|

İran'a yaptırımlar çözüm değil

Camp David Zirvesi'ne​ ilişkin Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Rhodes, "İhtiyacımız olan, İran'ın bölgedeki faaliyetlerine yanıt vermede daha iyi stratejiler. Yaptırımlar tek başına her derde deva değil. Eğer öyle oysaydı, hala İran'ın bu eylemlerini görmezdik" dedi.

Yeni Şafak
00:46 - 15/05/2015 Cuma
Güncelleme: 22:02 - 14/05/2015 Perşembe
AA

ABD Başkanı Barack Obama, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle Camp David zirvesinde, İran, aşırılıklarla ve DAEŞ ile mücadele, Yemen, Suriye ve Libya gibi bir dizi konu ile güvenlik ve askeri alanlardaki işbirliğini güçlendirme ve derinleştirmeye yönelik meseleleri ele alıyor.



Zirveye, ABD tarafından Obama'nın yanı sıra Dışişleri Bakanı John Kerry, Savunma Bakanı Ashton Carter, Hazine Bakanı Jacob Lew, Enerji Bakanı Ernest Moniz ve CIA Başkanı John Brennan ile diğer ilgili yetkililer katıldı.



Toplantıda, KİK ülkelerinden de Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Nayif bin Abdulaziz Al Suud, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, Bahreyn Veliaht Prensi Salman bin Hamad el-Halife, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, KİK Genel Sekreteri Abdullatif bin Raşid ez-Zeyani, Umman Sultanlığı Kabine İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Fehd bin Mahmud Al Said ve Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın yanı sıra diğer bazı yetkililer de bulundu.



İran'ın bölgedeki aktiviteleri konuşuldu


Zirveye dair basın mensuplarınını sorularını yanıtlayan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes, gün boyunca toplantılarda, İran, aşırılıklarla ve DAEŞ ile mücadele, Yemen, Suriye ve Libya gibi bir çok meselenin görüşüldüğünü söyledi.



Sabahki toplantıda daha çok İran üzerine odaklanıldığını belirten Rhodes, Obama ve ekibinin, KİK ülkelerini İran ile P5+1 ülkeleri arasındaki nükleer müzakereler hakkında bilgilendirdiğini kaydetti.



Rhodes, zirvede, nükleer müzakerelerin yanı sıra İran'ın bölge genelindeki istikrarsızlaştırıcı eylemleri üzerinde de durulduğunu dile getirerek, liderlerin bununla başa çıkmak için ne tür kapasite ve stratejilere ihtiyaç duyulduğunu değerlendirdiklerini bildirdi.



Bir soru üzerine, Körfez ülkelerinde bölgede nükleer silahlanma yarışına girme niyeti bulunmadığını gördüklerini ifade eden Rhodes, kendilerinin de nükleer program konusunda takip edilecek örneğin İran olmadığını belirttiklerini aktardı.



"Yaptırımlar tek başına her derde deva değil"


Körfez ülkelerinin, yaptırımların kalkması halinde İran'ın elde edeceği gelirleri bölgedeki istikrarsızlaştırma çabaları için kullanacağına dair kaygılarının hatırlatılması üzerine Rhodes, böyle bir durumda İran'ın önemli miktarda gelire sahip olacağını kabul etti ama bununla daha çok kendi ekonomisine yatırım yapacağına inandıklarını söyledi.



Rhodes, "Tabii ki bu, bazı gelirlerin İran'ın güvenlik amaçları için kullanılmayacağı anlamına gelmiyor ama bizim vurguladığımız şey, yaptırımların İran'ı bu tür eylemlerden caydırmadığı. Dolayısıyla, ihtiyacımız olan, bölgedeki bu faaliyetlere yanıt vermede daha iyi stratejiler. Yaptırımlar tek başına her derde deva değil. Eğer öyle oysaydı, hala bölgedeki bu eylemleri görmezdik" dedi.



İran'ın Singapur bandıralı bir gemiye ateş açtığı haberlerinin sorulması üzerine Rhodes, olaya herhangi bir ABD gemisi ve personelinin dahil olmadığını kaydetti.



Rhodes, bu konunun zirvede gündeme gelmediğini ama bu tür olayların Körfez ülkelerinin denizcilikle kapasitelerini artırmanın önemini gösterdiğini dile getirerek, "ABD'nin bölgede bu konuda ciddi varlığı bulunuyor ama biz ortaklarımızın da bu tür tehditlerle başa çıkabilmesini istiyoruz ve onların kapasitesi arttıkça, ister İran, ister başkalarından olsun denizcilik faaliyetleriyle ilgili tehlikeler ve tansiyonlara daha az açık kapı kalacaktır" diye konuştu.



Rhodes, görüşmelerde, ABD'nin DAEŞ ile mücadelede Körfez ülkelerinden sahaya asker göndermesi gibi talepte bulunup bulunmadığına yönelik soruna "Hayır" yanıtını verdi.



"Uçuşa yasak bölgeyi, uygulanabilir bir seçenek olarak görmüyoruz"


Rhodes, başka bir soru üzerine, Suriyeli ılımlı muhaliflere silah yardımı ve eğitim-ekipman ile siyasi destek sağlanması noktasında Körfez ülkeleriyle koordinasyon içinde olduklarını belirterek, "Zirvede, Suriye'deki çatışmalardaki son durum da görüşülecektir. Uçuşa yasak bölge konusuna gelince, zirvedeki mevcut konu başlıklarından değil ama gündeme gelebilir. Bu ülkelerden bazıları Esed rejimine karşı ciddi eylemlerde bulunulmasından yana, hepsi bizim Suriye'de DAEŞ'e karşı çabalarımızı destekliyor" ifadesini kullandı.



Uçuşa yasak bölgeyle ilgili başka bir soru üzerine Rhodes, şunları söyledi:



"Bu, Körfez ülkelerinden daha fazla Türkiye ile gündeme gelen bir konu. Suriye'de farklı seçenekleri değerlendirmeye açık olduğumuzu söyledik ama çatışmaların ülke genelinde ve kentsel alanlarda olduğu dikkate alındığında, uçuşa yasak bölgeyi, sahadaki durumu ciddi biçimde değiştirmeye katkı sağlayabilecek uygulanabilir bir seçenek olarak görmüyoruz. Ancak bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor ve eğer ortaklarımızın fikirleri varsa, bunları her zaman dinleriz."



#Camp David Zirvesi
#İran
#yaptırım
9 yıl önce