Özellikle Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un plana yönelik sert sözleri, İngiltere’de büyük yankı buldu. Reddedilen planın ardından yaptığı açıklamada, May’in teklifinin özellikle ekonomik konularda kabul edilemez olduğuna işaret eden Macron, “(İngiliz halkına) Avrupasız daha kolay yaşayacaklarını, her şeyin yoluna gireceğini ve evlerine daha çok para gireceğini söyleyenler yalancılardı” sözleriyle Brexit’i destekleyen İngiliz siyasetçileri hedef aldı. Macron’un, “Bir karar anındayız. Bugün İngiltere tarafından masaya konulan teklifler kabul edilemez. Avrupa Birliği’ne ve Birliğin bütünlüğüne zarar verecek bir anlaşmayı asla kabul etmeyeceğiz” ifadelerini de kullanması dikkat çekti. Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk da, “İngiltere’nin Brexit planı işe yaramaz” dedi. Tusk, ticaret ve İrlanda sınırı konularında İngiltere ile görüş ayrılıklarının devam ettiğini vurguladı.
‘Ülkemi parçalamayacağım’
İngiltere Başbakanı May ise ülke dönüşü yaptığı açıklamada, AB liderlerinin tavrını kabul edilemez olarak değerlendirdi ve “Brexit halkoylamasının sonucunu tersine çevirmeyecek ve ülkemi parçalamayacağım” değerlendirmesinde bulundu. May, Salzburg’daki AB Zirvesi dönüşü Başbakanlık Konutu’nda yaptığı açıklamada, İngiltere’nin Brexit’e yönelik Chequers Planı’nı reddeden birlik üyesi ülke liderlerinin herhangi bir alternatif önermediklerini de belirtti.
- ‘Avrupa’nın pis fareleri’
- İngiliz medyası da Chequers anlaşması, AB ülkeleri tarafından “müzakere dahi edilemez” sözleriyle reddedilen Theresa May’in Salzburg’ta büyük bir aşağılanmaya maruz kaldığını savundu. Guardian gazetesi “May aşağılandı” ifadesini kullandı. The Times birinci sayfasında “May için aşağılanma” sözlerini kullandı. Financial Times, AB liderleri Chequers anlaşmasını reddedince “May’in Salzburg umutları yıkıldı” yazdı. The Sun gazetesi ise Macron ve Donald Tusk’ı ellerinde silahla resmetti ve ikili için “Avrupa’nın pis fareleri - Avrupa’nın gangsterleri May’e pusu kurdu” ifadelerini kullandı.
‘Kriz içindeyiz’
Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Avrupa'nın genel siyasi ve ekonomik durumuyla ilgili de çarpıcı itiraflarda bulundu. Macron, değişim ve gelişmelerle dönüşüme uğramayan bir AB’nin tehlikede olduğunu vurguladı. Macron, “Ben AB’de derin bir reformdan yanayım” dedi. Avrupa’nın kuzey ve güneyi olarak son 10 yılda görülmemiş mali ve finansal krizle karşı karşıya kaldığını söyleyen Macron, son 5 yılda da doğu ve batı olarak göçmenler konusunda bir ayrılığın ortaya çıktığını aktardı.
