Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ryszard Czarnecki, Türkiye'nin Avrupa Birliği serüveninin neden bu kadar uzun olduğuna dair önemli ipuçları verdi. 7. İstanbul Finans Zirvesi'nde konuşan Czarnecki, Avrupa Birliği (AB) içerisinde Türkiye'yi bazı ekonomik ve sosyal farklılıklarla alakalı eleştirenlerin bulunduğuna dikkati çekti.
Ryszard Czarnecki, “Objektif ve dürüst olarak şunları söylemek zorundayım ki farklılıklar AB içerisinde de var. Benim kendi ülkem Polonya da bunlardan biri. Hızlı bir şekilde büyüyen bir genç nüfus potansiyeli bulanan Türkiye, çok büyük bir avantaja sahip. Türkiye, AB'ye girdiği zaman belki de nüfusu en fazla olan ülke olacak. Türkiye'nin AB'ye girişi konusunda en fazla şüphe duyulan noktalardan biri de bu. Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline gelme hedefi zorlu ama hayata geçirilmesi olası " diye konuştu.
“Türkiye ekonomisi ve çevresiyle etkileşimi” konulu panelde ise 'Yenikapı ruhu'na dikkat çekti. Eski Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye ekonomisi gücünü koruyor. Yenikapı ruhunu her alanda yaşatmak zorundayız” dedi. AK Parti Milletvekili Ziya Altunyaldız, küresel düzende yetersizlik olduğunu, ülkelerin terör ve ekonomik sıkıntılarla boğuştuğunu söyledi. MHP Milletvekili Erhan Usta, “Tasarruflar artırılarak yatırım teşvik edilmeli” vurgusu yaptı. CHP Milletvekili Faiz Öztrak ise Türkiye'nin Yenikapı ruhundan uzaklaşmadan yeni bir hikaye yazması gerektiğini aktardı.
Mülteci sorununa da işaret eden Ryszard Czarnecki, “AB büyük bir mülteci krizi yaşamakta, bu kriz boyunca hem Türkiye hem de diğer komşularımızla son derece kuvvetli iş birliğine ihtiyacımız var. Daha etkin diyaloga ihtiyacımız var. Hatta diyalogdan ziyade AB içerisinde ve dışarıdaki paydaşlarla ciddi bir anlaşmaya ihtiyacımız var. İngiltere'nin AB'den çıkması güçler çatışması oldu. İngiltere'nin ayrılığı AB için son derece kötü olacak. Ancak ben Brexit'in gerçekleşmeyeceği fikrine inanıyorum” dedi.
Zirve kapsamında gerçekleştirilen “Yatırım Bankacılığı ve Sermaye Piyasaları” panelinde konuşan Hazine Müsteşar Yardımcısı Vekili Hayrettin Demircan yeni sukuk modelleri üzerinde çalıştıklarını söyledi. Demircan, “Yeni modelde varlığa dayalı olmayan sukuklar ihraç edilebilecek. Bu henüz fizibilite aşamasında. Üzerinde çalıştığımız modelde varlık yerine alt yapı projeleri hayata geçirilmeden daha proje aşamasındayken ihraç edilebilecek” dedi.
Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Vekili Hayri Maraşlıoğlu da Türkiye'nin sağlam bir ekonomisi bulunduğunu dile getirerek, iktisadi sermayeyi geliştirirken sosyal sermayeyi de günün şartlarına göre eş zamanlı olarak geliştirmek gerektiğini söyledi. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Akgiray ise Varlık Fonu gibi yeni oluşumların Türkiye'nin kalkınmasına çok büyük katkıda bulunabileceğini belirtti. Akgiray, “2013'ten beri Türkiye'nin başına gelenlere herhangi bir ülkeyi değil, bölgeyi sarsacak olaylar. Türkiye ekonomisi ayakta, firmalar, bankalar batmadı. Bu kadar büyük felaketler karşısında batmayan bir ekonomi AAA'dan başka notu haketmiyor” dedi.
