Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun birlik genelinde mevsimsel saat uygulamasının sona erdirilmesine yönelik teklifinin ardından birçok konuda uzlaşı sağlamakta zorluk çeken üye ülkelerin "basit ve teknik" bir konu olarak görülen bu hususta da anlaşma sağlaması zor görünüyor.
Geleneksel olarak saat değişimi konusu üye ülkelerin egemen olarak aldıkları kararlar arasında yer alıyor. Bu nedenle, Komisyon getirdiği teklifle üyelere yaz ya da kış saati dayatması yapamıyor.
Komisyonun 1996'dan beri her yıl yaz aylarında saatlerin ileri ve kış aylarında geri alınması uygulamasını değiştirmek üzere hazırladığı düzenleme, yılda iki kere yaşanan değişikliğe son vermeyi amaçlıyor.
Düzenleme, 2019 yılından itibaren mevsimsel saat uygulamasının sona ermesini ve tek bir saat uygulamasına geçilmesini öngörüyor. Üye ülkelerin, Nisan 2019'a kadar yaz veya kış saati arasında kalıcı bir tercihte bulunması gerekiyor.
Teklifin yasalaşması için Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Konseyinin onayı gerekiyor.
AP'nin isteği üzerine 4 Temmuz-16 Ağustos tarihlerinde düzenlen anket, AB vatandaşlarının tek saat uygulamasını güçlü bir şekilde desteklediğini gösteriyor.
Öyle ki, Komisyonun şu ana kadar yaptırdığı anketler içinde en yüksek katılımcı sayısına ulaşan ankette, vatandaşların yüzde 84'ü yazın ve kışın farklı saat uygulamasına karşı çıktı.
Komisyon teklifiyle ilgili temel sorunun, üye ülkelerin yaz ya da kış saatini seçmekte özgür olmasından kaynaklanacağı düşünülüyor.
Üye ülkeler arasındaki farklı tercihler özellikle kuzey-güney ekseniyle ortaya çıkıyor.
- Coğrafi konumları nedeniyle yıl içerisinde gün ışığı konusunda büyük mevsimsel değişimler yaşayanFinlandiya ve Danimarka gibi Kuzey Avrupa ülkeleri kış saatini tercih ediyor.Öte yandanPortekiz, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Polonya gibi ülkeler yaz saatini tercih edeceğineişaret ediyor.
Kara yoluyla seyahat ederken aralarındaki sınırları bile fark etmenin güç olduğu Benelüks ülkeleri (Belçika, Hollanda, Lüksemburg) farklı saat uygulamasının doğuracağı karmaşayı engellemek için ise birlikte hareket etmeyi planlıyor.
AB Komisyonunun hazırladığı rapor, saat değişikliğinin üye ülkeler arasında koordineli bir şekilde gerçekleştirilmemesinin ciddi sonuçlara yol açacağını açık bir şekilde gösteriyor.
Telekomünikasyon ve iletişim hizmetlerinde de zorlukları beraberinde getirecek farklı saat uygulamasının aynı zamanda ulaşım ve seyahatlerde de karmaşaya yol açacağı öngörülüyor.
AB'de özellikle 2015 yılında patlak veren göçmen krizi ve İngiltere'nin birlikten ayrılma sürecinin yarattığı karmaşa, birlik üyelerinin birçok konuda uzlaşı sağlamakta güçlük çektiğini açık bir şekilde gösteriyor.
Geleneksel olarak birçok farklı konuda birlikte hareket etmekte zorlanan AB üyelerinin, enerji tasarrufu ve sağlık getirileri gibi günlük hayatı kolaylaştırmak için ortaya atılan tek saat uygulamasında da öngörülen tüm karmaşalara rağmen uzlaşı sağlaması zor görünüyor.
Bu nedenle, tek saat uygulamasının birlik genelinde kolaylıktan çok daha fazla zorluğu beraberinde getirme ihtimalini göz ardı etmemek gerekiyor.