Japonya Başbakanı Shinzo Abe ve İngiltere Başbakanı David Cameron Londra'da bir araya geldi. Cameron ve Abe, görüşmenin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Shinzo Abe, İngiltere'nin AB'den ayrılmasına dair sorunun İngiltere vatandaşları tarafından karar verilmesi gereken bir konu olduğunu ifade ederek, “Ancak, İngiltere ile olan yakın ilişki nedeniyle Japonya'nın menfaatleri de tehlike altında. Japonya olarak çok açık bir şekilde İngiltere'nin Avrupa Birliği içinde kalmasını tercih ediyoruz.
İngiltere'nin güçlü bir AB içinde kalması dünya için daha iyi bir durum" dedi. Shinzo Abe, İngiltere ve Avrupa'nın uluslararası arenada etkin aktörler olmaya devam etmesi gerektiğini ifade ederek, “İngiltere'nin AB üyeliği aynı zamanda İngiltere'deki Japon yatırımcılar için de en iyisidir. Daha önce de söylediğim gibi 140 bin çalışanı bulunan bin Japon şirket İngiltere'de yatırımlarında bulunuyor. İlerleyen saatlerde Cameron ile birlikte bahsettiğim şirketlerden biri olan Hitachi'yi ziyaret edeceğiz. İngiltere'nin AB'den ayrılması İngiltere'yi Japon yatırımcılar için daha az ilgi çeken destinasyon haline getirebilir" ifadelerini kullandı. Abe, İngiltere'nin AB üyesi olması nedeniyle ticarette daha fazla söz sahibi olduğunu dile getirerek, “Tüm bu nedenlerden dolayı, İngiltere'nin aralarında Japonya'nın da bulunduğu dünyanın farklı noktalarındaki dostları, 23 Haziran'da verecekleri kararı yakından izliyor olacak" dedi.
İngiliz Başbakan Cameron ise, Abe ile görüşmeleri sırasında Suriye'nin durumu, küresel sağlık sorunları ve DAEŞ'la mücadele gibi küresel konuların ele alındığını dile getirdi. Cameron, Japonya ve İngiltere arasındaki ilişkiye değinerek, “Her ikimiz de daha fazlasını istiyoruz. Her iki ülke için daha fazla iş imkanı, daha fazla büyüme ve artan refah istiyoruz. Kapsamlı Japonya- AB arasında serbest ticaret anlaşması konusunda hemfikiriz. Bu anlaşma, İngiliz ekonomisine bir yılda 5 milyar dolar değer katabilir. Başbakan Abe ve ben çabalarımızı arttırmaya karar verdik" dedi.
