakta. İlk kez 1977'de manevi mirasçıları G.E.M. Anscombe ve G.H. Von Wright tarafından yayınlanmış olan bu kitap Kesinlik Üstüne gibi Wittgenstein'ın felsefesini yakından tanımayı gerektirmiyor üstelik. Ancak yine de düşünce tarzıyla ilgili pek çok ipucu barındıran eserde hayata dair farklı bakış açıları geliştirmeye yardımcı olacak aforizmalar var.
BÖLÜK PÖRÇÜK VE ZAVALLI HAYAT
Kültür ve Değer'de yazar ölüm ve geride kalanlara dair şunları şöylüyor; “İnsanlar öldüğünde hayatlarını yatıştırıcı bir ışık altında görürüz. Ölen kişinin hayatı hafif bir sis perdesinin ardından dolgun bir hayat gibi görünür. Oysa kendisi için o dolgun bir hayat değildi, bölük pörçük ve tamamlanmamış bir hayattı. Kendisi için yatışma diye bir şey yoktu: Hayatı çıplak ve zavallıydı.”