Birlik kolay değil!
İşte Makedon hükümeti bütün bu unsurları birarada tutmak ve birlikte yaşamalarını sağlayacak düzenlemeleri yapmak mecburiyetinde. Bu geçmişte kolay olmadığı gibi bugün de kolay gözükmüyor. Kaldı ki ilk tasnifte homojen görünen gruplar bile kendi içinde bir takım ayrışmalara uğramış. Örneğin, ilk bakışta Makedon-Hıristiyan blok karşısında müslümanların birlikte hareket etmeleri gerektiği düşünülse de Arnavut ve Türkler'in ortak projeler üretmeleri için daha çok zaman geçmesi gerekiyor. Daha da acıklı olanı; hem Arnavutlar'ın hem Türkler'in iki siyasi partisi olması. Demokratik İlerleme Partisi (Başkan; Ömer Öneri) Türk Demokratik Partisi (Başkan; Erdoğan Saraç) Demokratik Arnavut Partisi (Başkan; Arben Caferi) Türk Hareket Partisi (Başkan; Adnan Kehil) Ayrıca etnisiteye hiç vurgu yapmayan, müslümanların geneline yönelik bir yapılaşma içindeki Demokratik Eylem Hakyol Partisi Başkanı Kenan Mazlami Yugoslavya'da özgürlük rüzgarları esmeye başlayıp henüz bölünme olmadan kurulan İzzetbegoviç'in başkanlığını yaptığı SDA'nın kurucu üyelerinden. Bölünme olduktan sonra aynı partiyi bu kez başkan olarak Makedonya'da sürdürmeye çalışıyor. Ayrıca, Mazlami gezimizin organizasyonuyla basında sonuna kadar ilgilenen ve hiçbir an bizi yalnız bırakmayan candan bir dost.
Gezinin en büyük kazancı
Kardeşi İlyas Mazlami de samimi, dünya iyisi bir insan. Gezinin en az üçte ikisini İlyas Bey'le beraber paylaştık. Kendi adıma gezinin en büyük kazancının Balkanlar'da İlyas Mazlami gibi bir dost kazanmak olduğunu söyleyebilirim.
Siyasi değerlendirmeler
Diğer taraftan Tayyip Erdoğan olmak üzere bizler de Türkiye tecrübesinden yola çıkarak siyasi değerlendirmelerde bulunduk. Tayyip Erdoğan başta SDA-Hakyol Başkanı Mazlami olmak üzere diğer parti başkanların hepsine 'damdan düşen' sıfatıyla gördüğü eksiklikleri ve yanlışları anlattı açık bir yüreklilikle. Nasıl olsa yarın çekip gideceğiz, insanların hoşuna giden şeyler söyleyip gönüllerini alalım kolaycılığına kaçmadı. Grupçuluk yapmamalarını, Makedonya partisi olmalarını, evrensel değerleri ıskalamamalarını anlatmaya çalıştı örneklemeleriyle.
Herşeyin üç adı var
Makedonya'daki çeşitliliğe bir başka çarpıcı örnek; herşeyin birden fazla isminin olması ve kullanılması. Bunun en bariz olanlarından birisi bizim bildiğimiz 'Arnavut' kelimesi. Biz Türkler'in ve Makedonya'daki Türkler'in 'Arnavut' dediğine, Makedonlar 'Albenist' diyor. Onlar da kendilerini 'Şitar' olarak isimlendiriyor. Bunun gibi nerdeyse her şehrin ve nesnenin bir Makedonca, bir Arnavutça, bir de Türkçe adı var. Bütün bunların dışında bir kelime var ki o kelime bütün dillerde ve gruplarda ortak, o da VARDAR. Vardar Nehri ve Vardar Ovası. Üzerinde yüzdeyüz ittifak edilen belki de tek kelime. Anlamadım niye ülkenin sembolünü 'Vardar' olarak benimsediler diye.
YARIN: Üsküp çarşısında yağmur yağıyordu