|

Devletler savaşı

Rakiplerini 2001 yılından bu yana terör örgütleri ve vekalet savaşları ile vuran ABD, küresel güç hesaplaşmasının kurallarını değiştiriyor. ABD yönetiminin yeni ulusal savunma stratejisi, terörle savaş doktrinini terk ederek “devletler savaşına” ve “askeri caydırıcılığa” vurgu yaptı. Strateji Belgesi’nde öncelikli kaygının artık terörizm değil güç rekabeti olduğu ifade edildi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 21/01/2018 Pazar
Güncelleme: 01:16 - 21/01/2018 Pazar
Yeni Şafak
Fransa'da gerçekleşecek olan dünyaca meşhur Nice Karnavalı'na hazırlık çerçevesinde bir çalışan, ABD Başkanı Donald Trump'ın devasa figürüne son rotüşları yapıyor.
Fransa'da gerçekleşecek olan dünyaca meşhur Nice Karnavalı'na hazırlık çerçevesinde bir çalışan, ABD Başkanı Donald Trump'ın devasa figürüne son rotüşları yapıyor.

2001 yılından bu yana terör örgütleri ve vekalet savaşları ile rakiplerini vuran ABD, küresel güç hesaplaşmasının kurallarını değiştiriyor. ABD yönetiminin yayımladığı 60 sayfalık yeni ulusal savunma stratejisi, terörle küresel savaş doktrinini terk ederek “devletler savaşına” ve “askeri caydırıcılığa” yöneldi. Strateji Belgesi’nde ABD için öncelikli kaygının artık terörizm değil başta Rusya ve Çin olmak üzere uluslararasındaki güç rekabeti olduğu ifade edildi.

ASKERİ ÜSTÜNLÜĞÜ AŞINDI

Yaklaşık 60 sayfalık belgenin 11 sayfası kamuya açıklanırken geri kalanının gizli bırakıldığı kaydedildi. ABD’nin askeri üstünlüğünün aşındığına vurgu yapılan belgede uluslararası sistemin küresel çapta bir kargaşa ile karşı karşıya kaldığı ve uluslararası güvenliğin daha karmaşık ve belirsiz hale geldiği kaydedildi.

11 Eylül saldırılarından bu yana “küresel terörizmle mücadele” öncelik listesinin başına konulurken belgede, “ABD ulusal güvenliği açısından şimdi terörizm değil devletler arası rekabet öncelikli kaygıdır.” ifadesi dikkati çekti. Çin ve Rusya’nın ABD’ye karşı askeri ve teknolojik rekabetinin yanı sıra İran ve Kuzey Kore’nin nükleer balistik füze programına atıfta bulunan belgede şu ifadelere yer verildi: “ABD’nin refah ve güvenliğine karşı en büyük sorun Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nde revizyonist olarak sınıflandırılan güçlerin uzun dönem stratejik rekabetinin tekrar ortaya çıkmasıdır. Başka ülkelerin ekonomik, diplomatik ve güvenlikle ilgili kararları üzerinde bir veto hakkı elde eden Rusya ve Çin’in dünyayı kendi otoriter modellerine uygun bir şekilde şekillendirmek istedikleri açıktır.” Çin’in yakın dönemde Hint-Pasifik bölgesinde egemen olma hedefinin yanı sıra uzun dönemde de ABD’yi bölgeden çıkarma amacı güttüğü ifade edilen belgede Pekin ile Washington arasında “şeffaf ve saldırgan olmayan” bir askeri ilişki geliştirilmesi tavsiyesinde bulunuluyor.

HAYDUT DEVLET ETİKETİ

Belgede Rusya’ya karşı ise ABD’nin askeri caydırıcılığının işletilmesi istendi. Diğer taraftan İran ve Kuzey Kore rejimlerinin de “haydut rejimler” olarak tanımlanan belgede, bu iki ülkenin de ABD askeri üstünlüğüne karşı “tüm güç boyutlarında rekabet ettiği” kaydedildi.


Mattis’ten tehdit: ‘En uzun geceniz olur’

James Mattis, Baltimore’daki Johns Hopkins Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada ABD’nin yeni stratejisini açıkladı. Mattis ülkesinin artık “terörizmden ziyade büyük güçlerle rekabete” odaklanacağını söyledi. Çin ve Rusya’yı “revizyonist güçler” olarak nitelendiren Mattis, iki ülkenin de dünyayı daha otoriter bir hükümet modeline ittiğini belirtti. Daha sonra Rusya’yı adını anmadan, “ABD’nin demokrasi deneyimini tehdit etmekle” suçlayan Mattis, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bize meydan okursanız, bu en uzun ve kötü gününüz olur.” Ülkesinin “hala güçlü olduğunu” savunan Mattis, bununla birlikte ABD’nin her tür savaş alanında (hava, kara, deniz, uzay ve siber alem) rekabet avantajının azaldığını kabul etti.

#ABD
#Devlet
#Rusya
#Çin
6 yıl önce