Hafter'in sivil uçakları vurma tehdidi Türkiye'nin elini güçlendirir

ARŞİV

Libya'daki siyasi krizin çözümü için toplanan Berlin Konferansı'nı tartışmalı hale getirilen konuların başında taraflara ateşkes metni imzalatılmaması geliyordu.

Bu durum Libya'daki ateşkesin pamuk ipliğine bağlanmasına neden oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Berlin dönüşü gazetecilere yaptığı açıklamada, "

Hafter'in hiçbir metne imza atmaması manidardır. Söz uçar yazı kalır, imza ile teyit gerektiğini söyledim

" ifadelerini kullanmıştı.

Hafter güçleri ateşkes ihlalleri dün yeni bir boyut kazandı. Önce Mitiga Havalimanı'nı grad füzeleri ile vuran Hafter milisleri, ardından Trablus ve çevresini '

uçuşa yasak bölge

' ilan etti. Hafter güçleri bölgeye yaklaşan

sivil uçakları dahi

vurma tehdidinde bulundu.

Peki bu tehdit ne anlama geliyor?

Konuyla ilgili yenisafak.com'a açıklamalarda bulunan Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş,

Hafter milislerinin bu tehditlerinin Türkiye'nin elini güçlendireceğini

vurguladı.

Türk Hava Kuvvetleri'nin planlı her hedefi vurabileceğinin altını çizen Karataş, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ayrılmaz bir parçası olan Türk Hava Kuvvetleri,

yeterli

tecrübeli pilot

uçak sayısına, uygun mühimmata, göreve gidiş-dönüş havada

yakıt ikmali-HYİ

' ile

Libya için av-bombardıman, hava savunma ve deniz harekatının taktik hava desteğini

yapabilecek yeteneğe sahiptir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Libya'ya askeri ekipmanlarını gönderdiğini ve göndermeye devam ettiğine dikkat çekerek, "

Hafter şöyle güçlü, böyle hava gücü var. Türkiye ne yapacaktır? Libya'ya hava savunma sistemleri gönderildi. Gönderilecektir. Artık ateşkes istemeyen Hafter düşünsün

." vurgusunu yaptı.

"Türkiye'nin Libya stratejisi ne olmalı?" sorusuna yanıt veren Karataş, şunları söyledi:

"13 Ocak 2020'de Rusya'da yapılan toplantıda ateşkes anlaşmasını imzalamayan Hafter'in yine zaman kazanmaya yönelik olduğunu değerlendirdiğim bu davranışını dikkate almadan Libya'daki askeri varlığımızı ivedilikle artırmaya devam etmeliyiz."