Ermenistan'ın saldırıları karşısında kararlı bir duruş sergileyen Azerbaycan, Ermenilere karşılık verdi. Şu ana kadar yaşanan çatışmalarda Ermenistan ordusu büyük zarara uğratıldı. Azerbaycan ordusu tarafından Ermeni ordusunun tank ve helikopterleri vurulurken, karargahları da dağıtıldı. Ermeni ordusundan yaklaşık 270 askerin ölü ve yaralı olduğu belirtildi. Azerbaycan'da serbest gazetecilik yapan Seymur Kazimov, Karabağ'da yaşanan olayları Yeni Şafak'a anlattı.
Ermenilerin, bir okulu bombaladığını söyleyen Kazimov, “Okulda öğrenciler olmadığı için sadece okul binası zarar gördü. Okulda öğrencilerin olmaması sevindirici bir durum oldu bizim için" diye konuştu. Kazimov, dün Ermenilerin,16 yaşında bir kız çocuğunu da öldürdüğünü kaydetti.
Azerbaycan ordusunun birkaç stratejik bölgeyi işgalden kurtardığını anlatan Kazimov, 7 Nisan'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Azerbaycan'a, Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev'in ise Erivan'a gideceğini söyledi. Bu ziyaretlerin amacının Rusya-Azerbaycan ilişkileri olmadığını, Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan çatışmalar olduğunu belirtti. Kazimov, “Minsk üçlüsü ABD, Fransa ve Rusya devletlerinden oluşuyor. Rusya çatışmaları daha yakından izliyor. O açıdan da bu iki devlet adamının Kafkaslara ziyaretinden sonraki durum ne olacak ona bakacağız" ifadelerini kullandı.
Minsk grubunun bir diğer üyesi olan Fransa'nın Ermeni soykırımı iddialarını desteklediğini, bu yüzden Ermenilere duyduğu sempatinin tüm dünya tarafından bilindiğini kaydeden Kazimov, “Üçüncü üye ABD. Bu ülke Ermeni lobisinin güçlü olduğu, Ermeni lobisine destek veren insanların çok olduğu bir ülke" diye konuştu.
20'li yaşlarda bir neslin öz topraklarını göremeden büyüdüğünü aktaran Kazimov, “Azerbaycan şunu diyor: Bu topraklar işgalden kurtarıldıktan sonra Ermeniler o topraklarda yaşamaya devam edecekler. Biz kimseyi oradan çıkarmak zorunda değiliz. Sadece bu topraklar Azerbaycan'ın toprakları ve BM, tüm dünya, ulusal organizasyonlar Karabağ'ı Azerbaycan toprakları olarak görüyor ve tanıyor." değerlendirmesini yaptı.
22 yıl önce 12 Mayıs 1994'te ateşkes imzalandığını vurgulayan gazeteci Seymur Kazimov, bu ateşkese 22 yıldır uyulmadığını aktardı. Ermeni silahlı kuvvetlerinin ara ara Azerbaycan Ordusu'nu, sivillerin yaşadığı kentleri, ilçeleri ateş altında tuttuğunu belirten Kazimov, “Bu yıllar içinde sivillerimiz katledildi. Her yıl böyle bir olay oluyor ama bu seferki diğerlerine bakıldığında çok geniş" dedi.
Önceki gün çatışma bölgesine giden Kazimov, yaşanan çatışmaların son 22 yılın en gergin çatışmaları olduğunu belirterek, “Her yıl böyle çatışmalar yaşanıyor. Ama bu yıl olan savaş çok uzadı. Şu ana kadar 16 şehidimiz var. Ermenistan sivilleri de vuruyor. Çatışma bölgesinde kendim gördüm. Sivillerin yaşadığı evleri bombalıyor" dedi.
Azerbaycan ordusunun büyük zaferler kazandığını kaydeden Kazimov şunları söyledi: “Staratejik bölgeleri işgalden kurtardı. Ermeni ordusunda 270'i aşkın ölü ve yaralı var. Erivan'ın çok sayıda tank ve helikopteri vuruldu, karargahları dağıtıldı. Biz bu çatışmaların durdurulacağını düşünüyoruz. Çünkü Rusya'nın Ermenistan üzerinde büyük etkisi var. Ermenistan kendini bir devlet olarak söylüyorsa Rusya'nın baskısı bu devletin üzerindedir. "
Kazimov, Azerbaycan ve Ermenistan devletlerinin Karabağ sorunu için barışçıl bir çözüm bulmalarını teşvik etme amacıyla, 1992 yılında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı tarafından kurulan Minsk Grubu'nun eş başkanlarının Rusya, ABD ve Fransa olduğunu söyledi. Azerbaycan'da Minsk üçlüsüne inanç olmadığını vurgulayan Kazimov, bu grubun toplantılarından netice alınmadığını aktardı.
Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfı'ndan Kafkasya uzmanı Uwe Halbach, Dağlık Karabağ sorununda Rusya'nın ikircikli davranarak Ermenistan ile çok yakın bağları sürdürürken aynı zamanda Azerbaycan'ın en büyük silah sevkiyatçısı olduğunu vurguladı. Deutsche Welle'ye konuşan Halbach, “Türkiye tarihi olarak Ermenistan'ın karşısında ve Azerbaycan'ın tarafında yer alırken, Rusya ikircikli bir rol oynuyor" dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Hasanov, Tel Aviv'den safını belli etmesini istedi. Hasanov, The Jerusalem Post gazetesine yaptığı açıklamada ülkesinin, İsrail'in bu konudaki sesini yükseltmesini istediğini belirterek "Azerbaycan, stratejik dostu İsrail devletinden işgal edilmiş Azerbaycan topraklarının sınırında Ermenistan tarafından yapılan askeri provokasyona karşı tavrını belli etmesini talep ediyor" ifadelerini kullandı.
Azerbaycan'a bağlı Dağlık Karabağ, 1991'de Ermenistan tarafından işgal edilmiş ve 1994'te yapılan ateşkes anlaşması çıkan gerginlikler sonucu ara ara ihlal edilmişti. 1918 yılında kurulan ilk Azerbaycan Cumhuriyeti'nin içinde de Dağlık Karabağ varlığını sürdürdü. Sovyet dönemi öncesinde Ermeniler Dağlık Karabağ'da azınlıkta iken, Sovyet döneminde de gerçekleştirdikleri sürekli göçlerle, 1988'de nüfusun yaklaşık yüzde 75'ini oluşturur hale geldiler. O tarihte, Sovyetler Birliği içinde Azerbaycan'a bağlı özerk bir bölge olan Dağlık Karabağ'ın Ermeni çoğunluğundaki parlamentosu, 1989'da Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti ile birleşme kararı aldı. Sovyetler Birliği'nin dağılmaya başladığı 1991 yılı sonunda, otorite boşluğunu fırsat bilen Ermeniler bu kez de Dağlık Karabağ'ın bağımsızlığını ilân ettiler. Bu durum, Dağlık Karabağ ve Ermenistan ile Azerbaycan arasında silahlı çatışmaların da fitilini ateşlemiş oldu. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaş, 1994 yılında, Rusların arabuluculuğu ile imzalanan ateşkesle durduruldu. Ardından, “Minsk Grubu" gözetiminde görüşmelere başlandı ve iki tarafı da memnun edecek çözümler arandı. Şimdiye kadar Ermenistan dahil hiçbir devlet Dağlık Karabağ'ın bağımsızlığını tanımadı.
