|

Barış Pınarı dengeleri sarstı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Azerbaycan dönüşü beraberindeki gazetecilere verdiği mülakat, Barış Pınarı Harekatı’nın Suriye’de dengeleri nasıl sarstığını ortaya koydu.

Hüseyin Likoğlu
04:00 - 17/10/2019 Perşembe
Güncelleme: 02:11 - 17/10/2019 Perşembe
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Erdoğan’ın verdiği bilgilere göre, harekattan sonra pozisyonunu değiştirmeyen ülke yok. Avrupa ülkelerinin durumuna, İran’ın duruşundan, Suriye rejiminin tavrına kadar, Suriye konusunda yaşanan değişiklikler ve tabi Türkiye’nin Suriye olaylarının başladığı tarihten beri duruşu ve gelinen aşamada Türkiye’nin haklılığı yine Erdoğan’ın satır aralarında yer alıyor. İşte Erdoğan’ın yeni durumu gözler önüne seren mülakatındaki ifadeler:

TRUMP ATEŞKES PEŞİNDE

Sahadaki gelişmeleri koordine etmek için ABD ve Rusya ile görüşüyoruz. ABD’nin ‘Ateşkes ilan edin, biz de müzakere için ara buluculuk yapalım” teklifine karşı ‘Biz terör örgütü ile masaya oturmayız’ diye cevap verdim. ‘ABD gibi bir ülkenin bir terör örgütü ile Türkiye gibi bir müttefikinizin arasına girmesini doğrusu ben savaş hukuku bakımından da siyaset bilimi bakımından da asla doğru bulmuyorum’ dedim.

DEAŞ BAHANESİ ÇÖKTÜ

İlginç olan bir şey daha var. DEAŞ’lıların kaldığı cezaeviyle alakalı olarak Sayın Trump’ın, ‘Peki biz bu cezaevini sizlere bırakırsak burayı alır mısınız?’ teklifine, ‘Biz bunları alırız’ dedim. ‘Peki ne yaparsınız?’ sorusuna, ‘Kendi ülkelerine gitmek isteyenleri kendi ülkelerine göndeririz. Burada yargılanması gerekenleri de burada yargılarız’ dedim. Ona fırsat kalmadan, terör örgütü PYD yaptığı bir operasyonla bunları cezaevinden alelacele serbest bıraktı. PYD-YPG’nin gündeminin ne olduğu bellidir. Düne kadar ABD ile hareket eden bu terör örgütü şimdi rejimle anlaşmanın yollarını arıyor.

TEMİZLENİRSE SORUN YOK

Münbiç ve Kobani konusunda da Ruslarla ve Amerikalılarla görüşmelerimiz devam ediyor. Amerikalıların daha önce bize ‘90 günde tamamen boşaltıp teslim edeceğiz’ dedikleri yerdi. Şu anda ise rejimin Münbiç’e çok ciddi bir baskısı var. Ama terör örgütü içeride. Onları boşaltarak değil. Boşaltıp da oraya girmiş olsa bizim de diyecek lafımız yok, ‘Burayı gerçek sahiplerine teslim ettiler’ diyebiliriz. Ama böyle bir şey yok. Yine YPG orada. O zaman ne farkı var bu işin? Sadece etiket değişiyor. Bizim Kobani veyahut başka bir yere saldırmak, Kürtleri ve sivilleri hedef almak gibi bir hedefimiz yok. Buraları güven altına almayı hedefliyoruz. Münbiç’e rejimin girmesi benim için çok çok olumsuz değil. Niye? Sonunda bunların kendi topraklarıdır. Ama burada terör örgütlerinin kalmaması benim için önemli.

YAPTIRIM ÇEKİNCESİ YOK

Türkiye artık kendine yeten bir ülke. Göreve geldiğimizde savunma sanayisinde yüzde 20 kendimize yeten bir durumumuz vardı ama şu anda yüzde 70 savunma sanayiyle ilgili bütün ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılıyoruz. Gerek yurt içi gerekse yurt dışı terörle mücadelede silah, mühimmatı biz kendimiz üretiyoruz. Alman Dışişleri Bakanı çıkmış, haddini bilmez bir adam, ‘Türkiye’ye silah satmayacağız’ diyor. Aman yandık! Ben kaybetmem siz kaybedersiniz. Sen satmadın da ne olacak yani, biz bittik mi?

ADANA MUTABAKATI MESAJI

Biz teröristlere karşı bu mücadeleyi sırtımızı Adana Mutabakatı’na dayayarak yapıyoruz. Biz Adana Mutabakatıyla oradayız. Çünkü Adana Mutabakatı aslında rejimin de zamanında bizlerle yapmış olduğu mutabakat. Biz onun üzerinden kendimizi güçlü hissediyoruz.

RUHANİ’YE HATIRLATACAĞIM

  • Ruhani ile görüşeceğim. Çünkü dünyada herkes İran’ı tek başına bıraktığı zaman ben yanındaydım. ABD yine karşısındaydı.Şimdi bunu Hasan Ruhani’ye hatırlatacağım.”

#Barış Pınarı Harekatı
#Recep Tayyip Erdoğan
#Adana Mutabakatı
#ABD
5 yıl önce